O ilçe artık ‘Sur’iye oldu

O ilçe artık ‘Sur’iye oldu
Havaalanı saldırısının İstanbul Fatih'te planlandığının ortaya çıkmasının ardından gözler Suriyelilerin yoğun şekilde ev kiraladıkları Fatih, Aksaray, Horhor ve diğer mahallelere çevrildi.

İstanbul’un en eski semtlerinden Fatih, bugünlerde IŞİD’li teröristlerin ismiyle anılmaya başladı. IŞİD militanlarının İstanbul’da gerçekleştirdikleri son kanlı eylemler öncesi tarihi Suriçi bölgesinde yer alan Fatih’e bağlı mahallelerde ev kiraladıklarının ortaya çıkması gözleri bu bölgeye çevirdi. 430 bini aşkın nüfusa sahip, 57 mahalleden oluşan ilçenin eski sakinleri son 4-5 yıllık dönemde Suriye, Irak, Afganistan, Özbekistan ve İran gibi ülkelerden adeta göç sağanağı yaşandığını, ilçede yabancı sayısının 200 bini geçtiğini dile getirdiler.

Kayıt dışılığın hüküm sürdüğü mahallelerde ortaya çıkan tabloyu yerinde incelerken, bir zamanlar “Asıl İstanbul” diye anılan sokakların adeta göç kapısı haline geldiğini gördük. Eski Fatihliler’in yaşanan kaostan kurtulmak için evlerini kiraya verip Beylikdüzü, Bahçeşehir, Başakşehir gibi yeni konut alanlarına göç ettiğini, ilçede kalan bir avuç eski Fatihli’den öğrendik.

‘Türkçe konuşan yok’

Horhor Caddesi’nde 32 yıldır esnaflık yapan Adem Balkaya, Aksaray, Horhor, İskenderpaşa, Molla Fenari mahallelerinde ortaya çıkan tabloyu şu sözlerle özetledi:

“Burası artık küçük arabistan, küçük Suriye ve Irak haline geldi. Aksaray, Horhor, İskenderpaşa, Molla Fenari mahallelerinde Türkçe konuşan insan göremezsiniz. Sokakları dolaştığınızda ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Bu bölgelerdeki evlerin neredeyse tamamına yakını Suriyeli, Iraklı sığınmacılara kiralanıyor. Dükkanların tabelaları Arapça’ya çevrildi. Asıl mesele yabancıların gelmesi değil. Hiçbir denetimin olmayışı ülkemiz açısından güvenlik riski oluşturuyor. Kimler, nerede, hangi, amaçla oturuyor belli değil. Bugün ailenizi alıp akşam saatinde Aksaray’da Horhor’da, Molla Fenari veya Laleli sokaklarında güven içinde dolaşamazsınız. Fatih’e göç eden yabancılar kendi aralarında kavga eden, huzursuzluk çıkaran insanlar. Suç oranları arttı. Hiçbir denetime tabi tutulmadan ev kiralayabiliyorlar. Fatih yaşanacak yer olmaktan çıkmıştır.”

s1-001.jpeg

‘Kiracılar hep yabancı’

Yusufpaşa Metro Durağı olarak bilinen Molla Fenari Mahallesi’nde emlakçılık yapan ve ismini vermek istemeyen bir esnaf ise şu bilgileri verdi:

“Eli yüzü düzgün 2 artı 1 dairelerin kira fiyatı bin 600 liradan başlıyor. Fiyatlar 1 yıl önce daha pahalıydı. Ancak son 1 yıldır yaşanan ekonomik durgunluk kira fiyatlarını da aşağıya çekti. Kiracıların neredeyse tamamı Suriyeli, Iraklı, Özbek veya Türkistanlı sığınmacılar. Bu insanlar ülkelerinden kaçıp geliyorlar. 8-10 kişilik aileler veya kalabalık gruplar halinde ev kiralıyorlar. Emlakçılar olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yabancılara ev kiralama konusunda yeni bir düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Gerekirse ev kiralamak isteyenlerin isim listeleri, pasaport veya kayıtlı evraklarını emniyetle paylaşmak isteriz. Kiracıların aile olmasına mümkün olduğunca özen gösteriyoruz.

Referansı olmayan veya şüphe duyulacak kişilere ev kiralamamaya çalışıyoruz. Fatih bölgesindeki haneler tek tek denetimden geçirilerek, şüpheli görülen kişilerin sınır dışı edilmesi gerekir. Aralarında masum insanlar olduğunu biliyoruz. Ancak kötü niyetli, suça meyilli veya suça bulaşan insanların sayısı ne yazık ki çok fazla.”

Molla Fenari Mahallesi’nde esnaflık yapan 35 yıllık Fatihli Necati Tekkol da yaşanan kaotik ortamın bir an önce denetime alınması gerektiğini söyledi:

‘Tam bir cehennem’

“Fatih 30 yıl önce cennetti. 20 yıl önce yarı cennet, 10 yıl önce çeyrek cennetti. Şimdi ise Suriyeli, Iraklı, Afgan mülteciler yüzünden tam bir cehenneme dönmüş durumda. Yabancılar Aksaray, Horhor, İskerderpaşa, Laleli, Langa gibi mahalleleri mesken tuttu. Fatih’in bu bölgelerinde semtin eskisi yok denecek kadar azaldı.

Gelen yabancıların bir çoğu kriminal insanlar. Kavga, gürültü eksik olmuyor. Yerli müşterimiz kalmadı. Eskiden herkes birbirini tanır, güvenirdi. Şimdilerde kim kimdir belli değil. Yabancı düşmanı değiliz. Ancak kendi vatandaşlarımızın can güvenliğini düşünmek zorundayız. Kim masum, kim terörist bilemiyoruz. Eski Fatih’i özlüyorum.”

‘Vatanımda vatansız gibi’

50 yıldır Aksaray’da oturan Zekiya Varol, Fatih’te olup bitenleri özetlerken “Kendi vatanımda vatansız gibiyim” diyerek anlattı:

“Fatih, başı boş bırakılmış durumda. Oturduğum apartmanın 3 dairesinde Suriyeliler yaşıyor. Kimin girip kimin çıktığı belli değil. Dairelerde kalanlar sürekli bir değişim halinde. Apartman kapısını 2 kez kırdılar. Her gün kavga, gürültü... Suriyeli, Iraklı sığınmacılara bir şey söylediğinizde Türkçe bilmediklerini ifade edip anlamazdan geliyorlar.

Fatih’teki muhtar ve emlakçıların ortak hareket etmesi, emniyetin de devreye girerek çok sıkı denetimde bulunmaları gerekir. Havalimanını kana bulayan IŞİD’li teröristler Horhor’da oturuyordu. Hiçbir denetim yok. Gelenlerin arasında çok sayıda terörist olduğu aşikar. Bana ‘Güvende misin?’ diye soruyorlar. Ben de ‘sizler gibi evimde bile güvende değilim’ diyorum. Fatih’teki evler pansiyona dönüştü.

Muhtarda kaydı olmayan, kimin nesi olduğu bilinmeyen, denetimden yoksun kişilerle bir arada yaşamak zorunda bırakıldık. Daha önce yabancı komşuları şikayet için iki kez 155’e telefon ettim. Polisler geldi, ancak ‘Bizim yaptırım gücümüz yok’ deyip gittiler. Eli kanlı teröristler bizim mahallede günlerce cirit atmışlar. Bu düzen böyle devam edemez. Vatanımızda vatansızlar gibi yaşıyoruz. Can güvenliğimiz tehlikede. Yetkililer buna acilen bir çözüm bulsun”

‘Herkes bölgeden kaçıyor’

Molla Fenari’de 25 yıldır düğün salonu işleten Gürsel Erginci de tersine göç konusunda şunları söyledi: 
“Kendi vatandaşlarımız ilçeden kaçıyor. Eskiden de Türkiye’ye sığınanların ilk adresi Fatih, Aksaray bölgesi olurdu. Ancak bu kez durum farklı. Bazı mahallelerde sığınmacılar kendi gettolarını yarattılar. Demografik yapı değişti. Fatih’in bu durumunu bilen insanlar buradan ev kiralar mı? Herkes evini kiraya verip ilçeden kaçmaya bakıyor. Hem kalabalık, hem trafik, hem kaos, hem de Suriyeliler’in gelişi insanları Fatih’ten kaçırdı. Gelen yabancılar adeta suç makinesi... Eroin, hırsızlık, kapkaç, terör, fuhuş her suç potansiyeli mevcut. Sokaklarda Türkçe konuşan insan görmeyi özledim. Evini kiraya veren Beylikdüzü, Başakşehir, Küçükçekmece’deki sitelere yerleşiyor. Fatih, sığınmacıların alanı haline geldi. Suriçi İstanbul’un kalbi. Göçmenlere farklı bölgelerde kamp alanları kurulmalı. İstanbul’un göbeğinde her suçu işleyecek potansiyele sahip yabancılar yaşıyor. Aralarında her türlü terör örgütü sempatizanı vardır.”

‘Hepimiz korku ile yaşıyoruz’

- Yrd. Doç. Çiğdem Şahin (İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi): 

“Elimizde istatistiki verilere dayalı bilgiler yok. Ancak genel gözlem ve son yıllarda bizlerin de bizzat şahit olduğu değişim dikkat çekici noktada. Fatih ilçesi uzun yıllardır farklı cemaatlere mensup kişilerin ikamet ettiği bir bölge. Muhafazakar kesimin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede göç eden Araplar daha rahat korunup ikamet edebiliyor. Bölge bu yapısıyla Suriyeli, Iraklı, Afgan mülteciler için çekim merkezi durumunda. Fatih’teki nüfus değişiminde kentsel dönüşümün de payı büyük. İstanbul’un her yerinde olduğu gibi ilçe genelinde kentsel dönüşüm ve yenileme projeleri var. Birçok insan değerlenen dairesini satıp, kentin çeperlerindeki sitelerden 2-3 daire alarak taşınıyor. Fener-Balat’tan taşınan da çok insan oldu. Dini cemaatlerin yoğun olduğu ilçe Ortadoğu’dan gelenler için cazip bir yerleşim bölgesi. Bu insanları koruyup, kucaklayan güçler var. Cemaatlerin odaklandığı yerlerde dışarıdan gelen yabancı Müslümanlar daha kolay yer bulabiliyor. Hepimiz korku ile yaşıyoruz. Vatandaş olarak yapacaklarımız çok kısıtlı.”

‘Yerli nüfus kadar yabancı nüfus var’

- Soner Özimer (CHP Fatih İlçe Başkanı): 

“Aile olarak 60 yılı aşkın süredir Fatih’te ikamet ediyoruz. Çocukluğumuzun geçtiği mahallelere Suriyeli, Afgan, Iraklı göçmenler yerleşti. Gelen bu insanların içerisinde terör örgütü sempatizanları da var. Fatih her zaman yabancıların sığındığı bir bölge oldu. Suriyeliler, Özbekler veya Iraklılar, ilçede kendi yaşam alan ve kültürlerini oluşturmaya başladılar. Fener-Balat, Draman, Horhor, İskenderpaşa gibi yerleşim yerlerinde demografik yapı değişmiş durumda. İlçenin yerli nüfusu kadar yabancı olduğunu biliyoruz. Kimse kimseyi tanımıyor. Millet Caddesi’ndeki tabelalar Arapça’ya çevriliyor. Fatih’in kentsel dönüşüm ve çöküntü alanı haline gelmesi de eskileri bölgeden kaçırdı. Bugün birçok mahalle Arap gettoları haline geldi. 1970’lerde İstanbul’un gözbebeği olan Aksaray semti artık kimsenin gitmeye cesaret edemeyeceği yer haline geldi. Laleli ile başlayan yabancı yerleşimi, artık İskenderpaşa, Horhor, Molla Gürani, Draman, Fener-Balat’a doğru yayılıyor. Fatih’e yerleşenlerin içerisinde suça meyilli çok fazla insan var. Kendi ilçemize yabancılaşmış durumdayız.”

Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum