Kemal Kılıçdaroğlu Oslo Belgelerini Görmüş

Hükumetin İmralı'ya vaatlerde bulunduğunu öne süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Ben bazı belgeleri gördüm. Halka bunları açıklayamıyorlar, altında eziliyorlar" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde artan terör olaylarını değerlendirirken terörle mücadelenin ortak akılla yapılabileceğini söyledi. 2002 yılında AK Parti iktidara gelmeden önce terör olmadığını belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Nasıl oluştu, zaaflardan. Valiye yazıyorlar 'terör örgütü şurada konuşlandı, operasyon yapacağız' izin vermiyorlar. Terör örgütü orada mahkeme kurdu, vergi dairesi kurdu. Hükümet daha önce 'terörle mücadele yapmayın' diyordu. Siz bu anlayışla giderseniz çözülmez. 'Ben bu sorunu çözeceğim' diyerek dürüs olacaksız, gizli bir ajandanız olmayacak" dedi. 

Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "İmralı'ya vaatlerde bulundular. Ben bazı belgeleri gördüm. Halka bunları açıklayamıyorlar, altında eziliyorlar. Sorunu çözmeleri için kredi açtık, 'sizin kredinize ihtiyacımız yok' dediler. Çözemedikleri için dönüp bizi suçlayacaklar, suçlayacak bir şey bulamıyorlar. Bu sorun onların dediği gibi üst akılla çözülmez. Bu sorun ortak akılla çözülür." 

'DEVLETİ TESLİM ETMİŞLER'

Kılıçdaroğlu, hükumetin "paralel yapıyla mücadele" söylemini ise şu şekilde değerlendirdi:"Devletin içinde ikinci bir paralel devlet olmaz. Eğer bir paralel devlet varsa bu kimin zamanında oldu? Biz iktidarda değildik. Yargı bağımsızlığını kaldırdıklarında ben 'yapmayın' dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni teslim etmişsiniz, 'kandırıldık' diyorsunuz. Düne kadar kol kola gittikleri örgütü düşman ilan ettiler. Kandıran sorumlu oluyor, peki sen ne oluyorsun? Demokrasi gelecek medya üstündeki baskılar kalkacak. Bizim üzerinde durduğumuz konu şudur: Mücadele içinde olacaksanız, hukuk çerçevesinde yapacaksınız. Bizim cemaatle özel bir ilişkimiz zaten olamaz. 

'IŞİD KONUSUNDA AKP SUÇLU'

Ankara katilamını da değerlendiren CHP lideri "IŞİD konusunda açık ve net AKP'yi suçluyorum. Bütün olayların tamamından AKP'nin haberi vardı. Maraş olaylarında içişleri bakanı CHP'liydi istifa etti. Ben sayın Davutoğlu'na söyledim 'bu iki bakanın istifa etmesi lazım, etmiyorlarsa sizin azletmeniz lazım' dedim" diye konuştu. 
 

'OSLO'DA HANGİ SÖZÜ VERDİLER AÇIKLASINLAR'

Terör sorununu çözmek için gizli ajandaların olmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Terör örgütü orada vergi daireleri kurdu, mahkemeler kurdu, askere alma daireleri kurdu. Davutoğlu, çıktı bunları televizyonda söyledi. Bu sorunu çözmek için belli ilkelerden yola çıkmanız lazım. Samimi ve dürüş olacaksınız. İki tarafta da bu yok. Gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayacaksınız. Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar? Kandil ‘bize söz verdiniz açıklayın’ diyor. Açıklasınlar hangi sözleri verdiklerini. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Bu kadarını söyleyeyim. Bazı taahhütler var ve onların altında eziliyorlar." ifadelerini kullandı.

'KANDIRILDIYSANIZ DERHAL GÖREVİ BIRAKACAKSINIZ'

“17-25 Aralık meselesi çıktı, kıyamet koptu.” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “Düne kadar kol kola olduğunuz bir örgütü şimdi birden bire düşman ilan ettiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletini teslim etmişsiniz ‘bizi cemaat kandırdı’ diyorlar. Devletin güvenliğini koruyacaksınız, 'PKK bizi kandırdı' diyorlar. Böyle bir şey olamaz. Kandırıldıysanız derhal görevi bırakacaksınız. Seni kandıran adam ülkeyi yönetmiyor; sen yönetiyorsun. Hukuk içerisinde mücadeleye kimse itiraz etmiyor zaten. Ama hukuku çiğnerseniz kimse kusura bakmasın, aynı olay Silivri davalarında da oldu, biz ona da karşı çıktık. Biz de darbeye karşıyız ama insanlar yargılanacaksa hukuk içerisinde yargılansın. Hukukun üstünlüğü içerisinde yargılansın. Ve Başbakan çıkıp ‘ben o davaların savcısıyım’ dedi. Aynı tablonun benzeri şimdi bu tarafta yaşanıyor. Biz hukuk savunuyoruz.”

‘GAZETECİYE SAVUNDUĞU FİKİRDEN DOLAYI TERÖRİST DENİLMESİ DOĞRU DEĞİL’ 

Gazetecilere savundukları fikirden dolayı 'terörist' denilmesini doğru bulmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Şimdi siz bir gazeteyi beğenmeyebilirsiniz. Gazeteciyi alıp hapse atıyorsunuz. Niye ve hangi gerekçeyle atıyorsunuz? Asla doğru değil. Teröre ne yardımı yaptı, meseleyi açık ve net ortaya koymalısınız. Bunu koyacaksınız ki insanalar da diyecek ki ‘evet kardeşim hangi yüzyılda yaşıyoruz, sen silah yardımı yapıyorsun’ Ama ortada böyle bir şey yoksa, sadece düşüncelerimiz farklıdır diye insanı terörist olarak görür, algılarsanız yanlıştır. Düşünce özgürlüğünün önüne engel koyamazsınız.” şeklinde konuştu.

‘DEMOKRASİ GELECEKSE MEDYA ÜZERİNDEKİ BASKI KALKACAK’

Türkiye’ye özgürlük gelecekse medya üzerindeki baskıların kalkması gerektiğini anlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Mesela bakın, 7 kanalı Dijitürk’ten çıkardılar savcının yazısı üzerine. Ortada mahkeme kararı var mı? Ortada bir mahkeme kararı da yok. Savcı yazı yazmış, siz kalkıyorsunuz belli televizyon kanallarını kapatıyorsunuz. Üstelik bunlardan birisi de çocuklar için yayın yapan kanal. ‘Terör örgütüne yardım ve destekliyor’ diye kapatıyorsunuz. RTÜK'ün yapması gereken Dijitürk’ün lisansını iptal edecek.” açıklamasını yaptı.

‘KAMU KAYNAKLARI TİRAJA GÖRE VERİLECEK’

AK Parti iktidarında bazı yayın organlarına kamu kaynaklarının akıtıldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları aktardı: “Buyurun, Turkcell reklamlarına bakın. Buyurun, kamu bankaları reklamlarına bakın. Eğer onlardan birisi bir kamu bankasını arayıp da ‘Süleyman 2 milyon gönder, işçileri ödeyeceğim’ diyorsa ve bu ses kayıtları yayınlanıyorsa kamu kaynaklarının nereye gittiğini hepimiz biliyoruz. Bunları keseceğim. Kamu kurumları tiraja göre reklam verir. Biz de 'niye reklam veriyorsun' diye bir hesap getirmeyeceğiz. 25 bin satıyorsa ona göre reklam, 300 bin satıyorsa ona göre reklam verecek. Yani kamu kaynaklarını sırf birileri yaşasın diye sadece oralara kanalize etmeyi doğru bulmuyoruz. Hangi yayın organının tirajı nedir, objektif kurallara göre belirlenecek.“