Neşeli Şekilde Mi Öldüler?

Fransa’daki kazada uçaktakiler neşeli bir şekilde mi öldüler?

Fransa’da düşen ve 144 yolcu, 6 mürettebatın ölümü ile sonuçlanan kazayla ilgili emekli pilot olan Yazarımız Ramazan Ercan Bitikçioğlu, çok tartışılacak bir bilgi paylaştı. 

Bitikçioğlu, “Olayda oksijen yetmezliği kanıtlanırsa, bu uçaktakiler neşeli şekilde ölmüşler demektir” dedi.

Yazarımızın Fransa’daki kazayla ilgili yorumları şöyle:

“Hypoxia nedir? Alplere düşen uçak kazasının sırları

Hypoxia en kısa olarak, oksijen yetmezliğidir. Bunun oluşması için akciğerlerimizde yeterli oksijen alış verişinin gerçekleşmemesi gerekir. Bu da, yüksek irtifaya çıkıldığında insan bünyesinin (yaratılış ayarları gereği) yükseklere çıkıldıkça düşen basınç nedeniyle havadaki oksijeni yeteri kadar kana alamaması (kana geçişin gerçekleşmesinde meydana gelen zorluk) sebebiyle olur. Buna hipoventilasyon, sonucuna da hypoxi (oksijensizlik) deniliyor.

O irtifadaki oksijen aşağı irtifalardaki oksijenle atmosferdeki oran itibarıyla aynı miktardadır. Lâkin o irtifada oksijenin kana karışması gerçekleşemiyor. Bu nedenle, aslında uçak içine yine aynı hava alınır, biz o havayı soluruz fakat uçağın kabin basınçlandırması devrededir ve bu yüzden aşağı irtifalardaki gibi (10 bin feet=3333 m altı gibi) rahatça nefes alıp kanımızı oksijenlendirebiliyoruz.

Uçaktaki kabin basınçlandırma sistemi bir nedenle bozulursa yolcuların maskeleri otomatik olarak açılır ve her yolcu önüne sarkan maskeyi alıp bu yoldan nefes almaya başlar. Tá ki, kaptan anons edip normal şartlara dönüldüğünü söyleyene kadar.

Gelelim Fransa’daki uçak kazasına... Hypoxi elbette ihtimaller arasında. Belki de ilk sırada. Fakat yine de bir airline pilotu olarak bana tuhaf gelmeye devam eden bir şey var. O da yolcu maskeleri düştüğünde kabin amiri hemen kokpite gelip kaptandan bilgi alır. Kaptan ve yardımcı kaptan(lar), ilk iş kendi oksijen maskelerini takmaktır, bu şekilde askerî uçaklardaki gibi yüzlerinde maske olur. İnterphone ile aralarında konuşurlar.

KAPTANLARA OTOPSİ YAPILMALI

Camdaki çatlak tek başına hypoxi sebebi olabilir mi? Bu biraz zor. Kabin basıncı sürekli ayarlanıyor zira. Kaptanlar fark etmese uçağın sistemleri fark eder ve uyarı verirlerdi. Ön camın bazı nedenlerle (uçağın bakım hatası, eskiliği ve sair) patladığı durumlarda bile böyle bir kaza olmaz. Zira hemen alçalmaya başlanılır ve bu da panik halinde olmaz. Hele 6 bin saatten fazla airline tecrübesi olan bir kaptan buna izin vermez. Burdaki tuhaflıkları tam olarak çözebilmek için kaptanlara otopsi de yapılmalıdır. Belki bir zehirlenme olabilir yedikleri içtikleri nedeniyle.

MOTORLAR DURMUŞ OLABİLİR

Belki başka bir sebep vardır hızla alçalmak konusunda.. Uçak başka bir emergency durum ile karşılaşmış da olabilir. İki motor da durmuş olabilir. Bu durumda süzülerek acilen en uygun bir zemine inmek gerekir ki her zaman böyle bir yer bulunmayabilir. Alpler üzerinde uçarken hep biraz tedirgin olur kaptanlar. Zira böyle durumlar için kilometrelerce sahada en küçük bir yer yoktur. Alpler çok yaygın bir coğrafyadır. Fakat hiçbir kaptan uçağını 700 km/h hızla bir dağa çarptırmaz. Zaten normal süzülme olsaydı uçağın bu süratte olmaması gerekirdi. Yani çok ezbere konuşmamak lazım, henüz her şey için çok erken. Kara kutu denilen alet uçak uçuş bilgilerini ihtiva eder asıl fonksiyonu pilotların sözlerini kaydetmek değildir sadece.

SON SÖZ: Hypoxia kesin olarak kanıtlanırsa, pilotlar da diğer mürettebat da, yolcular da neşeli şekilde ölmüşler demektir. Zira bu hal önce insanın herşeyi unutup keyiflenmesine yol açıyor. Tıpkı uyuşturucu almış gibi... Neyse, Allah kazada canlarını yitirenlerin geride bıraktıklarına sabır versin. Uçaklara da pilotlara da çok dikkat edilsin...”

Habervaktim.com