Şap Enstitüsü’ndeki sabotajda önemli gelişme

Şap Enstitüsü’ndeki sabotajda önemli gelişme
Şap Enstitüsü’nde aşı bölümüne giden 64 kablonun kesilmesi, olayı içeriyi bilen birilerinin yaptığı ihtimalini güçlendiriyor.

Şap hastalığı alanında yaptığı çalışmalarla dünyada üst sıralarda yer alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Şap Enstisütü'ne Şubat 2014'te tel örgüleri keserek giren saldırganlar, ilk önce aşıların bozulmadan korunmasını sağlayan bölümlerin şehir elektrik şebekesi ile bağlantı kablolarını kesti. Saldırganlar, daha sonra da yedek güç ünitesinin bulunduğu binaya girerek jeneratörlerin kablolarını kesti.

MİT DEVREYE GİRDİ

Önce Ankara Emniyeti Gasp Büro Amirliği'nce incelemeye alınan girişimin 'sabotaj' olduğu şüphesi doğunca, dosya Terörle Mücadele Bürosu'na geçti. Kuruma yapılan sabotaj, MİT tarafından da inceleniyor. Yapılan incelemelerde, enstitü ile birlikte Teknopart ve ODTÜ'ye enerji beslemesi yapılan trafodan yaklaşık 250 adet 36 KV'lik kablo geçtiği tespit edildi.

ÖZELLİKLESEÇİLEN  64 KABLO

Soruşturmada yapılan incelemede, 250 adet yüksek sıcaklık değerlerine ve mekanik darbelere dayanıklı XLEP türü kablodan sadece Şap Enstitüsü'nün aşı bölümüne giden 64 kablonun kesildiği saptandı. Kabloların, 'kablo kesme' aleti ile düzgün bir şekilde kesilmesi de sabotaj şüphelerini güçlendirdi. Saldırganların, dikkat çekmemek için enstitünün diğer kısımlarını etkileyen elektrik kablolarına ise hiç dokunmadıkları da saptandı.

YABANCI ÖRGÜT İHTİMALİ

Saldırganların kurum içinde enerji kablolarının beslediği bölgeleri bilmeleri dikkat çekti. Enstitüye yapılan sabotaj girişimiyle ilgili soruşturma devam ederken, dikkat çekici bir başka detay da yurt dışından şap aşısı ithalatının durdurulduğu dönemde böyle bir saldırının gerçekleşmesi oldu. Aşı ihtiyacının, enstitüden karşılanmaya karar verildiği tarihten bir ay sonra yapılması, olayın arkasında 'yabancı örgüt mü var' şüphesine de yol açtı.

PROFESYONEL OPERASYON

Olayın ardından çok gizli yürütülen soruşturmada, saldırganların kameralarca görüntülenmeyen bir alandan enstitüye sızması ve güç merkezinde kamera bulunmaması da şüphelilerin enstitüyle ilgili tüm detayları bildiğini gözler önüne serdi. Saldırganların enstitü içinde bulunan güvenlik kameralarına yakalanmamaları ve yalnızca aşıların muhafaza edildiği ünitelerin elektriklerinin kesilmesi, saldırının profesyonel kişiler tarafından yapıldığı şeklinde değerlendiriliyor.

GÖREVLİLER FARK ETTİ

Aşı bölümdeki elektrik beslemesinin kablolarını kesen saldırganların bu girişimi enstitü görevlilerince fark edilmişti. Jeneratörün de devreye girmemesinden şüphelenen görevliler, kabloların kesildiğini görünce durumu hemen polise ve enstitü yetkililerine bildirmişti. Uygun saklama koşullarında tutulmaması sonucu çok kısa sürede kullanılamaz hale gelebilen aşıların bozulmaması için zamana karşı yarış başlatılmıştı. Enstitünün güç üniteleriyle ilgilenen teknik personel acilen işyerine getirtilmiş, saatler sürebilecek tamirat, yaklaşık 1,5 saat gibi kısa sürede tamamlayarak güç üniteleri devreye sokulmuştu. Böylece milyar liralarca değerindeki 30 milyon doz aşı kurtarılmıştı.

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.