“Şarap Olmadan Olmaz”mış!
Ayşe Özyılmazel Sabah’taki köşesinde, kaloriden dolayı içkiden uzak duran “modernlere”, “Sen bitmişsin kardeşim” diye seslendi; “şarapsız olmaz” tavsiyesinde bulundu.
Sabah yazarının yazısını yorumsuz, birebir aktarıyoruz:
“Cuma gecesi sevgilinle buluşup avuç içi kadar ızgara balık ve yağsız roka yiyorsan, aslaaaa içki ağzına süremiyorsan (kaloriden) sonra da acaba dondurmalı helvadan ısmarlasanız mı ısmarlamasanız mı diye düşünüp finalde göğsünde kabaran vicdan azabına yenilip eve kuru kuruya dönüyorsan, sen bitmişsin kardeşim. Senin ağzının tadı falan kalmamış. Boşuna çekiyorsun tüm bu işkenceyi. O muhteşem kendini mumyala sakla bari. Hayat sen yaşayamadan, o güzel tatları tadamadan geçiyor canım.
Demiyorum ki aban mantıya, şöbiyete. Demiyorum ki sal kendini. Diyorum ki; ölümlü dünya güzel kardeşim, bu kadar esir etme, kasma bünyeni.
Şöyle mumları yakıp, fona şahane müzikler döşeyip, diyelim nefis domatesli ya da fesleğenli soslarla karıştırdığın makarnanın üzerine permesan peyniri rendelemiyorsan. Yanına da en sevdiğin şarabı ertesi gün şişersin diye açmaya elin varmıyorsa.
Sevgilinle hazırladığın o makarnayı aşkla, muhabbetle ve bol kahkahalarla yemiyorsan. Üstüne şöyle çileklerle döşenmiş bir kap dondurma veya çikolatalı sufle patlatamıyorsan tabii ki suratsız olursun be içi galetaya dönmüş canım kardeşim.
Kimse kusura bakmasın ama haşlanmış sebzeyle, yağsız tavuk ızgarayla, lor peyniriyle falan aşk yaşanmaz.
Ben size söyleyeyim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.