Hitler Kafalı Hans

Türkiye’de resmi temaslarda bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un, bir devlet adamına yakışmayacak bir üslupla ülkemizi ziyaretinde iç işlerimize karışarak; internet, sosyal iletişim ağları, fikir, basın özgürlüğü ve yargı ile ilgili eleştirileri Almanya’daki hukuksuzlukları akıllara getirdi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, mahkeme kararı olmadan, 2005 yılında Vakit gazetesinin yasaklanmasını aklına getirmezken, utanmadan ülkemizde, özgürlüklerden ve demokrasiden dem vurdu. Dönemin Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily; yayınına 66 gün önce ara verilen Vakit’in Almanya baskısını hiçbir mahkeme kararı olmadan yasakladı. Anadolu’da Vakit gazetesini yayınlayan Yeni Akit şirketi de yasaklandı ve malvarlıklarına da el konuldu.

ALMANYA’DA ADAMINA GÖRE HUKUK

Almanya 2004 yılında; İslâmi Cemiyet ve Cemaatler Birliği Başkanı Metin Kaplan hakkındaki yargılama süreci bitmeden, özel uçakla apar-topar Türkiye’ye gönderdi. Almanya, Buna karşılık, Türkiye’nin “iadesini” istediği birçok PKK’lı ve DHKP-C’li militan ile Almanya’ya sığınan hortumcuyu iade etmedi. Bu tavır, “Almanya’da adamına göre hukuk kuralı geçerli” yorumlarına yol açtı.

NAZİ CİNAYETLERİ

Almanya’daki Neonazi grubu, uzun yıllar boyunca çoğu Türk olan yüzlerce faili-meçhul cinayet işledi. Bu sürecin ise, Alman derin devletinin yönlendirdiği bir süreç olduğu ortaya çıktı. Neo-Nazi şiddeti, 1990’dan günümüze kadar 182 kişinin ölümüne neden oldu. Yalnızca 2001-2011 arasında camilere 200’den fazla saldırı gerçekleştirildi. “Dönerci Cinayetleri” olarak bilinen, Neo-Nazi Yeraltı Örgütü (NSU) tarafından gerçekleştirilen ve 8 Türk, bir Yunan ve bir de Alman polis olmak üzere 10 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan seri cinayetler ise hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

MÜSLÜMAN ÇOCUKLAR AİLELERİNDEN KOPARILIYOR

Almanya’da Müslüman ve Türk ailelerinin çocukları hiçbir hukuki dayanağı olmayan sudan sebeplerle ailelerinden koparılarak sapkın, ateist ve Hıristiyan ailelere veriliyor. Çocukların din ve dilleri değiştirilmek isteniyor.

GEZİ PARKI OLAYLARINDA DA ALMANYA’NIN PARMAĞI VARDI

Taksim Gezi Parkı olaylarının da altından Almanya çıkmıştı. Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında duran adamlar eylem yaparken, bikinisi ile ortaya çıkıp, çirkin bir eylem yapan ve adının Mine Dost olduğu öğrenilen kadın da Alman çıkmıştı. Alman kadın, metro çıkışında müzik dinleyerek, bikinili dans etmişti. Çevredeki vatandaşlar tarafından ahlaksız eylem sert tepki çekmişti.

ALMAN VEKİL DE PROVOKATÖRLÜK YAPMIŞTI

Almanya Yeşiller Partisi Genel Başkanı ve Federal Meclis Milletvekili Claudia Roth da Gezi Parkı’ndaki eylemlere katılmıştı. Divan Oteli’nde kaldığı sırada başlayan olaylarda da orada bulunan Roth, Alman ZDF kanalına yaptığı açıklamada, “Olanların canlı tanığıyım. Savaştaki gibiydi. Kadın ve çocuk demeden gaz bombası atıldı” dedi. Almanya’dan, İslâmi kuruluşlara baskı

Almanya’da 2008 yılında, Alman Anayasayı Koruma Dairesi tarafından İslâm Toplumu Milli Görüş (IGMG) derneğine ait yaklaşık 20 büro ve binada polis ve mali yetkililer tarafından arama yapıldı. Derneğin Köln kentindeki merkezinde, Dortmund kenti ve Bavyera eyaletindeki diğer bazı büro ve evlerde de aramalar yapıldı. Müslümanlara baskı yapılan Almanya’da, PKK’ya ise kol kanat geriliyor.

MÜSLÜMANLARA EZAN, BAŞÖRTÜSÜ VE SÜNNET BASKISI

Almanya’nın Dublinburg şehrindeki kiliseler, mescidlerin minareleri veya hoparlörlerinden ezan okunmasının yasaklanması için mahkemeye başvurdu. Almanya Baden-Württemberg Eyaleti, Müslüman öğretmen Fereshta Ludin’in ders verirken başörtüsü takmasına izin vermedi. Almanya’nın kuzeyindeki Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde bulunan İslam düşmanı ve faşist CDU partisi, bir yasa ile öğretmenlere başörtüsünü yasaklamak istemişti. Almanya’nın Baden - Württemberg eyalet hükümeti, Müslüman öğretmenlerin okullarda başörtüsü takmalarını yasaklayan yasa tasarısını kabul etmişti. Almanya Berlin-Brandenburg Eyalet Mahkemesi, “okullarda namaz yasağı” kararı almıştı.

Almanya’da 13 yıllık ‘klinik’ zulmü

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, aklı sıra demokrasi ve insan hakları dersi vermeye yeltenirken kendi ülkesinde yaşayan Müslümanlara uygulanan hak ihlâlleri dayanılmaz boyutlarda seyrediyor. Basit adli olaylara adı karışan Müslümanların başına gelenler Siyonist İsrail’de bile yaşanmayacak cinsten sonuçlarla noktalanıyor. 15 sene önce, olayın faili bir Alman olsa karakoldan serbest bırakılacağı basit bir kavga olayına karışan Cihat Mahmut adlı Filistinli bir genç 1,5 sene hapis yatırılmasının ardından tam 13 senedir bir akıl hastanesinde tutuluyor. Filistinli Cihat gibi bu tür kliniklere düşen Müslüman gençlere din değiştirmeleri yönünde de baskılarda bulunulduğu öne sürülüyor.

“ERDOĞAN BİZE SAHİP ÇIKSIN”

Bir kaynak aracılığıyla Akit’e bilgiler veren Cihat Mahmut’un annesi bayan Mahmud, “Benim oğlum içeri girdiğinde 21 yaşındaydı. Şimdi 36 yaşında. Benim oğlumun bulunduğu bölümde 20 seneyi aşkın süredir tutulan Türkler de var. Bizim sahibimiz yok. Bizimle ilgilenen kimse yok. Türkiye Başbakanı’ndan yardım istiyoruz” mesajı verdi.

“Çifte vatandaşlığı garantiye aldık”    

Almanya’nın Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, Almanya’da yaşayan yarım milyon Türk kökenli çocuk için ve ilerde doğacak çocuklar için çifte vatandaşlığı garantiye aldıklarını söyledi.

Özoğuz, Almanya’da yaşayan 3 milyon Türk kökenli için büyük önem taşıyan çifte vatandaşlık konusunu, Türklerin Almanya’da oy kullanma durumunu ve NSU davasını değerlendirdi.

Almanya’da Nisan ayının başında Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nca çifte vatandaşlık konusunda hazırlanan ve Vatandaşlık Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısını kabul etti. Tasarıda Almanya’da doğan ve bu ülkede 21 yaşına kadar en az 8 yıl yaşayan ya da 6 yıl okula giden gençlere çifte vatandaşlık hakkı veriliyor. Tasarıdaki eğitim şartına alternatif olarak meslek eğitim diploması da kabul edilebilecek.

‘Türk istihbaratı Almanları ilgilendirmez’

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un MİT Yasası, twitter ve yargı konusundaki küstahça sözlerine AK Parti’den tepki geldi. Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz yaptığı yazılı açıklamada, konuk olduğu ülkenin içişleriyle ilgili beyanatlarda bulunulmasını ‘nezaketsizlik’ olarak yorumladı. Kapusuz açıklamasında, “Almanya Cumhurbaşkanı’nın muhalif kitlenin yoğun olduğu ODTÜ’yü özellikle seçerek Türkiye’nin içişleriyle ilgili açıklamalarda bulunması son derece yakışıksız olmuştur. Türk istihbaratına özel yaşama müdahale konusunda göndermede bulunan Alman Cumhurbaşkanı, Almanya’da Türklere karşı işlenen ırkçı cinayetlerde Alman istihbaratının rolü olduğuna dair basında çıkan haberlere ne diyecek?. Nasıl ki Türkiye olarak biz Alman istihbaratı ve Almanya’daki polis-savcı atamalarıyla ilgili açıklamalarda bulunmuyorsak, Almanya da bizim içişlerimize müdahale sayılabilecek beyanatlardan kaçınmalıdır. Türk istihbaratıyla ilgili konular Alman Cumhurbaşkanı’nı ilgilendirmez” dedi.

Yeni Akit