Hasan Sağındık'tan Ahmet Kaya Ödülü Yorumu
Türk halk müziği sanatçısı Hasan Sağındık, HDP’yi destekleyen sanatçı, akademisyen ve yazarlarla ilgili ilginç tespitlerde bulundu.
Mukaddesatçı duruşundan dolayı dışlandığını anlatan Sağındık, “Milliyetçi-muhafazakar dediğiniz insanlardan da zarar gördüm. Kendi arkadaşlarım da dışladılar bazen. Ben bunları göze almıştım. İşin güzel tarafı; ne yaptığımın farkındayım” diye konuştu.
Türk Halk Müziği sanatçısı Hasan Sağındık, Türkiye gündemine ilişkin VAHDET'in sorularına içtenlikle cevap verdi.
SIRADA KÜRDİSTAN VARDI
■ Çözüm Süreci hakkında ne düşünüyorsunuz? PKK ile barış masasına oturmak doğru mu idi? PKK’nın asıl amacı neydi? Gelinen noktada neler görüldü? Terör örgütünü bitirmek için ne yapılması gerekiyor?
Düşüncelerimi belirtirken duygusallıktan ziyade aklı öne alacağım. Küresel politikalardaki değişiklikler Türkiye’de de bazı değişikliklere yol açtı. Daha önce amacı Türkiye sınırları içerisinde toprak talebi olan, 30 yıl boyunca insanlarımızı öldüren taşeron terör örgütünün siyasi sözcüleri, hiçbir şey talep etmeden silahlı unsurlarının Türkiye sınırları dışına çıkacağını söylüyordu. Devlet de aynı şeyleri söylüyordu. Sanki bir anlaşma var gibiydi arka planda. Peki, bu nasıl olurdu? Ben o günlerde yakın çevreme; PKK’ya, Türkiye sınırları dışında başka bir yer gösterilmiş olabileceğini söylemiştim. Onlar için yerin çok da önemi yoktu nasıl olsa. Fransız ve İngilizlerin 100 yıl önce verdikleri Ermenistan ve Kürdistan sözünün yerine gelmesiydi önemli olan. İşin ciddiyeti Ermenistan kurulduktan sonra anlaşıldı. Sırada Kürdistan vardı. Fakat bu iş-belki de şimdilik- Türkiye sınırları içinde olacağa benzemiyordu.
KÜRESEL OYUNCULAR
Irak ve Suriye’deki karışık durum ve konum daha müsait idi Kürdistan için. Türkiye’nin yardımıyla da böylece -şimdilik- herkes kazanmış olacaktı. O zaman; bu örgütün taleplerinin büyük kısmı siyasi olarak karşılanmalı ve bu talepler için silahlı mücadeleye gerek kalmamalıydı. Öyle de yapıldı. Devlet aklı olarak, sonuca gitme açısından mantıklı görünüyor. Fakat küresel başka oyuncuların katılmasıyla bu durum bozulmuşa benziyor. Ve bu durum, PKK’nın değişik merkezlerden yönetildiğini göstermesi bakımından da önemli görünüyor.
KAZANAN TÜRKİYE OLMAMIŞTIR
Sonuçta durumun buraya geleceği, birçok kişi, parti ve yazarında uyarmasına rağmen öngörülememiş ve çözüm sürecinde başa dönülmüş, Türkiye zaman kaybetmiş, aldatılmış ve maalesef kazanan yine Türkiye olmamıştır. Benim kabullenemediğim; çözüm sürecinden önce yaşananlardır. Bu sürece itiraz edebilecek isimler ve yapılar bir bir etkisiz hale getirildiler. Atatürk’ün kurduğu ve başında Müslüman bir Türkmen, dedesi imam olan Deniz Baykal ve CHP operasyonu, MHP milletvekillerine yapılan kaset operasyonları, medya operasyonları, bu sürece taş koyabilecek kişilerin gündem dışına atılma operasyonları gibi… Eğer bunlar yol-mıntıka temizliği olarak biliniyor idiyse ve kabul edildiyse bunun vebali çok ağır olur. Terör örgütünün nasıl bitirileceği konusu ise uzmanların ve yönetenlerin işi olsa gerek. Zaten benim bileceğim bir konu olsaydı bu zamana kadar halledilirdi.
BOZGUNCUYU BAŞ KÖŞEYE KOYARSANIZ...
■ Son seçimlerde PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi destekleyen sanatçı, akademisyen, oyuncu, yazarlar oldu. Bu kişiler ülkede çok sevilen bilinen sayılan kişilerdi. Söz konusu şahıslara neler söylemek istersiniz?
Kişisel olarak bir şey söylemekten ziyade, bir tespit belki daha uygun olur. Bunca senedir siyasi olarak sürekli eriyen çizgilerin insanları, HDP ile bir çıkış yolu arıyorlar kendilerine. Bir de her seçimin bir ruhu oluyor. Bu seçimin ruhu da AKP’yi tek başına iktidar yapmamak ve Erdoğan’ı susturmaktı. Bunun da yolu HDP’nin barajı geçmesiyle mümkündü. Onlar da buna çalıştılar. Oysa bir proje partisi olan, terörist ve ırkçı Kürt siyasi hareketini güya bazı eklemlerle dünya ve Türk kamuoyuna şirin gösterme çabaları sırıtmaktaydı. Bu parti ülke menfaatlerine hizmet etmemektedir ve ülkenin büyük çoğunluğunu rahatsız etmektedir. Birçok eylem ve söylemi suç kapsamındadır. Suç ve ceza kıyaslamasında tedhiş-terör hareketlerinin cezalandırıcısı devlettir. Yakın zamanda bir sözüyle 50 vatandaşımızın ölümüne sebep olan şahıs hakkında çözüm süreci bitince ancak dava açılmıştır. Bu ve buna benzer göz yummalar millet vicdanında derin yaralar açmıştır. Toplumda bozgunculuk yapan ve cezalandırılması gereken insanları Meclis’te başköşeye koyarsanız devlete olan güven sarsılır, dolayısıyla fıtratı ve huzuru bozmuş olursunuz. Adalet, politikaya feda edilemeyecek kadar önemli bir konudur diye düşünüyorum.
MÜSLÜMAN, KUR’AN-I ÖNCELEMELİ
■ Türkiye, Ortadoğu ve Müslümanlar üzerinde nasıl bir oyun oynanıyor? Bu karanlık planları kim, neden, ne amaçla yapıyor? Bunlara karşı ne yapılması gerekiyor?
Bu konuları detaylarıyla bilmem mümkün değil ama ne yapılması gerekir sorusuna belki biraz değinebilirim. Ayet: “Allah, iman edenlerin dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.” (2/257) Ayet: “...İman edenlere yardım etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktır.” (30/47) Ayet: “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” (47/7). Hadis: “...Bir şey isteyince Allah’tan iste. Yardım talep edeceksen Allah’tan yardım dile. Zira kullar Allah’ın yazmadığı bir zararı sana vermek için bir araya gelseler buna da muktedir olamazlar.” Bu coğrafyaların insanları Kuran-ı Kerim’i önceleyerek, ona uymalı, onun hakemliğinde bir araya gelmeli ve inançlarına sımsıkı sarılmalıdırlar. Allah sürekli ‘iman edenlere yardım edeceğinden’ bahsederken bu durumda olmak büyük bir iman problemini de işaret etmektedir. Çünkü birçok ayette dediği gibi ‘Allah sözünden dönmez.’
YENİ ALBÜM GELİYOR
■ Uzunca bir zamandır albüm yapmadınız. Yeni bir çalışmanız olacak mı?
Sorduğunuz iyi oldu. Bugünlerde bitirmek üzere olduğumuz bir çalışma var. Ağırlık yine rahmetli Abdurrahim Karakoç ağabey’in şiirlerinden olmak üzere, Azerbaycan ve Kırım’dan iki şairin şiirini, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir şiirini, Celalettin Kurt’un bir şiirini besteledim. Bir eserinde bestesi Selçuk Küpçük’e, sözleri Yetik Ozan’ ait. Yıl sonuna doğru çıkarırız inşaallah diye düşünüyorum.
AHMET KAYA’YA CUMHURBAŞKANLIĞI ÖDÜLÜ VERİLDİ
■ Sizin gibi milliyetçi-vatansever insanlara toplumun, medyanın, siyasilerin verdiği değer hakkında ne düşünüyorsunuz? Terörü destekleyenler, eroin kullananlar, gayrimeşru ilişkiye girenler, sağını solunu açanlar bu kadar meşhurken sizin gibi insanlar neden onlar kadar gündeme gelmiyor? Toplum neden onları el üstünde tutuyor?
Ben, meraklısına müzik yapıyorum. 26 senedir Türk-İslam coğrafyası ile ilgili eserler yapıyor ve söylüyorum. Ayrıca herkesin sustuğu dönemlerde darbelere, antidemokratik uygulamalara karşı bir albüm de yaptım. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Kafkaslardan Afrika’ya kadar eserler söyledim. Bu eserlerle bir nesil yetişti. Fakat Cumhurbaşkanlığı müzik ödülünü Ahmet Kaya’ya verdiler. Gerçi çözüm süreci bitti, o ödülü geri de alabilirler! Her konunun politikaya alet edildiği bir ülke burası. Sanırım gerisini anlatmaya gerek yok. Diğer saydığınız meşhurlar gurubunu toplumun el üstünde tutmasına gelince; arz-talep meselesi herhalde diyorum.
KENDİ ARKADAŞLARIM BİLE BAZEN DIŞLADI
■ Milliyetçi-muhafazakar düşüncelerinizden dolayı maddi-manevi zarar gördünüz mü? Size karşı bir dışlanma bir ayrımcılık oldu mu?
Olmaz mı? Milliyetçi-muhafazakar dediğiniz insanlardan da zarar gördüm. Kendi arkadaşlarım da dışladılar bazen. Ama ben bunları göze alıp çıkmıştım zaten bu yola. Zor bir iş yaptığımızın farkındayım ve faydalarının zararlarından fazla olduğunu düşünüyorum. İşin güzel tarafı; ne yaptığımın farkındayım.
ALLAH’A SARILAN KURTULACAKTIR
■ Toplumda bir dini-ahlaki bir yozlaşma görüyor musunuz? Dini, ahlaki, toplumsal değerlerin içinin boşaldığı/boşaltıldığı söyleniyor. Bu doğru mu? Türk toplumunun durumunu nasıl görüyorsunuz?
Bu dünya imtihan dünyası. İmtihanın kurallarını koyan da Allah’tır. Hangi şartlar altında olursa olsun kim O’nun dediklerine, -Kitabına- ve Resulüne uyarsa kazananlardan olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.