Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağını bulmak için her şeyi denemişler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağını bulmak için her şeyi denemişler
15 Temmuz gecesi FETÖ'cü darbecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağını bulmak için yaptıklarına dair yeni bilgiler ortaya çıktı.

Dalaman Havaalanı Hava Muhabere Meydan Komutanı Albay Murat Selçuk Çol imzalı ceride raporunda farklı bilgiler ortaya çıktı.

Keşif uçuşları ceridesinde, 12-13 Temmuz’da Diyarbakır ile Ankara’dan kalkan F-16’larınCumhurbaşkanı’nın tatil yaptığı otelin üzerinde keşif uçuşları yaptıkları yer alıyor.

12 Temmuz Salı günü Diyarbakır’dan kalkan 2 adet F-16 uçağı mühimmat yüklemek üzere Dalaman’a iniş yapıyor. F-16’lardan birini Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, diğerini ise filo komutanı kullanıyor.

OTELİN FOTOĞRAFLARINI ÇEKİYORLAR

Dalaman’a giderken Marmaris’in üzerinden geçip, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otelin fotoğraflarını çekiyorlar.

Dalaman’da uçaklara mühimmat yüklenirken, Üs Komutanı Kartepe, “Arsa bakacağım” diyerek Marmaris’e gideceğini söylüyor. Bunun üzerine üs komutanı araç tahsis etmeyi teklif ediyor. “Arkadaşlar gelecek” diye kabul etmiyor. Sivil giyimli bir tümgeneral gelip aracıyla alıyor. Marmaris’e gidip keşif yapıyorlar.

13 Temmuz Çarşamba günü ise Yunanların Meis Adası’nda faaliyetleri var denilerek Akıncı Üssü’nden gözetleme uçakları kalkıyor. Marmaris üzerinde fotoğraf çekiyorlar. Üslerine dönmeleri gerekirken Dalaman’a iniyorlar. O fotoğraflar, Cumhurbaşkanı’nı ele geçirmek üzere Marmaris’e iniş yapan özel ekibi yöneten darbeci general Gökhan Sönmezateş’ten çıkıyor.

ERDOĞAN 3 TEHLİKE ATLATIYOR

Darbe gecesi ise havada nefes kesen bir takip yaşanıyor. Cumhurbaşkanı’nın uçağı üç tehlike atlatıyor.

1- Dalaman Hava Muhabere Meydan Komutanı Albay Murat Selçuk Çol, Cumhurbaşkanı’nın uçuşu için gereken hazırlıkları büyük bir gizlilik içinde yürütüyor. Erdoğan’ı taşıyan uçak kalkıncaya kadar, başka bir uçağın iniş yapmaması için pisti karartıyor. Cumhurbaşkanı’nı taşıyan TC-ANA uçağı Dalaman Havaalanı’ndan 01.43’te kalkış yapıyor. Ama ondan önce şaşırtma amacıyla iki sivil uçak kalkıyor. Cumhurbaşkanı’nın uçağına TK8456 sefer sayısı sivil uçak kodu veriliyor. Alınan tüm tedbirlere rağmen Cumhurbaşkanı’nı taşıyan uçak İzmir civarına gelince Eskişehir’deki 1’inci Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde radarları izleyen subaylardan biri, “Bu, Cumhurbaşkanı’nın uçağı” diyor. Yanındaki komutan, “Bunu hemen kaldır, darbecilere gösterme” diye uyarıyor. Cumhurbaşkanı’nın uçağının ekrandan silinmesi mümkün değil. Ne yapıyorlar? Uçağı tespit eden radar aranıyor, “İzi düşür” deniliyor. Böylece uçak darbeciler tespit etmeden ekrandan düşürülüyor.

2- Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Merkezi’nde o an havada olan uçaklar görülüyor. Ancak harekât merkezi darbecilerin elinde. Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın derdest edilmeden önce yaptığı müdahale Erdoğan’ın işini kolaylaştırıyor. Abidin Ünal, darbecilerin eline geçmeden önce, harekat merkezinin kör edilmesi talimatını veriyor. Korg. İsmail Güneykaya, Hava Kuvvetleri’nde görevli astsubayı arıyor. Trafonun yerini tarif ediyor, şalteri indirmesini istiyor. Astsubay, “Niye yapayım” diye sorunca bu kez devreye Abidin Ünal giriyor. Astsubayla konuşup, talimatı yerine getirmesini istiyor. Astsubay şalteri indiriyor, elektrikler kesiliyor, radar ekranları kapanıyor, harekât merkezi kör oluyor.

3- Cumhurbaşkanı İstanbul Havaalanı’na inemiyor, çünkü kule işgal altında. 35 dakika havada kalıyor. Uçak Bandırma üzerindeyken havaalanı kulesi temizleniyor. Erdoğan’ın uçağı hareket ettikten kısa bir süre sonra silah yüklü F-16’lar uçağa doğru yaklaşıyor. Ancak F-16’ların yakıtı azalıyor. Bunun üzerine yardımlarına tanker uçağı yetişiyor. Tanker uçağından 6 ton yakıt alıyorlar. Her ton 1 dakika, bağlanma ve çözülme dahil 10 dakikayı bulunca, Cumhurbaşkanı’nın uçağı İstanbul’a iniyor. Darbe gecesine ilişkin olarak üzerinde pek fazla durulmadı ama darbe karşıtı olan askerlerin çabaları da etkili oluyor.

Bilgileri Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi köşesinden paylaştı.

BUNU BİLE YAPMIŞLAR

Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet ise o gece yaşananlarla ilgili farklı bir olayı köşesine taşıdı.

15 Temmuz'un bir numaralı hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan idi.

Erdoğan'ın tehlikelerle dolu o uçak yolculuğu ile ilgili bugüne kadar bir sürü anekdot anlatıldı.

Erdoğan ve ailesi her anı ölümcül riskler taşıyan o yolculuktan Allah'ın lütfu ile kurtulmuştu.

Şunu biliyoruz:

Darbeciler o uçağı bulmak için o gece ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

Hareket Merkezi'nde kabloların kesilmesi sayesinde Erdoğan'ın uçağının kimlik bilgilerinin darbecilerce tanımlanmasının önü kesilmişti.

Ama onlar buna rağmen pes etmemişler.

Öğrendik ki, o geceye dair hava iletişim sistemine şöyle bir bilgi girişi olmuş.

Havada Cumhurbaşkanı'nın içinde bulunduğu uçağı bulabilmek için her yolu deneyen F-16 pilotları, elektronik tanımlama sistemi devre dışı kalınca bu defa gece görüş gözlüğünü başlarına geçirmişler.

Ve gördükleri uçakların peşine takılıp yanlarına yaklaşarak uçak kuyruğundaki yazıları okumaya başlamışlar.

Uçakların kuyruğundaki yazılar, o uçağın kimliğini gösteriyor.

Ama Allah'tan, bu yöntemle de Cumhurbaşkanı'na ulaşamamışlar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.