Uçak hendeğe düşünce…

Uçak hendeğe düşünce…
Dün Türk mühendislerince üretilen yerli uçağımız Mavi Işık’ın Kayseri semalarında gerçekleştirdiği test uçuşuşunun 37. Yıldönümü idi.

 Bugün ise 1944 yılında ‘efsane havacı Nuri Demirağ’ tarafından yapılan milli uçağımızın gerçekleştirdiği İstanbul-Ankara seferinin 72. yıl dönümü.    

24-25 Mayıs tarihleri Türk havacılığı için altın yıllar. Bundan 70-75 yıl önce tamamen yerli yapım uçaklarımız üretilmiş ve seri üretimleri dahi gerçekleştirilmiş. Hatta yabancı ülkeler Türkiye’ye uçak siparişi bile vermişler. Peki bugün kendi uçağımızı neden kendimiz üretemiyoruz? Bu sorunun cevabına ansiklopedik bilgilerde mevcut.

Maalesef acıklı uçak serüvenimizin bir kısmı şöyle:   

“Avrupa'dan, Amerika'dan lisanslar alıp uçak yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçirilecektir. Şu halde Avrupa'dan ve Amerika'nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir.” Bu ifadeler efsane ulaşımcı merhum Nuri Demirağ’a ait.

İLK FABRİKA 80 YIL ÖNCE KURULUYOR

Devrin en zengin iş adamı olan Demirağ, 1936 yılında uçak fabrikasına kurma girişimine başladı. O yıllarda ordunun uçak ihtiyacı halktan ve zengin işadamlarından toplanan bağışlarla karşılanmaktaydı. Kendisinden uçak satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına katılması istendiğinde “Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.” sözleriyle karşılık vermişti.

Fabrikayı memleketi Divriği’de kurmayı planlamıştı. Ancak öncelikle İstanbul’da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi’nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy’deki Elmaspaşa Çiftliği’ni satın aldı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılır.

OKUL AÇILIYOR 290 PİLOT YETİŞTİRİLİYOR

Uçakları kullanacak Türk pilotların yetişmesi için bir havacılık okulu kurmak gerekiyordu. Pistin bulunduğu arazide Gök Okulu kuruldu. Okul, 1943 yılında kadar 290 pilot yetiştirdi. Yeşilköy’deki Gök Okulu’ndan önce Divriği’de de bir Gök Ortaokulu açtı. Sivas’ın hiçbir ilçesinde ortaokul yokken açılmış bu okulda öğrencilerin tüm masrafları karşılanıyor; öğrenciler havacılığa özenmeleri için İstanbul’a getirtilip uçuş dersleri veriliyordu.

Beşiktaş’taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. NuD-38, 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. İlk uçak siparişini 1938 yılında Türk Hava Kurumu (THK) verdi.

Nuri Demirağ, havacılık alanında çalışmalarına 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941’de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul’dan Divriği’ye uçtu. Nuri Demirağ’ın oğlu ve Gök Okulu’nun ilk mezunlarından olan Galip Demirağ, bu uçuşta pilot idi.

THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da gerçekleşmişti.

HAZİN SON: UÇAK FABRİKASININ KAPANMASI

THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmiştir. Selahatin Reşit Alan, 1938'de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmez ve hendeğe düşer. Reşit Alan bu kazada vefat eder. Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme THK lehine sonuçlandı. Ayrıca uçakların yurt dışına satılamaması için bir de kanun çıkartılır. Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1950'li yıllarda kapanır. Beşiktaş'ta üretilen uçakların uçuş deneme testleri ve gök okulu için yapılan pistler, hangarlar, üzerlerindeki bütün yapılı binalar o yıllarda dünyanın en büyük havalimanı Amsterdam Havalimanı büyüklüğündeki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. Bu havalimanı günümüzdeki Atatürk Havalimanı'dır.

İspanya, İran ve Irak’tan alınan siparişler engellendi; elde kalan uçaklar da hurdacıya satıldı.

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum