Adnan Oktar ve Fetullah Gülen birbirlerine karşılıklı iltifatlarda bulunmuş

Türkiye'nin "Adnan Hoca" olarak tanıdığı Adnan Oktar'ın geçmiş yıllardaki bir programında Fetullah Gülen'e methiyeler dizdiği bir video görüntüsü ortaya çıktı.

HZ.MUHAMMED'İN SOYUNDAN GELİYORMUŞ

Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar'ın geçmiş yıllarda bir programda Fetullah Gülen'e övgüler dizdiği video kaydı internet sitelerinde yayınlanmaya başladı.

Adnan Oktar bu videoda, Fetullah Gülen'i 'kahtani' (mehdinin yardımcısı) ilan ediyor ve Hz. Muhammed'in soyundan geldiğini söylüyor.

Adnan Oktar, Gülen'in de kendileri için "mükeller bir faaliyette bulunuyorsunuz" dediğini aktarıyor.

İşte Adnan Oktar'ın Fetullah Gülen hakkındaki o sözleri:

"Fethullah Hoca beni çok sever. Cemaatimizin faaliyetlerini İslam alemindeki en mükemmel faaliyet olarak görüyor. Bu sırrımı da söylettiniz bana. Kendi arkadaşımı gönderdim Fethullah Hoca'nın yanına, gerekirse ismini de açıklayabilirim. İttihati İslam'ın hedef olduğunu söylemiş Fethullah Hoca maşaallah. Akılcı bir hareketle, akılcı tavırlarla güzel bir faaliyetin devam ettiğini söylemiş. Hocamızı biz de çok severiz, ben de severim Fethullah Hoca'yı, o da beni çok sever."

Yayınlanan video sonrasında Adnan Oktar şu cevabı verdi.

İŞTE ADNAN OKTAR'IN SÖZ KONUSU HABER İLE ALAKALI YAPMIŞ OLDUĞU AÇIKLAMA

Öncelikle belirtmek isteriz ki, haberin dayandırıldığı konuşma 1 Ocak 2013 tarihlidir. Müvekkil Sayın Adnan Oktar bu konuşmayı A9 TV isimli televizyon kanalında yayınlanmakta olan sohbet programının 1 Ocak 2013 tarihli bölümünde yapmıştır.

Müvekkilimin bu konuşmayı yaptığı tarihte, ortada ne 17-25 Aralık hadisesi (Aralık 2013), ne MİT Tırları operasyonu (Ocak 2014), ne de tape krizi vardı (Şubat 2014). Hatta dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yasa tasarısı (Kasım 2013) bile gündeme gelmemişti. Gülen gurubu, daha henüz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarını hedef alan sözlü veya fiili hiçbir eylemde bulunmamıştı.

O tarihlerde ve öncesinde, Devlet yöneticilerimizden iş adamlarına, akademisyenlerden gazetecilere, tüm Türkiye Fethullah Gülen’e olumlu bakıyordu. Onu ve çevresini eğitim alanında faydalı çalışmalar yapan bir “hizmet hareketi” olarak niteliyor ve sık sık övüyordu.

 

Sadece devletin üst düzey yöneticilerinden birkaç örnek vermek gerekirse;

ESKİ CUMHURBAŞKANI SAYIN ABDULLAH GÜL: “Türkiye’ye Türkçeye kültürümüze yapılan en büyük hizmettir bu.”

CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN: “Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamını yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz. Diyoruz ki bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz.”

“Dünyanın dört bir yanından okyanus ötesinden bu sürece destek veren tüm kardeşlerimi kutluyorum (...) Bu [TÜRKÇE olimpiyatları] olimpiyatlar 11 yıldır yapılıyor olabilir ama bu hareket (GÜLEN HAREKETİ) bu 11 yıl değil binlerce yıldır devam eden bir büyük hareket, bir büyük davadır.”

BAŞBAKAN SAYIN BİNALİ YILDIRIM: “Türkçe sevginin dilidir. ‘Aç herkese aç sineni aç, onun gibi ilaç’ diyen Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dilidir."

ADALET BAKANI SAYIN BEKİR BOZDAĞ: “Bu ateşi yakan, bu yolu açan, bu fikri veren ve bu yolda yürüyenlere destek olan her türlü katkıyı sunan muhterem Fethullah Gülen HocaEfendi'ye de Antalya'dan gönül dolusu selamlar saygılar gönderiyorum.”

ESKİ BAŞBAKAN SAYIN AHMET DAVUTOĞLU:

“Bu faaliyetleri yapan, bu faaliyetlere katkıda bulunan bütün öncülere, başta Muhterem Hoca Efendi olmak üzere bütün öncülere selam olsun. Allah onların emeklerinden razı olsun. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak görevimiz Gülen okullarına katkıda bulunmaktır.”

ESKİ MECLİS BAŞKANI SAYIN MEHMET ALİ ŞAHİN: (Türkçe Olimpiyatlarındaki konuşması )

“Bu, insanlığın aydınlık geleceğine ışık tutacak bir etkinliktir diye düşünüyorum."
Gittikleri her yere eğitim kurumları serpiyorlar. İşte o eğitim kurumlarının eserleri 9. kez Türkiye'de bir araya geliyor. Öylesine bir hareketi, eğitim seferberliğini başlatanlara saygı sunuyorum. Kendilerine selam olsun diyorum. Zaman ve mekan tanımadan dünyanın her bölgesinde bu faaliyetlerde yer alanları saygıyla sevgiyle anıyorum.”

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SAYIN MELİH GÖKÇEK: (Türkçe olimpiyatlarındaki konuşması ) “Hoşgörünün, barışın, diyaloğun simgesi değerli büyüğümüz bu işin değerli mimarı Fethullah Gülen Hocamıza da sonsuz teşekkürler ediyoruz.Rabbim kendisine uzun ömür ve sıhhat versin, dualarını üzerimizden eksik etmesin diyorum.”

(Türkçe olimpiyatlarındaki konuşması): “Bu proje müthiş bir proje. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ve özellikle muhterem büyüğümüz Fethullah Gülen Hocam’a şükranlarımızı sunuyoruz. Sağolsun, varolsun. Gurbetteki değerli Hocam’a Ankara’dan gönül dolusu kucak dolusu selamlar gönderiyoruz.”

SAYIN TURGUT ÖZAL: “Azerbaycan’da açılan Türk okullarına ben kefilim, bu okulların fikir mimarı Fethullah Gülen’dir”

SAYIN BÜLENT ECEVİT: “Bu okullar tabi dünyanın dört bucağına Türkiye hakkında bilgi Türkçe ve Türk kültürünü yayıyor ve bir olumsuzluğa da rastlanmadı.”

SAYIN SÜLEYMAN DEMİREL: “Ben başbakan ve cumhurbaşkanı olarak okullar için boş mektuplar imzalayıp verdim. 'İstediğiniz gibi doldurabilirsiniz.' dedim. Pişman değilim. Bugün de olsa yine veririm.”

Bu örnekleri sayısız artırmak mümkündür.

Bütün devlet yöneticilerimiz, aydınlarımız, kanaat önderlerimiz Fethullah Gülen’i överlerken, onların kültürel, sosyal, siyasi faaliyetlerine bizzat katılırlarken ve bu grubun yasadışı bir örgütsel eylemi henüz mevcut değilken, müvekkilim Sayın Oktar’ın Fethullah Gülen’in o tarihteki olumlu çalışmalarını övmesinden daha doğal ne olabilir?

Kaldı ki müvekkilim Sayın Adnan Oktar geçmiş dönemde, Fethullah Gülen’in olumlu yönlerini söylediği gibi, olumsuz yönlerini de defalarca söylemiştir. Bunları kimi zaman sert sözlerle eleştirmiş ve düzeltmeye davet etmiştir. Hatta bu eleştirilerden bazıları çok sayıda internet sitesi tarafından da haberleştirilmiştir.

Müvekkilim A9 TV’de 29.04.2011 tarihinde yayınlanan konuşmasında Fethullah Gülen’i şu sözlerle eleştirmiştir:

“[Fethullah Gülen] Mehdiyeti bırakıyor, İttihadı İslam’ı bırakıyor. Mesela ‘İttihadı İslam asrımızda bir hedef değildir, Müslümanların İttihadı İslam gibi bir hedefi yoktur’ diyor. Bunu deyince CIA ne yapar? [CIA] Rahat nefes aldırır, bir parça yakasını bırakmış oluyor. ‘Mehdi gelip geçmiştir’ diyor veyahut ‘şahsı manevidir’ diyor yahut ‘hiç yoktur’ diyor. Oradan da biraz yakasını bırakıyorlar. Yani [Gülen] rahat hareket edebilmek için yaptı. Ama [CIA] tazyiki arttıkça onlar [Gülen gurubu] da ellerindekini bırakmaya başlıyorlar. Bırakıyor, bırakıyor, ama bırakma bir dereceye kadar olur, artık bir dereceye gelir ki Allah vermesin namazı da bıraktırırlar adama.”

Üstelik Müvekkilim Sayın Adnan Oktar, 15 Temmuz 2016 tarihindeki milletimize, vatanımıza ve devletimize yönelik hain alçak darbe girişimi sırasında tam 12 saat kesintisiz yayın yaparak milli menfaatleri koruma yönünde ve milletimizi desteklemek amaçlı sayısız tavsiyede bulunmuştur. Bu hain girişimi yapanları lanetle kınamıştır.