Karagül'den çarpıcı "İslam içi Armageddon" projesi analizi

Karagül'den çarpıcı "İslam içi Armageddon" projesi analizi
"İslam için Armageddon" projesi ne? Bu proje ile Şii-Sünni savaşı mı çıkarılmak isteniyor? İran bu işin neresinde? Bu proje ile ne hedefleniyor?

Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, İslam için Armageddon projesi"ne dair çok çarpıcı bir yazı kaleme alarak, birbirinden ürkütücü tespitlerde bulundu.

"İslam için Armageddon" projesi ne? Bu proje ile Şii-Sünni savaşı mı çıkarılmak isteniyor? İran bu işin neresinde? Bu proje ile ne hedefleniyor?

İbrahim Karagül'ün yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Fars emperyalizmi her bölgeyi yakıyor

Peki ben “Tanklar Kabe'ye dayanmadan”, “Mekke Savaşı çıkmadan” başlıklarıyla neden o yazıları yazdım. Bunun için. Bölgede yüzlerce Kasım Süleymani olduğu için. İran'ın İslam'ı da Şiiliği de bir Fars emperyal haritası için kullandığını bildiğim için. Bir iki yıl içinde savaşın Basra Körfezi'ne yayılacağını, bütün Körfez ülkelerinin İran tehdidi altında olduğunu, Tahran'ın nihai hesabının Kabe'ye dayanmak ve Suudi Arabistan'la hesaplaşmak olduğunu bildiğim için.

Ve bunu mezhep savaşı olarak formatlayıp öyle satacaklar bize.Şii-Sünni Savaşı olarak pazarlayacaklar. O zaman hepimiz mezheplerimize göre saflar, taraflar tutacağız. Ama bu savaşın İslam'la, mezheple hiç alakası yoktur. Batı'nın, neocon ve İsrail aşırı sağının “İslam içi savaş” savaş tezi ile İran'ın Fars yayılmacılığı birleşip “İslam için Armageddon” projesine dönüştürüldü.

İki yıl içinde Basra Körfezi karışacak

Daha önceki cümlelerle tekrar edeyim: İki yıl içinde Basra Körfezi karıştığında, hemen ardından S. Arabistan savaşla yüzleştiğinde,Türkiye hem Doğu'dan hem de Batı'dan gelen tazyiklerlesarsıldığında büyük şaşkınlık yaşayacağız. Müslüman coğrafyanın en büyük zaafı siyasi öngörüsüzlüğü, basiretsizliğidir. Bazı ülkelerin en büyük ihaneti, coğrafyamıza yönelen yüzyıllık istila hesaplarının arkasına gizlenip, bu çirkinlikten pay kapma ahlaksızlığıdır.

Suriye savaşı bittiği anda, o uğursuz dalgalar Basra Körfezi'ne yönelecek, Körfez ülkeleri İran tehdidiyle yüzleşecektir. Savaşın Körfez'e yerleşmesi ise İran-S. Arabistan savaşı demektir. Bu sırada İran tanklarının Kabe kapılarına dayanacağına inanıyorum. İşte size İslam iç savaşı dedikleri büyük felaket!

Körfez ülkeleri çok dikkatli olmalı!

1991 Körfez Savaşı'ndan başlayın, 2003 Irak işgaline ve bugünküSuriye savaşına kadar hepsi Arap-Fars savaşıdır. Irak'ın işgali, ülkenin İran'a teslim edilmesiyle sonuçlanmıştır. Suriye'de Rus-İran işgali başarılı olursa Akdeniz'e kadar bütün bölge Tahran'ın denetimine geçecektir. Arap-Fars sınırı önceleri İran- Irak sınırıydı. Ardından Irak-Suriye sınırına geriledi. Suriye işgali başarılı olursa Arap dünyası Akdeniz'e kadar geriletilecektir.

Kuveyt'ten Katar'a kadar çok ciddi İran baskısı hissedilecek.Bağdat, belki ikinci kez ama bu sefer İran adına Kuveyt'i işgale girişecektir.

1979 İran devrimi ömrünü tamamlamış, yerine Fars yayılmacılığı ikame edilmiştir. S. Arabistan ve Körfez ülkelerine yönelik tehdit arttıkça Ürdün, Mısır ve Kuzey Afrika ülkeleri de İran karşıtı bir tavır alacaktır.

Acil bir müdahale yapılamazsa, bütün kutsalların ayaklar altına alınacağını, Türkiye'nin bu büyük felaketten ağır yaralar alacağını düşünüyorum. Tanklar Kabe'ye dayanmadan yapacağımız çok şey var. Yeter ki, işin vahametini kavrayalım…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum