Müslümanları Endişelendiren Tablo
Kapsamlı bir araştırmayı içeren “Endişeli Muhafazakârlar Çağı; Dinden Uzaklaşan Türkiye” isimli kitabı kaleme alan Sosyolog Volkan Ertit, toplumu bekleyen tehlikeyi anlattı.
ESKİLERİ GİBİ DİNİ YAŞAMIYORLAR
Muhafazakârlar Neden Endişeli?
Çünkü toplum gün geçtikçe dinden uzaklaşıyor. Yeni kuşaklar kendilerinden önceki kuşaklar gibi dini yaşamıyorlar.
Dinin toplumsal alandaki prestiji ve gücü geçmişe kıyasla daha az. Eski kuşaklar, kendi çocuklarının ve torunlarının çok farklı toplumsallaşma kanallarından geçerek yeni bir hayatı deneyimlediklerinin farkındalar.
ONLAR GİBİ FLÖRT ETMEKTELER
Muhafazakârlar endişeli çünkü; genç nesiller -kadın erkek fark etmeksizin- vücut hatlarını belli edecek kıyafetleri giymekten çekinmiyorlar. Bazı başı kapalı kızlar, aynen başı açık kızlar gibi dar jeanler ve bodyler giyerken, yine onlar gibi flört etmekteler. Facebook'un ilişkisi var modülünü sadece sekülerler kullanmıyor.
Ancak buradaki değişimi sadece kadın bedeni üzerinden değerlendirmek eksik olacaktır. Yeni nesil erkekler de, önceki kuşağa göre farklılaşmış durumda.
KAPİTALİZM HIZLANDIRIYOR
Toplumun giderek sekülerleşmesinin zeminini neler hazırladı?
Artan eğitim düzeyi, bebek ölüm oranlarındaki azalma, ortalama yaşam süresindeki artış, ticaret yoğunluğunun artışı ve teknolojideki gelişmelerin hızlıca uygulama alanı bulması dolaylı olarak sekülerleşmenin artmasına sebep olur.
İnsanların mobil halde olması, özel yaşam alanların yaygınlaşması ve farklı alternatiflere sahip olmak kentleşmenin sekülerleşmeye sebep olmasının başlıca sebepleridir.
Kapitalizmin ise dört ayağı dolaylı olarak sekülerleşme sürecini hızlandırmaktadır. Bunlar ekonomik alanın dinden uzaklaşması, herkesin iş gücüne dönüşmesi, yaşam standardında yükselme ve devlet otoritesinin azalması.
KURULAN BAĞ ZAYIFLADI
Yeni nesil muhafazakârlar dinimizi neden daha az umursuyor?
Bu önüne geçilebilecek bir süreç değil. En azından modernleşen ülkelerde bunun önüne geçilemiyor. Aynı süreç Avrupa kıtası başta olmak üzere Kuzey Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer modernleşen ülkelerde de gerçekleşti. Zira sekülerleşme dayatılan bir proje ya da siyasi ilke olmadığı için onunla savaşmak ya da onu geriye döndürmek çok mümkün görünmemektedir. Artık baraja sahip oldukları için yağmur duasına çıkmayan insanları zorla yağmur duasına çıkartma şansınız yok.
Öncelikle oldukça dünyevi yöntemleri kullanacaklar, eğer halen çözüm bulamıyorlarsa doğa üstü güçlere sığınacaklar. Modernleşme süreci insanları doğa karşısında daha güçlü konuma getirirken, onların yaratıcı ile kurdukları bağın sıklığının azalmasına neden oldu.
FLÖRTÜ OLMAYANIN KENDİSİNİ...
Türkiye'de cinsel ilişki yaşı düştü mü?
Tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde hem de. İlk cinsel ilişki yaşı kızlarda 19.5, erkeklerde ise 19 olarak belirlenmiş. Kitabımda belirttiğim gibi Anadolu kentlerinde 1990’lardan önce evlenmeden yaşanan flört ya hiç yoktu ya da kentin merkezinde yer alan bir pastahanede topluca gidilen arkadaşlık grupları içinde yaşanmaktaydı. 1970’lerde genç kızların değil sevgilileriyle dışarıda buluşmaları, nişanlılarıyla dahi baş başa dışarıya çıkmaları mümkün değildi. Günümüzde ise henüz ortaokulda flörtü olmayanın kendisini değersiz hissettiği bir toplum haline geldik. Bu sürecin hızlanmasının sebeplerinin başında okullulaşma süreci ve internetin yaygınlaşması geliyor.
Türkiye’nin dindarlaştığını iddia eden gazetelerin sayfaları, “aktif seks hayatına başlayan genç kızlar” için tüyolar vermekte. Evlenme yaşının kadınlarda 24’e yükseldiği ama ilk cinsel birliktelik yaşının 19.5’e düştüğü bir toplum, dindarlaşan bir toplum söylemi ile tutarlı değildir.
AİLELERDEN HOŞGÖRÜ!
Bekar olup bakire olmayanların sayısındaki artış ve ailelerin bu dönüşüme eskiye kıyasla daha anlayışlı olması bize neyi gösteriyor? Bu durumu ele aldığınızda ileride (yaklaşık 50 yıl sonra) neleri öngörüyorsunuz?
Yeni bir toplumun ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Eğer çok büyük bir doğal felaket yaşanmaz ise, toplumsal olarak şu anki refah düzeyinden daha kötü duruma düşmez isek, ölümcül salgın hastalıklar ortaya çıkmaz ise bu süreç hızlanarak devam edecek diye düşünüyorum.
Zira her kuşak bir öncekinden daha seküler ve kendi çocuklarının kendilerinden daha serbest bir yaşamı deneyimlemesine karışmıyor. Eğer bahsettiğim 3 dinamik sekteye uğrar ise insanlar tekrar doğa üstü güçlere sığınacaklardır.
Bunlardan yola çıkarak insanların dinsizleştikleri söylenemez. Ancak 'daha önce devamlı yardım diledikleri yaratıcıyı şimdi daha az hatırlıyorlar' diyebiliriz. Sekülerleşme inançsızlaştıkları anlamına gelmiyor çünkü.
Endişeli Muhafazakârlar Çağı; Dinden Uzaklaşan Türkiye’yi yazan Ertit, başörtülü kızların artık vücut hatlarını belli eden kıyafetler giymekten çekinmediklerini söyledi.
Vahdet Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.