Milli'den Düşündüren Manşet

 İktidar çok hevesli olduğu tezkereyi MHP’yi de yanına alarak Meclis’ten geçirdi. 1 Mart 2003 tezkere metnine göre çok daha büyük tehlikelerle dolu olan yeni tezkerede ülkemizde konuşlanmasına izin verilecek yabancı askerlerin sayısına sınır konmadı. Türkiye’ye sokulacak yabancı askerlerin sayısı ve ülkede kalış süresi herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmazken, belirsizlikler kamuoyundan saklanıyor. Hangi ülke ya da ülkelerin askerleri yurdumuza, hangi statüyle ‘buyur edilecek’ o bile belli değil.

Kabul 298

Ret 98

Günlerden AREFE. Hacılar Arafat’ta duaya açıyor ellerini. Kutsal topraklar olmasa da ellerini yanı başımızda açanlar da var. Bakışları boşlukta. Her sese kulak kabartıyorlar. Terörle hiçbir bağlantısı olmayan, tek derdi yaşamak olan insanlar için de AREFE bugün. Savaşın arefesindekiler “dillerine şehadet doluyorlar” şimdi. Çünkü artık çocuklar bile biliyor; demokrasi yağmaya başladığında en çok kadınlar, çocuklar, masumlar ıslanır. Şimdi başlarını soktukları çatının yıkılması yakındır. Ölüm kaygısı vardır elbet ama onları üzenin bu olmadığı aşikar. Dost elinden gelince zulüm katlanılmaz acıların en büyüğüdür.

1 Mart tezkere sürecine göre 2 Ekim tezkeresi

1Daha hevesli bir iktidar

2Daha sınırsız bir tezkere..

3Daha belirsiz bir süreç…

4Daha karartılmış bir medya…

5Daha suskun bir Türkiye…

Boş sıralar, neşeli Bakanlar

Meclis’in bu boş sıralarına aldanıp da…  Başbakan’ın yokluğuna şaşıp da… Bakanların bu laubali pozlarına bakıp da sakın ha Meclis’in sıradan günlerinden bir gün diye düşünmeyin. Dün TBMM’de tarihinin en önemli müzakerelerinden birisi yapıldı. Ülke adım adım savaşa götürülüyorken, ülkemize yabancı askerlerin ayak basmasına karar verilirken, askerlerimizin silah kuşanıp komşu ülkelere girmesine zemin hazırlanırken yaşandı bütün bunlar. Tezkere müzakere ediliyor ama hiçbir parti Genel Başkanı çıkıp da kürsüden “Ne oluyorsunuz” demiyor. Bütün siyasi partiler yedeklerle kürsüyü kullanıyor. Ülkenin “stratejik derinliğe” en fazla ihtiyacı olduğu dönemde Başbakan Davutoğlu ise neredeyse gün boyu Genel Kurul Salonu’na ayak bile basmıyor. Tezkerenin bakanları ise aralarındaki esprilere kahkaha yetiştirme telaşında…