İslami Kanalların Yeşilçam Takıntısı

 

Vatandaşlar filmi izlerken gülüp geçse de Kibar Feyzo filminde akıllara üç kuruş para ve bir horoz karşılığı Kemal Sunal’ın annesini kandıran hoca efendi kazınıyor, Üç Kağıtçı filminde ise akıllarda romatizmaları ile evliya ilan edilen Rıfkı ve mendebur suratlı Arif Efendi kalıyordu. 

 

Ve bu filmler şimdilerde İslami kanallarda, hiçbir sakınca görülmeden sürekli döndürülüyor. 

 

Yukarıda ki fotoğraf karesi o filmlerden birine ait. Arif Efendiyi oynayan sanatçının hali görünüyor. Şimdi bu filmi izleyen bir çocuk bu adam imam olsa korkmadan camiye girebilir mi?

 

 

Film boyunca uyanık Türk’ün her türlü dalavere ile Almanya’da zengin olmayı mutebermiş gibi gösteriyordu? Başkalarının çocuklarının evrakıyla para alınması kurnazlık olarak sunuluyor ve akıllara “namusuyla çalışan zengin olamaz” mesajı nakşediliyordu. 

 

“Canım Kemal Sunal’ın ne suçu var, film işte” diyebilirsiniz, peki, Yeşilçam filmlerinin hangisinde, kaç tanesinde muteber bir din adamı gördünüz? 

 

Kemal Sunal’ın neredeyse her filminde “ahlaksızlık nedir bilmeyen safların” enayi ilan edilmesi, neredeyse her filmde sahtekar bir din adamı, kurnaz bir üçkağıtçının muteber adamı oynaması hep tesadüf müydü?

 

Vurun kahpeye filminde Yunan ile anlaşıp, ihanet eden hoca, Tarık Akan’ın Dönüş filminde fetva verip cinayet işleten ve sonrada o ölen adamın karısına konan sahtekar şeyhi nereye koyalım. 

 

Aynı sahtekar şeyh birde üvey oğlunu cinayete teşvik ediyor, “Allah yanındadır, duamı senden esirgemeyeceğim” diyordu. Filmin sonun da ise Tarık Akan’ın şu cümlesine ne demeli: “Kullandılar bizi, din dediler, töre dediler, yanlışa götürdüler bizi.” Tarık Akan sonunda sahtekar şeyhi öldürmekte vuruyordu çözümü, ancak ilginç olan sahtekar adam üvey oğlunu cinayete göndermişken evinde Kur’an okuyordu. 

 

Bu listeyi uzattıkça uzatmak mümkün.

 

“İnek Şaban”lı filmler yüzünden artık kimse çocuğuna bu ismi koymaz oldu. Süt kardeşi Ramazan şimdilik güvende olsa da Şahan Gökbakar’ın atakları ile Recep ismi de güme gitmek üzere. Peki, bu isimler “biz alt tarafı film çekiyoruz” diye kendilerini savunuyorsa mesela neden “İsmet”, “Tuğçe”,  “Tarkan” değil de bu isimleri kullanıyorlar ısrarla? 

 

 “Tarık Akan, Kemal Sunal yazılan senaryoyu oynadıysa ne suçu var” diyebilirsiniz. 

 

Peki, diyelim ki haklısınız!

 

Peki, bu sözleri söyleyen o değil de rahmetli babam mıydı?

 

"Bugüne kadar Kadir arkadaşımla ben, dincilere faşistlere karşı, ülkenin adam gibi idare edilmesi için mücadelemizi verdik. Ama artık yaşlandık. Gelin hep beraber dinci, şeriatçı basına ve televizyonlara hayır diyelim ve çalışmayalım."

 

Seçimden 1’nci olarak çıkan Erbakan ile koalisyon kurması gündeme gelen ve darbe çalışmalarının başladığı bir dönemde Mesut Yılmaz’ı arayıp “bunlarla koalisyon yapmayın” diyen Kemal Sunal değildi de ben miydim? 

 

Temizleyin artık kanalları, zehirlemeyin gençleri ve bizleri.