Kabe’deki Vinç Kazası Bir Uyarı Mı?

İlahiyatçılar, Mescid-i Haram'da meydana gelen ve 107 hacı adayının şehit olmasıyla sonuçlanan vinç kazasını değerlendirdi. Suud yönetimini eleştiren ilahiyatçılar, kazada Suud yönetiminin ihmali olduğunu vurguladı. Dini vecibesini yerine getirmek için Kabe'ye gelen hacıların ihtiyaçlarının karşılanması için uluslararası bir heyetin oluşturulması gerektiği belirtildi.

GÜVENLİĞİN TARTIŞILMASI GEREKİYOR

İbadet yapmak için en önemli ilkenin güvenlik olduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Şaban Ali Düzgün, "Beytullah yani Allah'ın evi olarak tanımlanan yerin Suudi hükümetinin belki başkanlığını yapabileceği uluslararası bir heyet tarafından bütün ihtiyaçları karşılanmalı. Gelen hacıların manevi tatminlerinin sağlanacak şekilde yeniden dizayn edilmeli. Suudi Arabistan hükümetinin gelen hacıları rahat ettirme amacında ama Kabe gibi Allah'ın evi olarak anılan hem tarihsel hem de dini bir önemi olan mekanın bu kadar minimize edilmesi, bu kadar küçültülmesi yanlış. İnsanların kıt kanaat para biriktirerek gittikleri yerlerde ölümle buluşmaları olmaz. Dolayısıyla hac ibadetinin tepeden tırnağa güvenlik anlamında ve insanın ruhsal ihtiyaçlarını karşılaması babında yeniden tartışılması, hem idari mekanizmanın hem de söyleyecek sözü olan ilgililerin tartışması gerekiyor" dedi.

5 YILDIZLI OTEL İÇİN GİTMİYOR İNSANLAR

Kabe'de Allah'ın işaretlerinin olduğunu belirten Düzgün, bu işaretlerin insanın kalbine işlediğini söyleyerek, "Fakat orada o işaretler sadece AVM olarak, otel olarak, kuleler olarak kapitalist tüketme biçiminin işaretleri olarak duruyor. Beş yıldızlı otelleri bulmak için Kabe'ye gitmiyor insan.  Bulamadığını bulmak için, görevini yerine getirmek için gidiyor insanlar. Bu bir anlamda madde ile kaplanan dünyanın maneviyatını kaybettiğimizi aradığımızı bulmak için gidiyoruz oraya" diye konuştu.

TUTULACAK HİÇBİR TARAFI YOK

İnsanların Kabe'ye ibadet için gittiğini dile getiren Düzgün, "Bu bir hac turizmi oldu. Her tarafı sakat. Tutulacak hiçbir tarafı yok. Onun için etrafındaki oteller ve AVM'lerin temizlenip, 20 - 30 kilometrelik bir alanın temizlenip tek başına kalmalı. Hatta ben diyorum ki oradaki mermerlerin bile kaldırılarak insanlar toprağa basabilmeli. Hz. Peygamber zamanında nasılsa o doku korunacak şekilde yapılmalı. Hz. Peygamberin dolaştığı, ayak bastığı yerlere ayak basmak istemez mi insan? Ruhu öldürülmüş, dejenere edilmiş bir ibadete döndürüldü maalesef hac ibadeti" şeklinde konuştu.

EVVELA TEDBİRSİZLİĞE YÖNELİK BİR UYARIDIR

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Başkan Yardımcısı Şeyho Duman, ise şöyle konuştu: "Evvela tedbirsizliğe yönelik bir uyarıdır. Yani orada görevli olanların ihmalinden kaynaklanan bir uyarıdır. Neticede şunu diyemeyiz; 'Bu Allah'ın takdiridir. Dolayısıyla bu böyle olacaktır. Hiçbirimizin de buna engel olacak gücümüz yoktur' diyemeyiz. Çünkü orada yapılması gerekli olanlar yapılmamıştır. Dolayısıyla Rabbim bizlere yapmamız gerekli olan hususları emreder. Biz bunu yaparız. Ama buna rağmen biz kendi görevimizi yaptıktan sonra bizim irademizin dışında tecelli eden şeyler olursa o ayrı konu. Bizim gördüğümüz kadarıyla Suudi yönetimi veya şirketi kendilerine ait olan tedbiri almamıştır. Burada gereken tedbiri almayışlarından dolayı bir noktada sorumludurlar diyeceğiz."