Mavi Marmara mağdurları AİHM’e gidecek

Mavi Marmara mağdurları AİHM’e gidecek
Uluslararası sularda 10 Türk vatandaşını şehit eden İsrail'in yargılandığı dava iki ülke arasında yapılan anlaşma sonucunda düşürüldü.

Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin uluslararası sularda gerçekleştirdiği ve 10 kişinin şehit edildiği saldırıya ilişkin dava 15. duruşmada düştü.

 Mahkeme aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı dört sanığın yargılandığı davanın düşürülmesine, sanıklar hakkında yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti. Kararın ardından Mavi Marmara’da da bulunan ve aynı zamanda mağdurların avukatlarından biri olan Gülden Sönmez, henüz her şeyin bitmediğini söyledi. Karar ile lgili temyiz sürecinin başlayacağını belirten Sönmez, ”Orada da sonuç alamazsak devam etmek isteyen mağdurlar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. Mücadelemiz devam edecek” dedi.

"ONLAR ADALETİN YERİNİ BULMASINI VE SUÇLULARIN CEZALANDIRILMASINI İSTİYORLARDI"

İsrail’in Türk hükümeti ile yaptığı anlaşma gereği Adalet Bakanlığı’na şehit yakınlarına ödenmek üzere yatırdığı 20 milyon doların akıbetine ilişkin soruya ise Sönmez, ”Henüz o konuyla ilgili hiçbir gelişme yok. Her iki taraftan da bir girişim olmadı. Bakanlıktan da bu konuyla ilgili aranmadık. Zaten şehit yakınları para ile ilgili hiçbir şey duymak istemiyorlar. Onlar adaletin yerini bulmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyorlardı” dedi.

Çağlayan Adliyesindeki 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda oy birliğiyle verilen kararda, “İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4. maddesinin 2. cümlesiyle ‘Her halükarda bu anlaşma İsrail’in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır’ hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından mahkememizde görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine” hükmedildiği belirtilmişti.

"BÖYLE YARGILAMA OLMAZ"

Kararın açıklanmasının ardından salonda gerginlik yaşanmış mağdur avukatları “Böyle yargılama olmaz” diyerek cübbelerini çıkararak salonu terk etmişti. Salona çevik kuvvet polisinin çağrılmasının ardından slogan atan müştekiler, tekbir getirip salonu terk etmişti.  Karar sonrası avukat ve duruşmayı izlemeye gelenler İstanbul Adalet Sarayı içinde kararı protesto etmişti.

NE OLMUŞTU?

Saldırıda 10 Türk vatandaşı şehit edilmişti. İbrahim Bilgen (61); sağ omuz, sırt, sağ kalça ve sağ şakak olmak üzere 4 yerinden, Ali Haydar Bengi (39), sol göğüs, karın, sağ kol, sağ bacak, iki kez sol el olmak üzere 6 kez, gazeteci Cevdet Kılıçlar (38) alnının ortasından 1 kez, Çetin Topçuoğlu (53), kafasının arkası, sol yanı, karnının sağı olmak üzere 3 kez, Necdet Yıldırım (32), sağ omuz, sırtının solu olmak üzere 2 kez, Furkan Doğan (19) 45 cm'den daha kısa bir mesafeden yüzünden, kafasının arkasından, iki kez bacağından ve bir kez de sırtından olmak üzere toplam 5 kez, Fahri Yaldız (43), sol göğüs, sol bacak, iki kez sağ bacak olmak üzere 4 kez, Cengiz Songür (47), boynunun ön tarafından 1 kez, Cengiz Akyüz (41), kafasının arkasından, yüzünün sağından, sırtından ve sol bacağından olmak üzere 4 kez vurularak öldürülmüştü. Uğur Süleyman Söylemez (51) filo saldırısında başından aldığı bir kurşunla ağır yaralanmış, 4 yıl komada kaldıktan sonra, 23 Mayıs 2010'da hayatını kaybetmişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.