Gerçekçi Çözüm Milli'den
Paris’in göbeğinde “koruma altındaki” Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıyı en sert mesajlarla kınasanız da, failleri yakalayıp en ağır cezaları verseniz de “Huzur”un yolu yine “Huzur”dan geçiyor.
Çekin elinizi; Libya’dan, Afrika’dan… Çekin elinizi; Afganistan’dan, Irak’tan, Cezayir’den… Çekin elinizi; Mısır’dan ve hatta Suriye’den… Çekin desteğinizi; katil sürüsü İsrail’den... Ve en önemlisi çekin elinizi İslam’ın yüce değerlerinin üzerinden. O zaman göreceksiniz aradığınız huzur kapınızı çalacak.
Olaylar, geniş pencereden değerlendirilmeli
Dünya felaketlerinin başlangıç tarihi olarak 11 Eylül’ü almak hedef tahtasına Müslüman toplulukları almakla eş anlamlı hale geldi. Her fırsatta kendimizi haklı, yaptıklarımızı makul sayma gayretimiz empati yeteneğimizi köreltti. Yapılan saldırının iyi bir yanı yok. Vahim bir saldırıdır. Zira dinimiz düşmanına bile merhametli davranmayı emreder. Fakat bu mesele dar bir pencereden seyredilesi bir olay değildir. İnsan her yer ve zamanda insandır. Değerlidir. Ona yapılan her türlü gasp girişimi zulümdür.
Irak işgali, iki kardeşi radikalleştirdi
Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuv, 32 ve 34 yaşlarında oldukları belirlenen Cherif ve Said Kouachi isimli kardeşlerin poliste dosyalarının bulunduğunu kabul ederken, Cherif Kouachi’nin Irak’ta savaşmak üzere gençleri silah altına alan bir çetenin üyesi olmak suçundan 2008 yılında 18 ayı tecilli üç yıl hüküm giydiğini ve cezasını çektikten sonra serbest kaldığını açıkladı. Le Parisien gazetesi, ABD’nin Irak’a yönelik askeri müdahalesinden sonra Cherif Kouachi’nin daha radikalleştiğini ve 2005 yılında Suriye üzerinden Irak’a gitmeye çalışırken Fransız gizli servisi tarafından engellendiğini yazdı.
Cami duvarlarında tehdit sloganları!
Avusturya’nın başkenti Viyana’da Tuna Camii’nin duvarına İslam karşıtı sloganlar yazıldı. Fransa’nın başkenti Paris’te 12 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının ardından Viyana’da bir caminin duvarına İslamiyeti ve Müslümanları hedef alan yazılar yazıldı. Tuna Camii görevlisi Ercan Karakuş, sabah geldiklerinde söz konusu yazı ile karşılaştıklarını ve polise haber verdiklerini söyledi. Karakuş, camiye yapılan saldırının Fransa’daki olayın etkisiyle yapıldığını düşündüğünü belirtti.
Camiye el bombası atıldı mescide ateş açıldı
Fransa’nın batısındaki Le Mans bölgesinde bir camiye önceki gece yarısı el bombası atıldığı, güneydeki bir kentte ise mescide ateş açıldığı bildirildi. Fransız basınındaki haberlere göre, Le Mans’da önceki gece meydana gelen olayda, bir camiye dört el bombası atıldığı, bombalardan sadece birinin patladığı belirtildi. Ülkenin güneyindeki Port-la-Nouvelle kentinde ise önceki akşam bir mescide ateş açıldığı belirtildi. Saldırıda kimsenin zarar görmediği, mescidin camlarının kırıldığı açıklandı.
‘Simge’lerle ‘algı’ operasyonu
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Paris’teki silahlı saldırıya ilişkin “İslami simgelerin açık ve aleni olarak bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılmış olması bir algı manipülasyonudur. Algı mühendisleri, katillere dinimizin simgelerini telaffuz ettirerek akılla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil esasen Batı kamuoyunun aklıyla da alay ediyorlar” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, Paris’te 12 kişinin ölümü ve birçok kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan menfur bir saldırı meydana geldiğini söyledi. Görmez, saldırıyı şiddetle kınadığını ve başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını paylaştığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Ne Irak’ta ne Suriye’de ne de şimdi Fransa’da, çatışmayı körüklemekten, sivil insanları katletmekten ve insanların yüreğine korku salmaktan medet umanların başarı elde etmeleri mümkün değildir.” Görmez, dünyanın esenliğinin ve güvenliğinin, hiçbir din, ırk, toplum ve ülke halklarının provoke edilmesiyle sağlanamayacağını anlattı. Görmez, baskının ve zorbalığın başkaca şiddetleri ve ölümleri doğurduğunun bu yüzyılda yaşanılan en acı tecrübelerden anlaşıldığını dile getirdi.
“Tekbir kavramı çarpıtılıyor”
Bu ve benzeri hadiselerden hareketle ifade ve inanç özgürlüğü üzerinde yapılacak her türlü baskı ve bunlar bahane edilerek Müslüman kimliğini yok sayma düşüncesinin, kimsenin güvenliğini tesis edemeyeceğini belirten Görmez, bilhassa son yıllarda yaşanan terör hadiselerinde kendilerini derinden yaralayan en temel hususun İslami simgelerin kullanılması olduğunu kaydetti.
“Müslümanları mahkûm etmek amacıyla yönlendirilebilir”
Bu elim olay nedeniyle Batı kamuoyunda oluşan teessür ve infiali anladıklarını ve paylaştıklarını dile getiren Görmez, şu ifadeleri kullandı: “Ancak dikkat çekmek isterim ki bu teessür ve infial, gerek Müslüman halklara gerekse Batı’da yaşayan göçmen ve mühtedi Müslümanlara yönelik nefret söylemi içinde Müslümanları topyekun mahkum etmek amacıyla yönlendirilebilir. Bu eylemleri gerçekleştirenler tarafından İslami simgelerin açık ve aleni şekilde kullanılmasını ve hatta çalınmasını kabul etmek asla mümkün değildir. Bu eylemi İslam’la ilişkilendirmeye yönelik yapılan her açıklama, en az bu eylem kadar tahrip edici ve olumsuz sonuçlar doğrucu niteliktedir.”
Sağduyu çağrısı
Görmez, PEGİDA örneğinde olduğu gibi nefrete ve düşmanlığa dönüşerek yaygınlık kazandığı bugünlerde böyle bir eylemin gerçekleşmesinin manidar olduğunu söyledi. Bu algı mühendisliğinin tuzağına karşı hem Batı’da yaşayan Müslümanları hem de insaf ve izan sahibi bütün Batılı halkları duyarlı olmaya davet eden Görmez, şunları kaydetti: “Başta İslam coğrafyasında her gün yaşanan yüzlerce ölümler olmak üzere bütün dünyada terörden kaynaklanan her ölüm, hakka, hukuka, adalete ve barışa olan ihtiyacı her geçen gün daha da artırmaktadır. Bugün insanlığın hukuk, adalet ve barış özleminin gerçekleşmesi için aydınların, bilim adamlarının, siyasetçilerin, din adamlarının ve uluslararası tüm kuruluşların ortak bir vicdanı harekete geçirerek sağduyulu şekilde ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koyması insanlık sınavını geçmek adına yüce bir sorumluluktur. Yaşadığımız bu zor günlerde insanlığın her türlü cinnet halinden, nefretten, vahşetten ve şiddetten uzaklaşarak akl-ı selimle hareket etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını derinden paylaştığımı ifade etmek isterim.”
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.