Yazar Akkiraz'dan Hükümet'e ağır eleştiri!

Yazar Akkiraz'dan Hükümet'e ağır eleştiri!
Milli Görüşçü yazarlardan İsmail Hakkı Akkiraz, ifsatçı ahlak terörünün Türkiye'yi tahrip ettiğini, bunda AK Parti iktidarının da pay sahibi olduğunu yazdı:

İşte İsmail Hakkı Akkiraz'ın "İfsatçı ahlak terörü Türkiye’yi tahrip ediyor" başlıklı yazısı...

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)›a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.

Bir toplumun madden ve manen kalkınmasında, adil, ıslah eden güzel ahlak esaslarının katkısı büyüktür. Ahlâk, insanın fert, toplum ve düzen olarak faydalı davranışlarda bulunup zararlı davranışlardan uzak durmasıdır. Güzel ahlâk, Allah'ın hakkını ve kulların haklarını gözetmeyi, insanlara sevgi ve şefkat göstermeyi, faydalı hizmette bulunmayı, yeryüzünü bütün insanların saadeti için imar etmeyi gerektirir. Ecdadımız kurduğu “Adil Ahlak Düzeni” ile bütün insanlığa bin yıl hizmet etmiştir. Yaklaşık üç yüz yıldır Irkçı Emperyalizm ve İşbirlikçisi Haçlı Batı, bizi çökertmek için sahip olduğumuz Adil Ahlak Düzenini yıkmanın mücadelesini vermektedir. Bizi sadece eğitim, iktisat, hukuk ve siyaset alanında değil, ahlaken de çökertip yumuşak lokma yaparak bölmeye, parçalamaya ve nihayet yok etmeye çalışıyorlar. Bunu sahip oldukları “Mesih İnanışı” gereği, Büyük İsrail’i kurmak için yapıyorlar. ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri, Rusya ve Çin, bu gayeye hizmet etmeyi inançlarının gereği sayıyorlar. Bu ülkeler ve kurdukları düzenlerde Türkiye ve bütün İslam âlemi için dostluk yoktur, düşmanlık vardır.

Türkiye’yi ahlaken çökertme görevini Avrupa Birliği üslenmiştir. Ülkemiz sadece PKK gibi İfsatçı Terör örgütlerinin tehdidi altında değildir. Aynı zamanda ondan daha tehlikeli ve fark edilmesi zor “İfsatçı Ahlak Terörünün” de tehdidi altındadır. Ülkemizde “İfsatçı Ahlak Terörü” Avrupa Birliği müzakereleri kapsamında bizzat hükümet destekli olarak yürütülmektedir. AB Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarının öncülük ettiği “Ahlaken Yozlaştırma ve Çökertme” çalışmaları, ülkemizi ve milletimizi her geçen gün biraz daha yıkıma ve helak olmaya götürmektedir. Bilmeliyiz ki “İfsatçı Ahlak Terörü” sonuçları itibariyle, PKK ve benzeri silahlı “İfsatçı Terörden” daha da tehlikelidir.

TAHRİP EDEN KÖTÜLÜKLER

Bu kötülükleri şöyle sıralayabiliriz 1- AB dayatmaları yüzünden zina ve sapkın ilişkilere tanınan özgürlükler Aile Yapımızı tehdit etmektedir. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanan  “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 6251 sayılı kanun olarak 24. 11. 2011 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş ve iç hukuk haline getirilmiştir. Bu kanun, aile kurumunu muhafaza eden inancımızın helal ve haram esaslarını ortadan kaldırmakta, evlilik dışı ve yasak ve sapık ilişkileri meşrulaştırmaktadır. Bu yöneliş, nesil emniyetini yok etmektedir. Acı gerçek devletin rakamlarına da yansımıştır. TÜİK’in ilan ettiği 2015 yılı evlenme-boşanma rakamlarına göre evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 5 artarak 2015 yılında 602 bin 982, kaba evlenme hızı ise binde 7,71 olarak gerçekleşmiş, boşanan çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 131 bin 830 olmuş, kaba boşanma hızı ise binde 1,69 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin boyutlarını ortaya koymaktadır.

2- Rüşvet, irtikâp, zimmet, kaçakçılık, resmi ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, gücün istismar edilmesi, kayırmacılık ve ayrımcılık, hakaret ve kötü muamele, dedikoduya dayalı makul şüphe, aracılık gibi ahlaki hastalıklar devlette ve toplumda güvensizliği artırmış, çürümeyi ve çöküşü hızlandırmıştır. 

3- Ülkemizde uygulanan yanlış eğitim ve ahlak düzeni uygulamaları nedeniyle her geçen gün Suç İşleme oranları artmaktadır. Bunun açık delili mahkûm sayısındaki artıştır. Mahkûm sayısı son 10 yılda 100.000 üzerinde artış göstermiş, 179.883 kapasiteli 361 cezaevinde 184.494 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Kolluk kuvvetleri suç ve suçlalar karşısında çaresiz kalmaktadır.

4- Devlet eliyle ve sanal olarak oynatılan kumar ve şans oyunları toplumda kin ve nefreti, düşmanlığı artırmakta toplum barışını ve güvenliğini tehdit etmektedir. Spor Toto Teşkilatı Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 2010 yılında 3,7 milyar olan gelirlerinin 2015’te 9 milyar liraya ulaştığını açıklamıştır. Bu rakamlar toplumun devlet eliyle ahlaken çökertildiğinin delilidir.

5- Türkiye’de alkol tüketimi 2014’te önceki yıla oranla yüzde 6,5 artarak, 1 milyar 77 milyon litreye çıkmıştır. İlköğretim öğrencileri arasında alkol kullananların oranı % 15,4, ortaöğretimde yaşamı boyunca en az bir kez alkol kullananların oranı % 45-%50, üniversite öğrencilerinde alkol kullanım yaygınlığı % 43 ilâ % 53’tür. Yeşilay’ın da yaptığı araştırmalara göre gençlerimizde ilk alkol alma yaşı maalesef 11’e kadar düşmüştür. Ülke genelinde boşanmaların %83’ünün ana sebepleri arasında alkol sayılmaktadır. İçki inancımızda bütün kötülüklerin anası sayılmıştır.

6- Materyalist ve batıcı eğitim bu milletin evlatlarını manevi değerlerinden uzaklaştırmaktadır.

Matematik kitaplarında çocuklarımıza faiz hesapları öğretiliyor. Bu dersler ne gariptir ki İmam Hatip Okullarında da okutuluyor. Ankara’da bir İmama Hatip Okulunda öğrenci Matematik öğretmenine; “Hocam dinimizde faiz haramdır. Siz neden bize bu faiz hesaplarını okutuyorsunuz” sorusuna öğretmen; “müfredatta var ben bu konuyu okutmazsam soruşturma geçirim, okutmak zorundayım” cevabını veriyor. Faiz toplum ahlakını bozan mikropların başında gelir. Faiz Allah ve Resulü ile savaş halinde olmaktır. Akıllı bir iktidar bu savaşa giren olmaz.

 ÇÖZÜM

Çözüm; Avrupa Birliğinde, Irkçı Emperyalizmde faizci kapitalist nizamda, ABD’de değil, Milli Görüşte, Adil Düzende ve İslam Birliğindedir. “Önce Ahlak ve Maneviyat” esasına sarılmaktadır. Maddi kalkınmayı manevi kalkınma ile birlikte yürütmektedir. Bunun için, ahlaki yapımızı olumsuz etkileyen bütün AB yasalarının yürürlüğü durdurulmalıdır. Eğitim, “Önce Ahlak ve Maneviyat” esasına göre yeniden yapılandırılmalıdır. Milli Görüşe dönmeden, Adil Ahlak Düzenine geçmeden Türkiye’yi bu çöküşten kurtarmak mümkün olmaz. Selam hidayete tabi olanlara…

İsmail Hakkı Akkiraz / Milli Gazete

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum