Tunus’ta 'Vatandaş Devleti'ne Doğru
Hem muhalefet görevini üstlenen Nahda hem de yeni iktidarın söylemi demokratik geçişi devam ettirme yönünde.
Arap Baharı adı verilen sürecin başladığı ülke Tunus’ta anayasanın onaylanmasının ardından parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve demokratik geçiş yolunda önemli engeller aşılmış oldu. 26 Ekim'deki parlamento seçimlerinde seküler tabanlı Nida Tunus Partisi 217 sandalyeli meclisten 85 milletvekili çıkarırken Müslüman Kardeşler'e yakın Nahda Partisi ise 69 sandalye elde ederek ikinci parti oldu. Nahda Partisi’nin ‘muhalefete pozitif bir mesaj vermek’ amacıyla aday göstermeyeceğini açıkladığı cumhurbaşkanlığı seçimini de Nida Tunus lideri Baci Kaid Sibsi kazandı. 21 Aralık'ta yapılan seçimlerin ikinci turunda oyların yüzde 56’sini alan Sibsi zaferini ilan ederek Tunus’un Cumhurbaşkanı oldu.
Seçimlerden sonra aralarında Türkiye, Avrupa Birliği, ABD ve daha birçok ülke Sibsi’yi seçimdeki başarısından dolayı kutladı. Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini izleyen AB gözlemcileri seçimlerin genel olarak adil ve ılımlı bir atmosferde gerçekleştiğini açıkladı. Herhangi bir boykot gerçekleşmemesi de seçimlere katılım oranını yüzde 60 gibi makul bir seviyeye yükseltti. Tüm bu faktörler ülkede seçim sürecinin barışçıl bir şekilde atlatılmasında önemli rol oynadı. Mısır’daki darbenin ardından Tunus'taki Nahda’nın tüm bu süreçte attığı adımlar ve takındığı pozitif tavır da Tunus’ta bugün gelinen noktanın belirleyici unsurlarından biri oldu.
Al Jazeera Turk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.