Sivile öyle, askere böyle!

Sivile öyle, askere böyle!
Doğan Grubu gazeteleri askerlere gösterdiği hoşgörüyü sivillere göstermiyor.

Pamukova'da 39 kişinin öldüğü 'hızlandırılmış tren' kazasının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman’ı linç eden Doğan Grubu gazeteleri; Aktütün Sınır Karakolu’nda 17 askerin şehit düştüğü haberi ulaşmasına rağmen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun Antalya’daki golf turnuvasına devam etmesini ve askerin istihbarat zaaflarını görmezden geliyor.

SİVİL VE ASKERE FARKLI DAVRANIYOR
Doğan Grubu gazeteleri, 4 sene önce, "Bir şov uğruna öldüler", "Hâlâ oradalar", "Sorumsuzluk", "Demek 37 kişinin ölmesi lazımmış" ve "Bu kafayla bu olur..." manşetlerini kullanarak TCDD Genel Müdürü Karaman'ın istifasını istemişti.

Aynı Doğan Grubu gazeteleri, Aktütün Sınır Karakolu’nun 3 Ekim günü öğle saatlerinde PKK tarafından ağır silahlarla saldırıya uğradığı saatlerde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Antalya Belek’te “Kempinski Hotel 2. Bayram Golf Turnuvası”nda tanınmış birçok iş adamıyla birlikte golf oynamasını eleştirmedi.

Hakkında soruşturma izni verilen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın mahkemede aklanması ve görevine geri dönmesine rağmen Doğan Grubu gazeteleri özür bile dilememişti.

İŞTE KARTELİN SİVİLLERİ HEDEF ALAN O MANŞETLER!

Milliyet gazetesi, tren kazasının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ı hedef alan manşetler attı.
Milliyet'in, 23 Temmuz 2004 tarihli "Bir şov uğruna öldüler" başlıklı manşetinde; şu ifadelere yer verildi: "Facia geliyorum dedi, hiç kimse umursamadı. Uyarılara karşın yeterli hazırlık yapılmadan 4 Haziran'da sefere çıkarılan hızlandırılmış tren, 1.5 ay sonra raydan çıkarak faciaya neden oldu: 36 ölü..."
Milliyet, 26 Temmuz 2004 tarihli "Hâlâ oradalar" manşetinde; Ulaştırma Bakanı ve TCDD Genel Müdürü'nün istifasını istedi ve "Acı böyle mi paylaşılır? Faciaya rağmen ne Ulaştırma Bakanı, ne Genel Müdürü istifa eden TCDD'de 'bayram havası' sürüyor. Hızlandırılmış tren afişleri hâlâ asılı, internet sitesinde TCDD 'sevinçli, gururlu'" ifadelerine yer verdi.
Milliyet, Süleyman Karaman'ın görevden alınmasını manşetine taşıdı. 16 Eylül 2004 tarihli "Bileti kesildi" başlıklı manşet haberde; "Erdoğan'ın talebi üzerine TCDD Genel Müdürü Karaman ile yardımcısı Ergüleç görevden alınıyor. Kararname, Erdoğan'ın onayının ardından Sezer'e gönderilecek" denildi.

HÜRRİYET: "SERİ CİNAYET"
Hürriyet gazetesi, söz konusu kazayı "Seri cinayet" olarak tanımladı. 23 Temmuz 2004 tarihinde yer alan manşet haberde; "Hızlandırılmış cinayet: 37 ölü... Tüm uyarılara rağmen altyapısı eksik başlatılan hızlandırılmış tren deneyi faciaya yol açtı. 4 Haziran'dan beri İstanbul-Ankara arasında hızlandırılmış seferler yapan Yakup Kadri Ekspresi, dün Sakarya'nın Pamukova İlçesi yakınında raydan çıktı" ifadeleri kullanıldı.

RADİKAL: "DEMEK 37 KİŞİNİN ÖLMESİ LAZIMMIŞ"
Radikal gazetesi ise, hızlandırılmış tren seferleri başlamadan önce uzmanlara danışmadığını iddia ettiği AKP'nin, kazanın nedenlerini bulmak için beş ülkeden yardım istediğini belirterek, "Demek 37 kişinin ölmesi lazımmış" ifadelerini kullandı.

CUMHURİYET: "SORUMSUZLUK"
Cumhuriyet gazetesi, daha ilk kazada hükmünü vermişti. "Sorumsuzluk" başlıklı manşet haberde; "AKP'nin uyarılara karşın altyapı eksiğiyle başlattığı tren seferleri faciayla sonuçlandı" denildi.

EKŞİ: BU KAFA ÇAĞDIŞI
Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, 24 Temmuz 2004 tarihinde yazdığı köşe yazısında TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ı çağdışı olmakla itham etmişti. Ekşi, "Bu kafayla bu olur" başlıklı yazısında, şunları söyledi:
"İstanbul-Ankara arasında sefer yapan 'Hızlandırılmış Tren'in önceki akşam Pamukova civarında 37 kişinin ölümüne yol açan bir kazaya uğraması kadar, belki ondan da önemli bir gerçek var:
Yetkili ve sorumlu kişilerin zihniyetindeki çağdışılık. Sözlerimiz çok ağır gelmiş olabilir... Ama bakınız adıyla sanıyla ortada olan bilim adamları yerini, zamanını göstererek 'Biz bu tren seferlerinin faicaya yol açacağını kaç kere söyledik. Bize düşen uyarıyı yaptık' diyorlar. Buna karşılık Ulaştırma Bakanı'ndan da, Devlet Demir Yolları Genel Müdürü'nden de tek kelimelik itiraz sesi gelmiyor. Bilim adamlarının uyarılarına aldırış etmeden, teknik altyapıyı tamamlamadan, gerekli diğer önlemleri almadan sırf 'popülizm' uğruna böyle bir projeyi uygulamaya koyan zihniyete 'çağdışı' demezseniz ne diyeceksiniz?
Kaza meydana geldikten sonra, Devlet Demir Yolları Genel Müdür Vekili sıfatıyla basına bilgi ve demeç veren Ali Kemal Ergüleç, 'Her şey Allah'tan...' diyerek sorumluluktan sıyrılmaya kalkıyor.
(...)
Anımsanacaktır 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde İstanbul'da meydana gelen dört büyük terör eylemi nedeniyle hepimiz 'medyanın ne kadar acemi ve kötü' olduğunu sayısız örnekle dile getirdik.
Önceki akşamki faciayı TV'nin haber kanalları dahil tüm medya, son derece sorumlu bir anlayışla verdiler. Hiçbir şeyi abartmamaya itina ettiler.
Peki ya devletimizin yetkili ağızları ne yaptılar? Hiç düşündünüz mü?"

KARAMAN, GÖREVİNE GERİ DÖNDÜ

Pamukova'da tren kazasının ardından hakkında soruşturma izni verilen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman mahkemede aklanmıştı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Süleyman Karaman hakkındaki soruşturma iznini kaldırmış ve Karaman'ın, TCK kapsamında suç sayılabilecek eylemi olmadığı belirtilmişti. Süleyman Karaman, mahkemenin kararının ardından koltuğuna geri dönmüştü.
Facianın, Karaman'ın ihmalinden değil, makinistin hız limitini aşması dolayısı ile yaşandığı ortaya çıkmış, 80 kilometre hızla girilmesi gereken noktaya 118 kilometrelik hızla girildiği tespit edilmişti.

KENAN KIRAN - VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.