Menderes’in idamında Türkeş’in rolü var mı?

Menderes’in idamında Türkeş’in rolü var mı?
27 Mayıs darbesi ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in idam edilmesinde Alparslan Türkeş’in rolü neydi? Türkeş’in Menderes’in idamına karşı çıktığı doğru mu?

27 Mayıs askeri darbesinin ardından Yassıada’da kurulan sözde mahkemede yapılan sözde yargılamalar sonrası 17 Eylül 1961’de idam edilen dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan o kara günün 55. yılında özlem ve hayırlı yad edilirken, bu idamlarda Türkeş’in rolünün ne olduğu halen tartışma konusu.

27 Mayıs darbesi ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in idam edilmesinde Alparslan Türkeş’in rolü neydi? Türkeş’in Menderes’in idamına karşı çıktığı doğru mu?

Yeniçağ gazetesinden İsmail Şahin, Türkeş’in Menderes’in idamında rolü bulunmadığını, o tarihte Hindistan’da sürgünde olduğunu, oradan Türkiye’ye idam kararının uygulanmasına karşı mektuplar gönderdiğini savundu.

İsmail Şahin’in yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Merhum Menderes'in her ölüm yıldönümünde aynı hikâye servis edilir: Menderes'in idamında Türkeş'in rolü ne?

Herkes bal gibi bilir ki Türkeş bu darbenin en önemli isimlerinden biridir. Aynı kişiler şunu da bilir ki Türkeş bu idamdan çok önce 13 arkadaşı ile birlikte MBK'den tard edilmiş ve Hindistan'da sürgündedir.

Türkeş'in Hindistan'a sürgüne gönderilişi 13 Kasım 1960, Menderes ve arkadaşlarının idamı ise 17 Eylül 1961'dir.

Ve yine herkes bilir ki Gürsel'e idamların gerçekleştirilmemesi için mektup yazmıştır. Unutanlara hatırlatalım. 7 Eylül 1961 tarihli mektupta özellikle şu üç hususun altını çiziyor merhum:

"- İdam cezalarının infazı, 13 Kasım'dan beri atılan çok hatalı adımlar dolayısıyla memlekette meydana gelmiş olan huzursuzluğu daha çok arttıracaktır.

- Ölüm cezalarının infazı, yurt dışında ve milletimiz ve devletimiz aleyhinde tepkilere yol açacaktır.

- Yukarıda sıralanan mahzurlarına karşılık, cezaların infazı ile memlekete sağlanacak hiçbir fayda yoktur. Esasen siyasî suçlardan dolayı ölüm cezaları verilmesi, bugünün insanlık duygularına uymamaktadır."

Peki bütün bunlar bilinmiyor mu? Tabii ki biliniyor.

Bütün bunlar bilinmesine rağmen, her 27 Mayıs programında Türkeş'in resmi ve meşhur konuşması eşliğinde yapılan sunumların anlamı ne?

Tabii ki darbeyi Türkeş'in yaptığı algısını yaratmak. İtiraf etmek gerekirse bunda başarılı oldular. Yeni nesle 27 Mayıs ile ilgili bir isim soracak olursanız "Türkeş" isminden başka isim vermeyeceklerdir.

Bu "başarı" İslamcı ve liberal çevrelerin "ittifakı" ile ortaya çıkmıştır. Türkeş'in Menderes'in idamından suçlu olması için darbeye katılması yeterli olmuştur.

Halbûki Türkeş'in darbe hususunda Menderes'i uyardığı, Menderes'in Ethem Menderes tarafından yanıltıldığı için uyarıyı dikkate almadığı ve nihayet Türkeş'in darbenin "CHP tarafına kaymaması" için 27 Mayıs cuntasında yer aldığı yıllardır yazılan, söylenen şeyler.

14'lerin hatıratlarında da bu hususlar zikrediliyor.

Ayrıca Menderes'in idamına karşı tek somut girişimin Türkeş'in Cumhurbaşkanı Gürsel'e mektupları olduğu gerçeği de ortada.

Peki öyleyse neden?

Amaç siyasi muarızı bu tür algı operasyonları ile devre dışı bırakmak. Bunda başarılı da oldular. Türkeş siyasi hayatı boyunca bu iddialarla meşgul olmak zorunda kaldı.

Türkeş 27 Mayıs'tan gerekli dersi çıkardığını "En kötü demokrasi en iyi darbe idaresinden daha evladır.'' sözü ve Türk siyasetinde üstlendiği "uzlaştırmacı" kişiliği ile gösterdi.

Peki ya diğer taraflar bir ders çıkarttı mı?”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum