DAEŞ için geri sayım başladı

DAEŞ için geri sayım başladı
TSK ve Özgür Suriye Ordusu, Fırat Kalkanı’nın 120. gününde terör örgütünün kalesi El Bab’a girdi.

El Bab'ın ele geçirilmesinde neredeyse sona yaklaşılırken DEAŞ tüm gücüyle ÖSO ve TSK'yı hedef alıyor. Halep yolunun da temizlenmesiyle etrafındaki çember daralan ve köşeye sıkışan DEAŞ'ın dün bomba yüklü araçlı saldırılarında 14 Türk askeri şehit düştü, 33 asker yaralandı. El Bab'da DEAŞ'ın sözde kalesi olarak gördüğü ve kente hakim bir tepede bulunan hastane bölgesi, havadan ve karadan gün boyu ateş altına alındı. Operasyonda 138 DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi. Fırat Kalkanı Harekatında 120. Gün geride bırakılırken, dün itibariyle El Bab-Halep yolunda tam kontrol sağlandı. Böylelikle DEAŞ, Bab'da çembere alındı.

ÇATIŞMA TEPEDE YOĞUNLAŞTI

Dün, çatışmalar, DEAŞ'ın sözde kalesi olarak gördüğü El Bab'a hakim bir tepede bulunan Şehir Hastanesi civarında ağırlık kazandı. DEAŞ'ın barınma ve silah/cephane deposu haline getirdiği Şehir Hastanesi bölgesindeki bu noktanın El Bab'ın ele geçirilmesinde büyük önemi bulunması nedeniyle DEAŞ terör örgütü tüm gücüyle saldırdı.Askeri kaynaklar, “Bu hastanenin bulunduğu hakim arazinin ele geçmesini müteakip DEAŞ'ın El Bab'daki hakimiyeti büyük ölçüde kırılmış olacak. Bu noktanın ele geçirilmesiyle şehir merkezi büyük ölçüde kontrol altına alınmış olacak" bilgisini verdi. DEAŞ, dün TSK destekli ÖSO güçlerine öğleden önce ve sonra canlı bomba ve bombalı araçlı intihar saldırıları düzenledi. El Bab'ın ele geçirilmesinde kritik önemi bulunan Hastane bölgesinde DEAŞ'ın kahpe pusularında ÖSO birliklerine destek veren 14 Türk askeri şehit düştü. Bazılarının durumu ağır olmak üzere 33 asker ise yaralandı. Yaralılar süratle bölgedeki hastanelere sevk edilerek tedavilerine başlandı.
Örgütte büyük panik

DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerde Muhaliflere destek sağlayan TSK patlayıcı madde tespit ve imha timleri tarafından 43 adet EYP imha edildi. Gün boyu devam eden çatışmalar sonucunda El Bab tamamen kuşatma altına alındı. Askeri kaynaklar, teröristlerin telsiz konuşmalarında büyük bir panik içinde olduklarının rahat bir şekilde izlendiğini bildirdi. TSK destekli ÖSO saldırılarında çok sayıda teröristin yaralandığı, yoğun ateş nedeniyle terörist örgütün yaralılarını tahliye edemediği öğrenildi.

Teröristlere uydudan koordinat servisi 

Saldırıların yoğunlaştığı bölgede DEAŞ'ın yeraltı tünelleri kazdığı ve bu tünelleri irtibat ve tuzak amaçlı kullandığı ortaya çıktı. Terör örgütünün bu tünelleri saldırıda etkin olarak kullandığı öğrenildi. Humus'un doğusunda 6 gün içerisinde Tedmur ve Suriye'nin en önemli gaz bölgesi niteliği taşıyan Şear bölgesi ile birlikte 3 kritik askeri üssü ele geçiren DEAŞ 32 tank ve onlarca zırhlı araçla birlikte çok sayıda ağır silah ve cephaneyi ele geçirmişti. DEAŞ'ın Humus'ta ele geçirdiği silahlar arasında uçaksavar füzeleri de bulunuyordu.

 ESED'İN SİLAHLARI BAB'DA 

Terör örgütünün Tedmur (Palmira) ve çevresinde Musul'dan sonra en büyük silah ve cephaneyi ele geçirmişti. Şimdi Esed rejiminin Tedmur'da DEAŞ'a terk ettiği bu silahlar çölden Rakka'ya, oradan da ise El Bab'a naklediliyor. Ayrıca terör örgütü lideri Ebû Bekir el Bağdadi'nin korumalarından da 300'ünün de El Bab'a geldiği öğrenildi. 

YABANCI SERVİS ŞÜPHESİ 

Muhalif kaynaklar, DEAŞ'ın TSK-ÖSO ittifakına ait ve tespiti zor mevzileri yüzde yüz isabetle hedef almasının, güçlü istihbarat ve uydu desteği sayesinde gerçekleşti iddiasında bulundu. ABD'den DEAŞ'a dolaylı destekTeröre karşı birden çok cephede savaş veren Türkiye, sözde müttefikler tarafından bir kez daha arkadan vuruldu. ABD 3 hafta önce Musul ve Rakka operasyonlarını ertelediğini açıklayarak bu bölgelerdeki DEAŞ mensuplarının El Bab'a yardıma gitmesine zemin hazırladı. 700 civarında DEAŞ'lı terörist Rakka'dan El Bab'a geçti. Bu açıklamadan sonra terör örgütünün sözde başkenti Rakka ve Irak'ın Musul kenti çevresinde konuşlanan PKK/PYD'liler de Türkiye'ye karşı savaşmak için Münbiç'e geçti ve mevzilerini güçlendirdi.

Ocaklara ateş düştü

24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı'nda düne kadar 21 şehit verilmişti. Bab operasyonunda DEAŞ'ın saldırıları sonucu 14 askerin daha şehit olmasıyla birlikte 120 günlük bilanço 35'e yükseldi. Şehit askerlerin naaşları Gaziantep'e getirilirken, acı haberleri ise ailelerine tez ulaştı. Şehitlerden Uzman Çavuş Akın Acar'ın (23) Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki baba evinde yas var. Kazımiye Mahallesi'ndeki evinde askeri yetkililere kapıyı açan anne Hanife Acar baygınlık geçirdi. Sağlık ekipleri acılı anneye müdahale etti. Haberin duyulması üzerine şehidin yakınları ve komşuları baba evine geldi, eve Türk bayrağı asıldı. Bekar olan Acar'ın babası emekli özel harekat polisi Muzaffer Acar'ın ise 4 yıl önce hayatını kaybettiği öğrenildi. Şehit Acar'ın cenazesi bugün Çorlu'da toprağa verilecek.

En az 150 terörist öldürüldü

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında dünkü operasyonda bugüne kadarki en çok şehidini veren TSK, gün boyu, hedef tespit vasıtaları ile yerleri tespit edilen DEAŞ terör örgütüne ait barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçları, havadan savuş uçakları, yerden de ateş destek vasıtaları ile ateş altına alındı. Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından yapılan hava taarruzları sonucunda El Bab bölgesinde tespit edilen DEAŞ terör örgütüne ait toplam 67 hedef vurularak imha edildi. Hava taarruzlarında barınma alanları ve savunma mevzilerinin yanısıra 4 bomba yüklü araç da içindeki teröristlerle beraber imha edildi. Bölgedeki topçu birlikleri ve diğer ateş destek vasıtaları ile yapılan atışlarda, terörist örgüte ait 3 adet ZSU-23 Silah monteli Pikap aracı, 2 adet DOÇKA monteli Pikap aracı, 3 adet Ağır Makinalı Tüfek monteli Pikap aracı ile muhtelif büyüklükte barınma alanları vurularak imha edildi. Açılan ateşler ve meydana gelen çatışmalar sonucunda 150'yı aşkın DEAŞ teröristi etkisiz hale getirildi. Hastane bölgesinde DEAŞ terör örgütü dün gece boyunca da ateş altında tutuldu.

13 KİŞİ SOĞUK VE AÇLIKTAN ÖLDÜ

Soğuk, açlık ve hastalıklar sebebiyle son 5 günde en az 13 sivil hayatını kaybetti. Alana gelen her otobüs, Halep'te yaşanan drama dair onlarca iz taşıyor. Tahliye edilen erkek ve kadınlara ait para, telefon ve ziynet eşyalarına Ramuse'de el konuluyor. Halep'te barınaktan yoksun siviller 6 kilometrelik geçiş koridorunu aşmak için saatlerce otobüste bekletildikten sonra muhalif bölgeye naklediliyor. Yaralı, hasta ve donmak üzere olan çocuklar, alanda bekleyen ambulanslarla İdlib'e sevk ediliyor. 


SON GRUPLAR DA ÇIKACAK

Doğu Halep'ten siviller ve muhalifleri tahliye eden ilk konvoy 15 Aralık'ta yola çıkmış, son konvoyun hareketine kadar çıkarılan Haleplilerin sayısı 40 bine yaklaşmıştı. Bölgeden ayrılan sivil ve muhalif savaşçılar, Türkiye sınırında muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e nakledilmişti. Halihazırda doğu Halep'te kalan son grupların çıkartılması için hazırlıklar tamamlanıyor. Türkiye, Rusya ve İran arasındaki mutabakata göre, doğu Halep'teki süreç tamamlandığında, Şam'da rejim güçlerinin kuşatmasındaki Madaya beldesi ve Zebadani ilçesinden de tahliyeler başlayacak. İki bölgeden 1500 kişinin İdlib'e nakledilmesi öngörülüyor. Ümmet utansınMuhalif bölgeye ulaşabilen Halepli Berekat ailesi yaşadıkları dramı Yeni Şafak'a anlattı. “3 çocuğum halen kuşatma bölgesinde” diyen Nadiya Berekat, Firdevs ve Kellase'de tecavüz ve toplu katliamlara şahit olduğunu belirterek, son 20 günde yaşananları 'dünyada eşine az rastlanır bir vahşet' diye tanımladı. “Maruz kaldığımız insanlık dışı muameleler bizim utancımız değil, İslam ümmeti ve insanlığın utancıdır” diyen Nadiya Bereket yaşadıklarını söyle anlattı: 

DİRİ DİRİ YAKTILAR

“Evimiz Mesakin Henanu bölgesindeydi. İşgal edildi ve biz mücahidlerle birlikte çekildik. En son birkaç mahallede sıkıştık ve bu esnada bulunduğumuz yerleri yüzlerce bomba ile vurmaya devam ettiler. Maalesef bazı tecavüz ve kaçırma olaylarına şahitlik ettik. Henüz yaşları 2-3 olan çocuklar sokaklarda vuruldu. Benim tanıdığım henüz 10 aylık evli bir genç kadını kaçırdılar. Kellase'de sivillerin sığındığı bir evi yaktılar. Oraya 6-7 aile sığınmıştı. Bilerek kasten hepsini yakarak öldürdüler. Muhalif bölgelere çekilen sivillere 'Esed bölgesine çekilin, orada hepiniz öldürüleceksiniz ve dünyanın umurunda değilsiniz' şeklinde duyurular yaptılar. O tarafa geçenler de oldu. Çaresizlik, açlık ve çocuklarını bombalardan korumak için bazı aileler Esed bölgesine geçti. Onlara hain muamelesi yapıyorlar. Akıbetleri konusunda hiçbir bilgi alamıyoruz.

”KAZANDIĞI ZAFER YOK

Nadiye Berekat'ın eşi Mervan Berekat ise “Halep İslam toprağı ve bizi yurdumuzdan, evimizden sürgüne gönderenler harici işgal güçleri. Çocukları öldürerek, kadın, yaşlı ve bebekleri açlığa mahkum ederek zafer kazanılmaz. Esed'in kazandığı herhangi bir zafer yok” ifadelerini kullandı. Eşi, 3 gelini ve 7 torunu ile birlikte muhalif bölgeye ulaşmayı başarabilen Mervan Berekat, “Her şeye rağmen evimizi terketmek istemedik, Halep İslam toprağı ve hep öyle kalacak. Biz viraneye dönse de yeniden yurdumuza dönme umuduyla yaşayacağız” şeklinde konuştu.

Işık Meclis'i bilgilendirecek

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, El-Bab'taki gelişmelerle ilgili bugün milletvekillerini bilgilendirecek. Işık, yaptığı açıklamada, hem iktidar hem de muhalefet partisi gruplarıyla görüştüklerini, yarın Fırat Kalkanı Harekatı ve El-Bab'taki gelişmelerle ilgili TBMM Genel Kurulunda bilgi vereceğini söyledi. Işık, “Bilgileri tam ve sağlıklı olarak alalım, derleyip toplayalım ve hem kamuoyunu, hem de Meclisimizi doğru bilgilendirelim. Şimdi böyle son dakika bilgileriyle konuşmak olmaz. Şu anda arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışıyorlar" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.