Ünlü Anketçi Adil Gür'den çok çarpıcı son dönem değerlendirmesi

Ünlü Anketçi Adil Gür'den çok çarpıcı son dönem değerlendirmesi
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye kritik bir dönemece girdi.Kurumların içindeki FETÖ'cülere yönelik soruşturmaları, siyasilerin Yenikapı ruhu, terörle etkin mücadele ve son olarak da Suriye'deki Fırat Kalkanı harekâtına büyük destek geldi.

Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hareketli bir döneme girdi. Kurumların içindeki FETÖ'cülere yönelik soruşturmalar sürerken, siyasilerin Yenikapı ruhunu yakalaması, terörle etkin mücadele ve son olarak da Suriye'deki Fırat Kalkanı harekâtı...

Darbe girişiminin ardından FETÖ’ye yönelik operasyonlarda kararlı olunması halkın hükümete güvenini artırırken, siyasilerin de Yenikapı mitingi ile birlikte yakaladığı birlik ve beraberlik ruhu halkın beğenisini toplamıştı. Son olarak da FETÖ’nün hain darbe girişimine rağmen gücünden hiçbir şey kaybetmediğini gösteren TSK, Suriye’de Cerablus’a Fırat Kalkanı harekatı düzenlemiş ve Türkiye sınırını terör örgütü DAEŞ’ten temizlemişti. Tüm bu gelişmelere bakıldığında,  halk Türkiye'de yaşanan tüm bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Halkın beklentileri neler? Bu soruları A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür yanıtladı.
 
İşte A&G Araştırma Şirketi sahibi Adil Gür'ün yaptığı açıklamalar;
 
15 Temmuz darbe girişimi, siyasetteki kutuplaşmayı azalttı. Yani artık liderler arasında olan diyalog, tabana da yayıldı. Seçmenlerin ‘asla oy vermem’ dediği partilerin HDP hariç diğer partiler arasında geçişkenlik darbe girişimi öncesine göre daha fazla arttı.
  
“FETÖ İLE MÜCADELE HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVAM ETMELİ”
 
15 Temmuz darbe girişiminden sonra hangi partiden olursa olsun hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem hükümete hem de Meclis’e güvende ciddi bir artış var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, devletin içerisine yuvalanmış bu yapı ile mücadelesi konusunda toplumda geniş bir destek var. Ancak bu desteğin devam edebilmesi için, 50 bini aşkın görevlinin kamu ile ilişiği kesildi ancak bu yetmez. Özellikle biraz daha yönetici kademesinde hala görevde olan insanlar soruşturulmalı. Bu örgütle ilişkisi olanlarla ilgili işlemler de hızla yapılmalı. Yoksa bir müddet sonra bu iş sulanacak gibi görünüyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması da bu yönde.
 
 
“YURTİÇİ VE SINIR ÖTESİ OPERASYONLARA DESTEK YÜZDE 70’LERDE”
 
Halk, devletin yurtiçindeki terörle mücadelesini hem de Suriye’de devam sınır ötesi operasyonlarını destekliyor. Bu destek yüzde 70’lerin üzerinde. Geniş kitlelerin hükümete desteği de var.
  
“DIŞ POLİTİKAYA DESTEK YÜZDE 100 ARTTI”
 
Türkiye son bir aydır özellikle dış politikada ciddi değişikliklere gitti. Türkiye’nin Suriye, Rusya  ve İran gibi ülkelerle politika değişikliğine gitmesinde de yine kamuoyunun desteği bulunuyor. Dış politikaya destekleyenlerin oranı neredeyse 3-4 ay öncesine göre yüzde 100 artmış durumda.
 
 “HÜKÜMET TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRMELİ”
 
Tüm bunları yanyana koyulduğunda devletin yıllardır devam eden terör, Paralel Devlet Yapılanması gibi konularda devletin bu yapılardan kurtulabileceği inancı geldi. Bu yüzden de devlete ve hükümete ciddi bir iş düşüyor. Hükümet sadece FETÖ terör örgütüyle değil PKK ile veya DAEŞ’le ya da diğer terör örgütleriyle mücadelesine aksatmadan sürdürmeli. Hükümet bana başardığında önümüzdeki dönemde daha iyi bir Türkiye olacak. Sadece huzur anlamında değil, ekonomik ve siyasi anlamda da daha iyi bir Türkiye’ye doğru gideceğiz.
 
 “SİYASETİN İÇİNDEKİ FETÖ MENSUPLARI TEMİZLENMELİ”
 
Halkta da iyimser hava var. Bu iyimser havanın dağılmaması için tüm mücadeleler etkin bir şekilde sürdürülmeli. Siyasetin içerisinde yuvalanmış, gizlenmiş veya bilinen isimler temizlenmelidir . Bunu tek başına AK Partiiçerisinde olduğunu söylemek de doğru değil. Görüyoruz ki 40 yıldır devletin her birimine çöreklenmişler.  Bu nedenle gerek TBMM’de gerek siyasi partilerin teşkilatlarında, gerekse siyasi partilerin kazandıkları belediyelerde hangi partiye mensup olursa olsun bu örgütün izlerini görmek mümkün. Sadece iktidara değil muhalefet partilerine de topyekün bir görev düşüyor. Bu görevi yerine getirirlerse öyle zannediyorum ki gelecek nesiller için daha iyi bir Türkiye olacaktır.
  
“SİYASETTE ‘BEN OYNAMIYORUM’ DİYEN ZARAR GÖRECEK”
 
Siyasette Yenikapı ruhu oluşmuş olsa da siyasi partilerin tabanları var. O tabanların da beklentileri var. Bu nedenle ben AK Parti ile CHP, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu arasında zaman zaman fikir ayrılığı, sürtüşme var gibi görünse de Yenikapı ruhunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu saatten sonra ‘ben oynamıyorum artık’ diyenin siyaseten bu işten zarar göreceğini düşünüyorum. 

Ajans Haber
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.