Erdoğan Musul konusunda noktayı koydu

Erdoğan Musul konusunda noktayı koydu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde 2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağdat hükümetiyle yaşanan Musul operasyonu ve Başika Kampı krizine noktayı koydu.

Bağdat yönetimine Misak-ı Milli ve Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan kazandığı hakları hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:

"Misak-ı Milli’yi kavrarsak Suriye’deki, Irak’taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız. Eğer bugün Musul üzerinde bizim sorumluluğumuz var, hem masada hem arazide olacağız diyorsak bunun bir sebebi var. Bunu durup dururken, dostlar alışverişte görsün diye söylemiyoruz. Bütün diplomatik anlaşmalar hepsi sürüyor, diğer yandan da hazırlıklar devam ediyor."

EL BAB'A DA İNECEĞİZ

Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bir sonraki aşamasına ilişkin de "Şimdi de Dabık. Tabii Dabık bizim için tarihi olarak da önemli. DEAŞ şimdi El Bab’a yürüyor. Oraya da ineceğiz" diye konuştu.

''GELECEĞİ VARSA GÖRECEĞİ DE VAR''

Musul operasyonu başladı. Musul Arap ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı ağırlıklı olarak Sünnilerden oluşan bölge. Burada Şia-Sünni savaşı olmaması lazım.Senin Bağdat dediğin tamamen Şia'dan oluşan ordunun bir yönetmenidir. Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek burada Şia Sünni ile bu mücadelesine verecek ardından burayı Haşdi Şabi'ye (Şii milis güç) terk edecek. Şimdi onu da konuşuyorlar 30 bin kişiyle Haşdi Şabi geliyor. Kaç bin kişiyle gelirse gelsin geleceği varsa göreceği de var.''

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Üniversitesi olmayan il bırakmadık. 81 ilimizde üniversite var. Artık üniversitenin öğrenciye ulaştığı bir sistemi kurduk. Bugün dünyanın 203 farklı ülkesinden öğrenci ülkemizde eğitim-öğretim görüyor. Bundan sonra mücadele herhangi bir üniversiteye girmek için değil daha kaliteli eğitim-öğretim veren üniversitelere girmek için yaşanacaktır. Talep eden ve belirli bir ortalamanın üzerinde bulunan her öğrenciye yüksek öğretim imkanı sağlamak esastır. Bu da bizim görevimizdir. Bunu başaracağız. Bunda kararlıyız. Üniversitelerimizin arasında daha kaliteli eğitim verme yarışı başlamıştır. Kaliteyi yükseltmenin yollarından biri de misyon farklılılaşması ve ihtisaslaşma olarak ifade edilen uygulamadır.

2006'da kurulan 40 üniversitemiz arasından seçilen 5 yükseköğretim kurumumuz bölgesel kalkınma için ihtiyaç duyulan alanlarda özel olarak teşvik edilecek ve desteklenecek. Burada 5 üniversitemizi ve desteklenecekleri alanları açıklıyorum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi hayvancılık alanında, Düzce Üniversitesi sağlık ve çevre alanında, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi tarım ve jeotermal alanında, Bingöl Üniversitesi tarım havza bazlı kalkınma alanında, Uşak Üniversitesi tekstil, dericilik, seramik alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Projesi'nin pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlenmiştir.

REKTÖR ATAMALARINDA SİSTEM DEĞİŞMELİ

Görünüşte demokratik olan rektörlük seçimleri üniversitelerde gruplaşmaları, hizipleşmeleri, kırgınlıkları artıran bir işleve bürünmüştür. Üniversite içinde zaten çok yıkıcı bir şekilde yaşanan bu süreç YÖK'ün ve cumhurbaşkanının takdiriyle daha da sıkıntılı bir boyut almaktadır. Bunun için rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesi, üniversitelerimizin de ülkemizin de yararına olacaktır diye düşünüyorum.

YÖK'ten bağımsız ve şeffaf bir kalite kurulu oluşturmasını bekliyorum. Bu kurulun görevini hakkıyla yürütebilmesi için idari mali açıdan YÖK'ten bağımsız olması gerekiyor.

MUSUL OPERASYONU

350 kilometre sınırım her an tehdit var. Biz burada olacağız hem arazide olacağız hem de masada olacağız. Hazırlıklarımız araziye yönelik devam ediyor.

''HEM ARAZİDE HEM MASADA OLACAĞIZ''

350 kilometre sınırım her an tehdit var. Biz burada olacağız hem arazide olacağız hem de masada olacağız. Hazırlıklarımız araziye yönelik devam ediyor. Gerekirse Rakka'dan da DEAŞ boşaltılır gider. Bunun da görüşmeleri yapılıyor. Irak'ta şu anda yürütülmekte olan mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz.

Bizim ne Suriye'nin ne Irak'ın topraklarında gözümüz yok. Bize 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımız evvelallah yeter. Yeter ki kimsenin bizim vatan topraklarımızda gözü olmasın. Irak'ta biz şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz ama oradaki Sünni Arap kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi de birilerine yedirtmek istemiyoruz.

"EL BAB'A DA İNECEĞİZ"

Sabrettik sabrettik bir tane 14 yaşında çocuğu Messi’yi çok seviyormuş, üzerine formasını giydirip kına merasiminde patlattılar. Hastanede yaralıların ziyaretlerine gittiğimizde 6 yaşında çocuk ayağının koptuğunun hala farkında değil. Hazırlıklarımız vardı. ÖSO ile birlikte onları Cerablus’a soktuk ardından da kendi özel kuvvetlerimizi soktuk. DEAŞ’ı oradan attık, derdest ettik. Cerablus halkını Cerablus’a yerleştirdik, Rai halkını Rai’ye yerleştirdik.

MÜNBİÇ VE RAKKA...

Şimdi de Dabık. Tabii Dabık bizim için tarihi olarak da önemli. DEAŞ şimdi El Bab’a yürüyor. Oraya da ineceğiz. Mümbiç ile ilgili koalisyon güçlerine 'PYD-YPG olmayacak' dedik. Münbiç'te ABD'ye söyledik. Orada PYD ve YPG olmayacak dedik. Sizler bilmezsiniz dedik. Buranın tarihini de her şeyini de biz biliriz dedik. Eğer Rakka'da operasyon yapalım diyorsanız gerekirse oradan da bu DEAŞ temizlenip gider. Şimdi görüşmeler devam ediyor.

KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK

Biz dürüst, samimi hareket ediyoruz. Bizim ne Suriye'nin ne Irak'ın topraklarında gözümüz yok. Bize 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımız evvelallah yeter. Yeter ki kimsenin bizim vatan topraklarımızda gözü olmasın. Şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz ama oradaki Arap ve Türkmen kardeşlerimizi de birilerine yedirmek istemiyoruz. 

''İSTİKLAL MARŞI'NIN TAMAMINI EZBERE BİLMEYEN KALMAMALIDIR''

Bana göre artık bizim belki ileriye gidiyorum ama anaokulu dahil ilkokullarımızda ortaokullarımızda mesela İstiklal Marşı'nın tamamını ezbere bilmeyen bu marşın ifade ettiği o ruh halini tüm hücrelerine kadar hissetmeyen tek evladımız bile kalmamalıdır.'

''BENİM JANDARMAM BUNLARI ÖLDÜRMEDİ''

Beni öldürmeye gelenler Marmaris'te bulamayınca kendileri ormanların içinde saklandılar. Sonra yakalandılar yakalandıktan sonra benim jandarmam bunları öldürmedi gitti yargıya teslim etti. Ey Batı bu milleti böyle şanlı bir millet hukuk içerisinde çözmeye çalıştı.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.