Musa Anter Cinayetinde Hamit'ler Karıştı Mı?

​Vicdan azabı çektiğini söyleyen Aygan, Yıldırım'ın kendisine zorla teşhis ettirildiğini iddia etti. Aygan, mahkemede her şeyi anlatacağını söyledi.

Diyarbakır'da 1992 yılında öldürülen Kürt yazar Musa Anter cinayetinde faillerin karıştırıldığı iddiası yeniden gündeme geldi.

2012 yılında Sabah gazetesi, "İşte o tetikçi" başlıklı manşetinde, Musa Anter'in katil zanlısının tespit edildiğini duyurmuştu. Sabah'ın haberine göre Musa Anter suikastı tetikçisi, Şırnak'ın Kumçatı beldesinde ikamet eden Hamit Yıldırım'dı. Musa Anter cinayetinin tanıklarından biri olan eski PKK itirafçısı ve JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan'ın da Yıldırım'ı teşhis ettiği kaydedilmişti. Yıldırım'ın fotoğrafını gören Aygan'ın, "Evet Anter'i vuran kişi bu. Mahkemede de söylerim. O simayı hiç unutmam. 14'lü denilen Umman tabancayla vurup silahı da çöp tenekesine atmıştı" dediği belirtilmişti.

Haberin ardından Yıldırım, Anter'in katil zanlısı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış, akabinde tutuklanmıştı. Kumçatılı Hamit Yıldırım, yaklaşık 3 buçuk yıldır cezaevinde. Yıldırım'ın yargılandığı Musa Anter davası halen sürüyor.

HABERVAKTİM 'HAMİT'LER KARIŞMIŞ OLABİLİR' İDDİASINI GÜNDEME GETİRDİ

Habervaktim ise o günlerde Musa Anter cinayetinde faillerin karıştırılmış olabileceği iddiasını gündeme getirmişti. Habervaktim'in büyük ses getiren ve tartışmalara neden olan haberinde, Anter'in katil zanlısı olduğu iddiasıyla tutuklanan Hamit Yıldırım'ın, hiç PKK'ya katılmadığı ve itirafçı olmadığı belirtilmişti.

Habervaktim'e konuşan AK Parti Şırnak Kumçatı Belde Başkanı Mehmet Demir, Hamit Yıldırım'ın okul arkadaşı olduğunu ve cinayetle bir ilgisinin olmadığını söylemişti. Sürekli Kumçatı'da bulunan Yıldırım'ın PKK'ya hiçbir zaman katılmadığını belirten Demir, JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan'ın Anter'in suikastçısı olduğunu söylediği Hamit'in başka bir Hamit olduğunu söylemişti. Ortada büyük bir yanlışın olduğunu dile getiren Demir, “Bu Hamit Yıldırım, o Hamit Yıldırım değil. İsim benzerliğinden dolayı peşini bırakmıyorlar. Okul arkadaşım Hamit, Kumçatı'da doğdu ve başka bir yere taşınmadı. Sürekli buradaydı. Ailesini yakından tanıyoruz. Hamit hiçbir zaman PKK'ya katılmadı ki, itirafçı olsun. PKK'nın içine bir gün girse ben derdim PKK'ya katılmış, ondan sonra gelip itirafçı olmuş diye. Hamit o zaman çocuktu. Diyarbakır'a gitmesini bile bilmiyordu” demişti.

ORHAN MİROĞLU'NA SÖYLEDİ

AK Parti'li Mehmet Demir'in adaşı BDP Kumçatı Belde Belediye Başkanı Mehmet Demir de Hamit Yıldırım'ın cinayetle bir ilgisinin bulunmadığını ifade etmişti. AK Parti Şırnak eski Milletvekili Mehmet Emin Dindar da öldürüldüğünde Musa Anter'in yanında bulunan ve saldırıda yaralan AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'yla konuştuğunu ve ona Kumçatılı Hamit Yıldırım'ın masum olduğunu söylediğini aktarmıştı.

AYGAN HABERVAKTİM'E YENİ AÇIKLAMA GÖNDERDİ

Aradan 3 buçuk yıl geçti. Musa Anter davası sürüyor. Verdiği ifadeyle ve fotoğraf teşhisiyle Hamit Yıldırım'ın tutuklanmasını sağladığı belirtilen eski PKK itirafçısı ve JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan, Habervaktim'e şok açıklamalarda bulundu. Vicdan azabı çektiğini belirten Aygan, Hamit Yıldırım'ın kendisine zorla teşhis ettirildiğini iddia etti. Yeniden ifade vermek istediği söyleyen Aygan, her şeyi mahkemede anlatacağını savundu. Şu an yurt dışında yaşayan Abdulkadir Aygan'ın Habervaktim'e gönderiği açıklamayı olduğu gibi yayınlıyoruz.

HAMİT YILDIRIM İSMİNİ BANA ZORLA ENJEKTE EDENLER...

O açıklama aynen şöyle:

"Yeniden ifade vermek istiyorum. Vicdanım rahat değil. Çünkü Hamit Yıldırım ismini bana zorla enjekte edenler DİHA yönetim kurulundaki gazeteci Uğur Balık ve Ülkede Özgür Gündem gazetesinden olduğunu söyleyen arkadaşlarıdır. Ayrıca Abdurrahman Şimşek'in Eymür ekibinden destek ve talimat alarak bana Hamit Yıldırım'ı teşhis ettirdiğini öğrenmiş bulunmaktayım. Ben başından beri ''Şırnaklı Hamit'' demiştim. Fakat bu bahsettiklerim ısrarla Hamit Yıldırım'ı öne sürdüler. Hamit Yıldırım'ın hiçbir zaman örgüte katılmamış olduğunu öğrendim. Şırnaklı Hamit ise örgütten ayrılmış birisiydi.

Anlayamıyorum. İsveç başsavcısına verdiğim ifadelerde Hamit Yıldırım adı yok ve fotoğraf teşhisi yok. Bir gazetenin haberi üzerine bir kişi nasıl tutuklanır, mağdur edilir?

O sırada Diyarbakır'da olan bir savcı vardı. (Abdurrahman Şimşek'in yanıma geldiği dönemde) O savcının paralel olduğunu öğrendim. MİT'teki Eymür ekibi, o paralel savcı ve Sabah ekibi, bu işi Hamit'e yıktılar. Zaten daha memleketteyken de ve İsveç'e geldiğimiz ilk günlerde de PKK medyası (Dicle Haber Ajansı ve Ülkede Özgür Gündem) aynı konuda bana dayatma yaptılar, tehdit ettiler. Ben Hamit Yıldırım'ı aslen tanımıyordum. ve hiçbir zaman onun adını telaffuz etmemiştim."

Habervaktim.com