Ahmet Hakan Hem Nalına Hem Mıhına

Hakan “70'li yıllarda Süleyman Demirel'in Adalet Partisi, MHP'nin milliyetçi, MSP'nin İslamcı siyasetinden bunalmıştı.Bir kurtuluş, bir çıkış yolu arıyordu. Çıkış yolu bulundu: Seçim meydanlarında Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'e "bayrağa sarılı Kur'an-ı Kerim" hediye ediliyor, o da seçim kürsüsünden bayrağa sarılı Kuran-ı Kerim'i öpüp başına koyuyordu. Bunu izleyen ahali ise meydanda coştukça coşuyordu. Meydanlarda arka kapağının içyüzünde "Adalet Partisi'nin hediyesidir" yazılı Kuran-ı Kerim'ler de dağıtılıyordu. Kütüphanemde öyle bir Kuran-ı Kerim bulunmaktadır. İbret-i âlem olsun diye saklamaktayım. Yani demem o ki Tarhan Bey... Kuran-ı Kerim'i seçim meydanlarının malzemesi haline getirmek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulduğu, icat ettiği ve ilk kez icra ettiği bir propaganda taktiği değildir. Erdoğan, bu konuda Süleyman Demirel'in yolundan gitmektedir.” diyerek Erdoğan lehine yazıyor görünse de, Erdoğan’ın Demirel’in yolunu izlediği satırlarla ise güya çaktırmadan Kur’an ile siyaset yapıldığını ileri sürüyordu.

Bu vesile bizde Ahmet Hakan’a biraz tarih dersi verelim.

Demirel’in bu numaraları 1970’li yıllarda başlamadı Ahmet Hakan! Öncelikle dersine sıkı çalışmalısın. Daha siyasetin başında Demirel kendisine mason diyenlere, mason locasından aldığı bir belge ise cevap vermeye kalkmıştı Demirel. Belgede Demirel’in mason olmadığı yazıyordu. Ancak kimsenin aklına Demirel’in belgeyi aldığı masonları ki o yıllarda mason localarında gizlilik esastı, nereden tanıdığını sormak gelmemişti. Hani meşhur fıkra vardır ya “anam ananı, kötü yerde görmüş” diyen iki arkadaşın tıpkı o hesap.

Demirel daha 65’ler de bile seçim meydanlarında ezanı Türkçe okuma zulmüne son veren DP’nin mirasçısı olduğunu göstermek için “Allah bu ülkenin semalarından ezan Muhammediyi eksik etmesin” diyerek konuşuyordu.

Habervaktim.com