İşte Türkiye'nin Musul konusundaki 3 kırmızı çizgisi

İşte Türkiye'nin Musul konusundaki 3 kırmızı çizgisi
Türkiye'nin Musul ile ilgili 3 kırmızı çizgisi var. Eğer bu kırmızı çizgilere hassasiyet gösterilmezse Türkiye karadan girecek.

Dün partisinin grup toplantısını konuşmasını yapmak için arkasına aldığı kalabalıkla Meclis'e gelen Başbakan Binali Yıldırım, Şeref Holü'nde bekleyen gazetecileri görünce ani bir manevrayla yönünü oraya çevirdi ve gazetecilerle ayak üstü kısa ama çok çarpıcı bilgiler veren bir sohbet gerçekleştirdi.

Dün, Musul ile ilgili gelişmeleri görünce, “Demek ki oluyormuş” diye içimizden geçirdik.

Demek ki ne oluyormuş?

Kartları açıktan oynayınca, bastırınca, masaya yumruğu vurunca, istediğiniz sonucu alabiliyormuşsunuz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul meselesinde bunu böyle yaptı ve cümle aleme gösterdi.

Böyle bir tutum alınmasını dalgaya vuran içimizdeki eziklere de…

TÜRK UÇAKLARI MUSUL KOALİSYONUNA DAHİL OLDU

Türkiye, Musul'daki DAİŞ hedeflerine dönük hava koalisyonuna katılmak istiyordu.

Musul operasyonunun ayak seslerinin duyulduğu günlerde konuştuğumuz üst düzey bir askeri yetkili bana, “Musul'da DAİŞ gittikten sonra bir masa kurulacak, o masada yer almak için en azından hava koalisyonunun içinde yer almamız gerekiyor” demişti.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, zaten bunun için Washington'da idi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatını alıp, ABD'li mevkidaşı ile görüşmeler yaptı.

Ve görüşmeler sonunda istenen netice alındı.

Elde edilen sonucu Başbakan Yıldırım dün, Partisinin Grup toplantısında şu sözlerle açıkladı:

“Koalisyon güçleri içerisinde bizim hava kuvvetlerimiz de yer almıştır. 'Musul'da Türkiye'nin işi yok' diyenler cevabını almıştır.”

İŞLER TERSE GİDERSE TÜRKİYE KARADAN MÜDAHİL OLACAK

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yine dikkat çekici bir konuşma yaptı.

Musul'dan söz ederken, “Yeni nesillerin, Misak-ı Milli nedir sorusunun yanıtını çok iyi bilmeleri gerekir” dedi.

“Misak-ı Milli'nin kavranması ve anlaşılması halinde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki sorumluluğunun ne olduğunun anlaşılacağını” dile getirdi.

Türkiye'nin Musul kararlılığı ile ilgili okumalar Erdoğan'ın bu cümleleri dikkate alınmadan yapılamaz.

Harekat ile ilgili olarak havada istenilen elde edilmiş görünüyor.

Ancak Ankara için bu yeterli değil.

Musul operasyonu nasıl sürecek, kimler katılacak, operasyon bittikten sonra orada kimler kalacak? Gibi sorular önemli.

Üç kırmızı çizgi var.

Birincisi; PKK'nın kamufle olmuş haliyle de olsa, bu operasyona dahil edilmesine asla müsamaha yok.

İkincisi; İntikam duygularıyla hareket eden, “Hz.Hüseyin'in intikamını almaya gidiyoruz” gibi laflar ederek mezhepçilik yapan Şii milislerin Musul'a girmesi kesinlikle istenmiyor.

Üçüncüsü; Suriye'de PYD, Irak'ta Şii milisler eliyle birçok kentte yapılan demografik operasyonun bir benzerine Musul'da izin verilmeyecek.

Eğer böyle bir tehdit ortaya çıkarsa, bu üçünden biri olursa ne mi olacak?

Konuştuğumuz üst düzey bir hükümet yetkilisine göre “Türkiye, karadan doğrudan harekete geçecek.”

B planı, C planı diye sözü edilen mesele bu.

Irak sınırına yapılan yığınağa dair görüntüler birkaç gündür televizyon kanallarında dönüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmasının bir yerinde “Araziye yönelik hazırlanıyoruz” gibi bir cümle kullandı.

Bütün bunlar olup bitenlere dair yeterince fikir veriyor olmalı.

Bilgileri Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet köşesinden paylaştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.