Başbağlar'da Sabaha Kadar Olaya Müdahale Edilmemiş

Başbağlar'da Sabaha Kadar Olaya Müdahale Edilmemiş
Başbağlar’da katliam gecesi telefona çıkmayan Başpınar Köyü Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Nafiz Canbaz’ın, köylülere kaleşnikof silah teklif ettiği ortaya çıktı.

Akşam ezanı okunduktan sonra camiye giden 29 kişi köyün meydanına toplanarak kurşuna dizildiği, 1’i kadın 4 kişinin yanarak şehid edildiği Başbağlar katliamında ilginç detaylar ortaya çıktı.

KATLİAM GECESİ TELEFONA ÇIKMADI, KÖYLÜLERE TUTANAKSIZ SİLAH VERMEK İSTEDİ

Başbağlar Köyü’nün hemen yanında bulunan Yukarı Umutlu Köyü imamı Mahmut Fidan’ın baskın olduğu gece (5 Temmuz 1993 tarihinde) 3-4 defa aramasına rağmen telefona çıkmayan Başpınar Köyü Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Nafiz Canbaz’ın; Başbağlar Köyü’ne geldikten sonra Başbağlar köylülerine kaleşnikof silah teklif ettiği öğrenildi. Başbağlar köylülerinin silahları tutanakla almak istemesi üzerine silahların verilmesinden vazgeçildi.

Başpınar Köyü Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Nafiz Canbaz’ın yanı sıra döneminKemaliye Kaymakamı Atilla Şahin, ilçe Jandarma Komutanı İzzet Ağdere’nin de köylülere silah verilmesi konusunda bilgisinin olduğu öğrenildi.

BU SİLAHLARIN, KOMŞU ALEVİ KÖYÜNE MİSİLLEME YAPMALARI İÇİN TEKLİF EDİLDİĞİ AÇIK

Başbağlar mağdurlarının avukatlığını yapan Cüneyt Toraman, Başbağlar köyüne gündelik olarak çalışmaya gelen bazı komşu köylülere, katliam günü yüzlerini dahi kapatmadan gözcülük yaptırmak suretiyle sağ bırakılanlar tarafından tanınmalarının istendiğini belirterek, “Katliamdan sağ kurtulanlar da, komşu köyden gelenleri tanımışlardır. Başbağlar köyündeki yangın devam ederken, karakol komutanı Başbağlar köylülerine kaleşnikof silah teklif etmiştir. Başbağlar muhtarı, silahları tutanakla teslim almak isteyince, vermekten vazgeçmişlerdir. Bu silahların, komşu Alevi köyüne misilleme yapmaları için teklif edildiği açıktır” dedi.

BU KATLİAMIN FAİLLERİ DEVLETİN İÇİNDE

Gazetemize konuşan Cüneyt Toraman, Başbağlar katliamının üzerinden tam 21 yıl geçtiğini hatırlatarak, “5 Temmuz 1993 tarihinde, tarihimizin en büyük katliamlarından biri gerçekleştirildi. Köyün bütün erkekleri kurşuna dizildi, evleri yakıldı, haritadan silinmeye çalışıldı. Bu katliamın failleri devletin içinde olduğu için, üzerine gidilmedi, gidilmemesi için de ne yapılması gerekiyorsa yapıldı” ifadelerini kullandı.

SABAHA KADAR OLAYA MÜDAHALE EDİLMEDİ

Başbağlar köyündeki silah sesleri ve yakılan evlerden çıkan dumanlar jandarma karakolundan duyulduğu ve görüldüğü halde sabaha kadar olaya müdahale edilmediğini hatırlatan Toraman, “Katliamı gerçekleştirenler, “Sivas’ın intikamını aldık” diye bildiri bıraktıktan sonra, yüksek düzeyde bir koruma altında, ellerini kollarını sallayarak köyden ayrılmışlardır” dedi.

DEVLET DENETLEME KURUMU’NDAN HİÇBİR NETİCE ÇIKMADI

Cüneyt Toraman, Başbağlar katliamının kimler tarafından tertiplendiğinin Ergenekon soruşturması sırasında ortaya çıktığını hatırlatarak, “Gizli tanık, ‘Sivas katliamının da Başbağlar katliamının da aynı kişiler tarafından yapıldığını’ açıklaması üzerine, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, Sivas ve Başbağlar katliamı için ortak dosyada soruşturma başlatmış, Devlet Denetleme Kurumu (DDK) da inceleme başlatmıştır. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki soruşturmada hiçbir ilerleme olmadığı gibi, Devlet Denetleme Kurumu’ndan hiçbir netice çıkmamıştır” dedi.

Yeni Akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum