Akit’i De Dolandırmaya Çalıştı
Fotokopi belgelerle Anadolu Ajansı’nın hissedarı olduğunu öne sürüp, şantajla 250 milyon dolar isteyen Erhan Kıratlı adlı şahsın, otel lobisinde görüştüğü Akit muhabiri Erol Metin’e de “Elimde Türkiye’yi sarsacak belgeler var. Patronlarınla konuş bu belgeleri para karşılığında size vereyim” dediği ortaya çıktı.
Akit muhabiri Erol Metin, Zaman gazetesi ve Cihan’ın hiçbir sorgulama yapmadan iddialarını sayfalarına taşıdığı Erhan Kıratlı’yla yaptığı o görüşmeyi şöyle aktardı:
ZAMAN’NDAKİ HABER HATIRLATTI
Zaman gazetesindeki “AA’nın hissedarı: Devlet haklarımı gasp etti” başlıklı haberi ve kullanılan fotoğrafı görünce, habere kaynaklık eden Erhan Kıratlı’yla daha önce yaptığım görüşme aklıma geldi. Önce Zaman’daki haberi ve yaşanan hisse tartışmalarını hatırlayalım: Zaman’ın haberinde “İzmir’de yaşayan Erhan Kıratlı, Anadolu Ajansı’nın yüzde 13,5 hissesine sahip olduğunu, haklarının devlet tarafından gasp edildiğini iddia etti” deniliyordu. Konuya ilişkin açıklama yapan AA Hukuk Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Özdamar, “fotokopi hisse senetleriyle Ajansın ortağı olduğunu iddia eden Erhan Kıratlı'nın asılsız bir takım iddialar ile Ajans’a başvurduğunu, bu şahsın isminin Ajansın ortakları arasında yer almadığını, başvuru evrakındaki asılsız iddialarla ilgili olarak gerekli hukuki ve cezai işlemlerin başlatıldığını” bildiriyordu. Yine öğrendik ki Kıratlı, hiçbir geçerliliği olmayan yazılarla AA’dan 250 bin dolar istemiş. Bu talebinin karşılanmaması halinde ise elindeki hisseleri İsrail bağlantılı bir medya kuruluşu ve PKK’nın yayın organı ROJ TV’ye satma tehdidinde bulunmuş.
BELGE KARŞIĞINDA SERVET İSTEDİ!
Her nedense Zaman ile Cihan’daki haberlerde Kıratlı, ‘sıradan bir vatandaş’ olarak yazılmış. Oysa gerçek öyle değil. Şimdi de Erhan Kıratlı’yla yaptığımız görüşmeyi aktaralım: 28 Şubat cuntasının beyni konumundaki eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya’nın damadı olan emekli Albay Ardan Kıratlı, Mayıs 2012 tarihinde 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. Bu gelişme üzerine Erkaya ailesiyle ilgili bir haber yapmıştım. Ertesi gün büroya geldiğimde Erhan adlı bir şahsın not bırakıp, bir konuda görüşmek istediğini söylediğini öğrendim. Randevu saatini belirttiği için sabah 09.00’da Kızılay’da kaldığı otele gittim. Kendimi tanıttım. Alt kattaki lobiye indik. Haberimizde geçen Güven Erkaya’nın damadı Ardan Kıratlı’nın kardeşi Erhan Kıratlı olduğunu açıkladı. Aynı zamanda İzmir’de yaşadığını, emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’nun kurduğu Hak ve Eşitlik Partisi’nde (HEPAR) Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü söyledi. Uzattığı kartvizitte de bu açıkça yazıyordu. Hatta kartvizitteki bilgileri rehbere aktardığımda yazılan sabit telefon numarasının HEPAR’ın Genel Merkezi’ne ait olduğu görülüyordu. Erhan Kıratlı, geçmişte TSK’da görev yapan babasının Güven Erkaya’yla yakın arkadaş olduklarını belirtti. Elinde Türkiye’yi sarsacak belgeler olduğunu dile getirdi. Heyecanlandım! Ancak vereceği belgeler karşılığında yüksek meblağlarda para talebinde bulununca amacın farklı olduğuna kanaat getirdim. Çantadaki birkaç belgeyi çıkarıp gösterdi. Pek tatmin edici bulmadım. Benden konuyu ‘patronlarıma’ iletmemi, belgeleri ancak para karşılığında verebileceğini, çünkü kendisini güvence altına alması gerektiğini ifade etti. Pazarlık konusu yapılacak para miktarı için de “İsteyeceğim para az değil” dedi. Yani ‘milyon dolarları’ talep ediyordu. Akit gibi mütevazi bir bütçeye sahip bir yayın organından böyle bir istekte bulunulması şaşırtıcıydı. Erhan Kıratlı’yla başka konularla ilgili de sohbet ettik. Ancak Anadolu Ajansı’nın ismini bile telaffuz etmedi. Ayrılırken telefon numaramı aldı. Benden haber bekleyeceğini söyledi. Daha sonra kendisi aradı. Bu duruma sıcak bakmadığımızı ilettim. Konu böylece kapandı.
ZAMAN BUNLARI NEDEN GÖRMEZDEN GELDİ?
“AA’nın hissedarı” iddiasını sayfalarına taşıyan Zaman gazetesinin ‘sorgulayıcı’ olmaması yadırganacak türden. Birincisi, ‘sıradan bir vatandaş’ olarak takdim edilen Erhan Kıratlı, emekli Oramiral Güven Erkaya’nın damadı emekli Albay Ardan Kıratlı’nın kardeşiydi. İkincisi, eğer kendilerine de aynı kartvizit verildiyse, o kartvizitte Erhan Kıratlı’nın HEPAR Genel Başkan Yardımcısı olduğu yazılıydı. O kartvizitteki bilgilerden yola çıkılarak ‘gerçeklere’ ulaşılabilirdi. Ancak Zaman, haberi daha ‘ilgi çekici’ hale getirebilecek unsurlara yer vermemiş. Yine geçmişte Kıratlı’nın adının karıştığı bir ‘çete olayı’ da dikkate alınarak, haberin yapılıp yapılamayacağı değerlendirilebilirdi.
HEPAR: ÖYLE BİR YETKİLİMİZ YOK
Zaman ile Cihan, haber yapma konusunda Akit kadar titiz ve şüpheci olsaydı, Erhan Kıratlı’nın HEPAR’ın genel başkan yardımcısı olmadığı, partinin ismini kullandığı bilgisine de ulaşmış olacaktı. Akit’e bilgi veren HEPAR yönetimi, “Partimizde Erhan Kıratlı adlı bir genel başkan yardımcısı yok. Kendisini tanımıyoruz. Listede kimin parti yetkilisi olduğu açıkça bellidir” dedi. Akit’in ulaştığı Güven Erkaya’nın damadı emekli Albay Ardan Kıratlı ise Erhan Kıratlı’nın kardeşi olduğunu, ancak özel hayatına ilişkin konuşmak istemediğini söyledi.
ÇETE ELEBAŞISI OLMAKTAN TUTUKLANMIŞ
16 Mart 2002 tarihinde Doğan Haber Ajansı tarafından servis edilen bir haberi yorumsuz olarak aktarıyoruz: “İzmir’de bir işadamını tehdit ederek fabrikasına ve gayrimenkullerine el koyduğu öne sürülen altı kişilik çete yakalandı. Alaattin Çakıcı’nın amcasının oğlu Enver Çakıcı’yla kendisini merhum Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya’nın damadı olarak tanıtan Erhan Kıratlı’nın elebaşı olduğu iddia edilen çetenin, işadamına ait 90 trilyon lira değerindeki fabrika ve arazilere el koyduğu iddia edildi. Krizde batan Türkiye’nin en büyük kâğıt fabrikası Dakkas Kâğıt Ambalaj Şirketi’nin sahibi Firuz Demiryıkan, DGM’ye başvurarak ölümle tehdit edildiğini bildirdi. Demiryıkan, iki yıl önce "banka borçlarını kapatacaklarını" vaat edip şirketi yönetmeye başlayan Çakıcı ile Kıratlı’nın, fabrikasını ele geçirdiğini iddia etti. Demiryıkan, çetenin kendisini otelde rehin tuttuğunu, İzmir Buca, Manisa ve İstanbul’daki fabrikaları da aralarında olmak üzere 2 milyon 224 bin metrekare arazisine el koyduğunu iddia etti. Gözaltına alındıktan sonra savcılıkta ifade veren Enver Çakıcı (48), Erhan Kıratlı (41), Sedat Yankın (32), Necmi Öltem (56), Zeki Koyun (45) ve Hüseyin Öztürk (21) tutuklanarak cezaevine gönderildi.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.