İran ve Suudi Arabistan’ın hac sınavı

İran ve Suudi Arabistan’ın hac sınavı
İran ve Suudi Arabistan arasındaki giderek tırmanan gerilim Hac ibadetini tehdit ediyor. İran ile Suudi Arabistan’ın aralarındaki ilişkiyi yakından takip eden Star yazarı Selahattin Eş Çakırgil bugünkü makalesinde tehlikenin büyüklüğüne işaret etti.

İran ve Suudi Arabistan arasındaki giderek tırmanan gerilim Hac ibadetini tehdit ediyor. İran ile Suudi Arabistan’ın aralarındaki ilişkiyi yakından takip eden  Star yazarı Selahattin Eş Çakırgil bugünkü makalesinde tehlikenin büyüklüğüne işaret etti.

Bugünkü makalesini İran ve Suudi Arabistan ilişkilerine ayıran Çakırgil, her iki ülkenin de aralarındaki sorunun çözümü noktasında İsviçre’nin hakem tayin edilmesindeki çarpıklığı dile getirdi. İranlı 430 hacının 1987 yılında katledilmesini hatırlatan Çakırgil aynı akıbetin yaşanmaması için bir takım uyarılarda bulundu.

Selahattin Eş Çakırgil’in makalesinin ilgili kısmı şöyle:  

Bu arada, yeni İran, Amerika ve müttefikleriyle 30 yıla varan büyük bir mücadeleye girmişken, İranlı hacılar da, Hacc mekanlarında, emperyalist güçler aleyhine büyük protesto yürüyüşleri yaparken, Suûdî ve İran arasında gerilimler oluyordu. Ama bunların en büyüğü, miladî-1987’de, İranlı 430 hacının katledilmesiyle sonuçlanan Kanlı Hacc idi ve hacc yolu İran üzerine üç sene kapanmıştı.

Şimdi durum daha da tehlikeli.. İran, Suûdî’yi güneyinden Yemen’den kuşatmaya çalışıp, Zeydîyye- 5 İmam Şiası’na mensup büyük Husî Kabilesi’nin ayaklanmasını destekliyor. Suûdî rejimi de bu duruma askerî müdahaleyle karşılık veriyor. Keza, Suûdî rejimi, İran’ın Suriye’deki kanlı  Beşşar rejimini vargücüyle desteklemesi yüzünden de ona karşı..

Bu arada, İran’ın Amerika’yla arasını düzeltip, hattâ Irak ve Suriye’de birlikte operasyonlar düzenlemesi ve de Amerikalıların bölgede Suûdî’yi bırakıp, yerine ‘yeni bir partner’ olarak İran’ı alma ihtimali, Suûdî’yi ürkütürken; İran’ı memnun ediyor.

***

Şimdiii.. İranlı müslümanların hacca gitmelerinin yolu bu yıl fiilen kapanmak üzere.. İran makamları, Suûdî Hacc makamlarına başvurduğunda, muhatap olarak ‘İsviçre Hükûmeti’ni gösteriyorlar. İsviçre tarafı ise ‘Suûd’dan bize böyle bir yetki belgesi gelmedi’ diyormuş.

Yine de, Suûdî tarafı, dolaylı görüşmelerde İranlı hacılara şartlarını bir direktif havasında bildirmişler, birkaç ay önce.. İran da bunu kabul etmemiş..

Şimdi, Hacc mevsimi yaklaştıkça, kapının kapalı olduğunu görmekten İran tarafı büyük rahatsızlık duyuyor. Çünkü, hacc ibadetini yapamayan halk, İran rejimini suçlayacak.. Suûdîler de bunu istiyor.

***

Ancaaak, ‘Hacc mekanları’ fiilen, Suûd hâkimiyetinde olsa da; şer’an, ‘belde-t-ut-tayyibe’ / kutlu belde’dir; ‘harem-i emn-i ilahî’dir (ilahî güvenlik bölgesi). Ve Hacc ibadetinin, ihtilaflara kurban edilmesi, asla caiz bilinemez.

Bu konuya bir çözüm yolu bulma ihtimali olan Tayyîp Erdoğan’ın müdahale etmesi umulur. ‘İnsana doğruluk, yaraşır görse de ikrah!’

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.