O artık Osmanlı yaylarının eğitmeni

O artık Osmanlı yaylarının eğitmeni
Dünyaca ünlü Osmanlı ok ve yaylarını ucuza imal etmek için 8 yıl önce ok ve yay yapım eğitimi alan Ali Ercan Özek, hayran olduğu yaylar hakkında edindiği birikimleri Okçular Vakfı'nda verdiği eğitimlerde 7 kursiyer ve 1 çırağına aktarıyor.

Kocaeli'de düzenlenen Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu'nda dünyada emsalsiz olan Osmanlı ok ve yaylarının yapımı hakkında bilgi vermek için tanıtım standı açan Okçular Vakfı Eğitmeni Ali Ercan Özek, ok ve yayları ucuza imal etme düşüncesiyle bu işe adım attığını söyledi. Açtığı stantta sempozyuma gelen ziyaretçilere, benzersiz Osmanlı ok ve yaylarının yapımı ile ilgili bilgiler veren Özek, bir Osmanlı yayının yapımının iki yıl sürdüğünü söyledi.

"UCUZA İMAL ETMEK İÇİN BAŞLADIM BİR DAHA BIRAKAMADIM"
Ok ve yay imalatına hobi olarak başladığını belirten Eğitmen Ali Ercan Özek, "Ucuz yollardan Osmanlı yayını yapabilme yoluna girdik. Çünkü pahalı aletlerdi bunlar, okçuluk da biraz pahalı bir spordur. Ucuza getirmek için içine girdik. Ama bir daha da çıkamadık. İyi ki de çıkamadık. Bu vesileyle Osmanlı yaylarını günümüz kuşaklarına aktarabilme mutluluğuna erişmiş bulunmaktayız" dedi.

"HER GÜN YENİ BİLGİLER ÖĞRENİYORUM"
Osmanlı yayları hakkında eğitmen olmasına rağmen halen yeni bilgiler edinmeye devam ettiğini ifade eden Özek, "8 yıl önce bu işe girmeme rağmen halen yeni teknikler öğreniyoruz. Yeni üretim aşamalarını keşfediyoruz. Görev yaptığım Okçular Vakfı'nda 7 kursiyerim ve bir çırağım var. Onlarla beraber ok yapımını, yay yapımını Okçular Vakfı'nda kurs olarak veriyoruz" diye konuştu.

"OSMANLI YAYLARINDAN DAHA İYİSİ ÜRETEMİYOR"
Osmanlı yaylarının üretiminin zorlu bir süreç gerektirdiğini söyleyen Eğitmen Ali Ercan Özek, "Yapımı gerçekten meşakkatli. Tek parça ağaçtan olmuyor bu Osmanlı yayları. Dünyanın en küçük yaylarıdır. Hz. Ali'den bu güne gelmiş olan yay kültüründe, en üst seviyeye ulaşmış yaydır. Üzerine başka yay eklenemiyor. Ne eklerseniz ekleyin, ne çıkarırsanız çıkarın Osmanlı yayından üstün yay yok. 3 veya 4 parça ağacın birleşmesinden ve bunların arkasına iki adet manda boynuzunu yapıştırarak, hayvanların aşil tendonlarını dövmek suretiyle ve bunları da balık tutkalı, paça tutkalı ve deri tutkalına karıştırıp yapıştırmak suretiyle; hemen hemen kaba montajı 3-4 ayda biten ama yaklaşık 1.5-2 sene boyunca da askıda bırakıp demlenmeye bıraktığımız bir zaman süreci var. Nereden baksanız bir Osmanlı yayı 2 senede kullanıma hazır hale geliyor" şeklinde konuştu.

"BİR OSMANLI OKÇUSU 10 YILDA YETİŞİRDİ"
Osmanlı'da okçuların yetiştirilme sürecinde zorlu eğitimler aldıklarını da dile getiren Özek, "5 ila 10 sene içerisinde yetiştiriliyordu bir Osmanlı okçusu. Yani 1-2 sene içerisinde okçuluk öğretilip'‘Hadi sen savaşa git' veya 'sen spor amaçlı yap' diyerek okçuluğa sevk etmiyorlardı. Hemen hemen tahmini bir 10 sene çok güzel bir eğitimle, bu günün kamp programlarının uygulandığı, yemek programlarının uygulandığı eğitimle yetiştirilirdi" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Osmanlı ok ve yaylarının olduğu standı gezen ziyaretçiler, Eğitmen Özek'den üretim aşamaları hakkında detaylı bilgi aldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.