Ortadoğu yazarından Rusya uyarısı: Arkamızdan dolanıyor

Ortadoğu yazarından Rusya uyarısı: Arkamızdan dolanıyor
Ülkücü yazar Orhan Karataş, ilişkilerde yeni bir dönem başlattığımız Rusya’nın, Türkiye’nin arkasından dolandığını, kırmızı çizgilerimizi yok sayarak PKK uzantısı PYD’ye özerklik sözü verdiğini kaydetti.

MHP’nin yayın organı olarak bilinen Ortadoğu Gazetesi’nin önde gelen yazarlarından Ankara Temsilcisi Orhan Karataş, ilişkilerde yeni bir dönem başlattığımız Rusya’nın Türkiye’nin arkasından dolandığını, kırmızı çizgilerimizi yok sayarak PKK uzantısı PYD’ye özerklik sözü verdiğini kaydetti. 

Orhan Karataş “Arkadan dolanıyorlar” başlıklı yazısında “Rusya krizinin özellikle ekonomiye ağır faturası, ortaya çıkmaya ve resmi rakamlara yansımaya başladı. Bu faturanın daha da büyümemesi için Rusya ile yeni dönem başlattık. Çok sıcak mesajlar verildi, ama bir baktık arkadan dolanmış, Türkiye'nin kırmızıçizgileri yok sayılarak PKK uzantısı PYD'ye özerlik sözü verilmiş” dedi.

Karataş’ın yazısının tamamı şöyle:

“Yeni yılın ilk ayını geride bırakıyoruz. Ne yazık ki, bir önceki yıl, ikinci dünya savaşından sonraki en kötü yıl olmuştu ve bu durum aynen devam ediyor. Darbe girişiminin ağır etkileri, bir türlü dizginleyemediğimiz terör, Trump'la birlikte daha da belirsizleşip derinleşen dış politika girdabı, dövizin ateşine eklenen not düşürmeler ve ekonomik çöküş birbirini izliyor ve bu gidişatın sonunun nerede kalacağını da kimse kestiremiyor.                

TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ HESAPLAR

Etrafımız saran cehennem ateşi bu kadarla da kalmıyor. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz dibe vurdu. Hükümetimiz Avrupa ülkelerine önce kafa tuttu, şimdi de ilişkileri normalleştirmek için alttan alıyor ve sıcak mesajlar veriyor. Ancak bunlar bir fayda sağlamadığı gibi, İngiltere Başbakanının daha dün yaptığı ziyaret de gördük ki, Türkiye üzerindeki hesaplarından vazgeçmiyorlar. Her ne kadar basınımız görmezden, duymazdan gelse ve ekonomik konular öne çıkarılsa da, İngiltere'nin bayan başbakanı ülkemize kadar gelip gözümüzün içine bakarak Kıbrıs'ın teslimini isteyecek kadar ileri gitti. Rusya krizinin özellikle ekonomiye ağır faturası, ortaya çıkmaya ve resmi rakamlara yansımaya başladı. Bu faturanın daha da büyümemesi için Rusya ile yeni dönem başlattık. Çok sıcak mesajlar verildi, ama bir baktık arkadan dolanmış, Türkiye'nin kırmızıçizgileri yok sayılarak PKK uzantısı PYD'ye özerlik sözü verilmiş.

EKONOMİ ENDİŞE VERİYOR                    

Dolar rekor üzerine rekor kırarak 4 lira sınırına dayandı. Uluslar arası derecelendirme kuruluşlarının not kırmalarının ve Türkiye'yi yatırım yapılabilecek ülkelerin dışına çıkarmalarının sonuçlarını bugünden itibaren görmeye başlayacağız, ama hiç kimse ümitli bir şey söyleyemiyor. Bir panik oluşması durumunda bunun büyük yıkımlara sebebiyet verebileceğini unutmamak gerekiyor. Hükümet laf üretmek yerine, yeni ve ivedi tedbirler almak zorundadır. İşsizlik rakamları endişe verici boyutlara ulaşırken, enflasyonun yeniden Türkiye'nin gündemine girmesi ihtimali belirdi. Ekonomik yıkımın faturasının darbe girişimi, terör ve diğer olumsuzluklardan çok daha ağır olacağı unutulmamalıdır. Zira, bu millet her şeyi sineye çeker, her olumsuzluğa tahammül gösterir, ama çocuklarının aç kalmasını kabullenemez. Bugün birilerinin kılı olmak için haykıranlar, aç kalınca o sözlerin tam tersini savurmakta bir an dahi tereddüt göstermeyeceklerini bu vesileyle bir defa daha hatırlatmış olalım.                               

ABD-RUSYA DEHŞET DENGESİ

Bütün bunlar olurken dünyada da önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Avrupa içine kapanıyor ve korumacılık artıyor.Trump'la birlikte ABD'nin Müslüman dünyaya bakışının çok farklı olacağı anlaşılıyor. Bu farklılık ne yazık ki, olumlu anlamda değildir ve Müslümanlara karşı önyargılı bir siyaset izleneceği açıktır. Bazı Müslüman ülke vatandaşlarının ABD'ye alınmayacağının ilanı, daha şimdiden bütün taşları yerinden oynatmıştır. Bu durumun yeni gerginlikler çıkarması ve daha büyük krizlerin yaşanmasını da beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Kremlin'den gelen son açıklama, Rusya'nın Trump'ın bu siyasetinden rahatsız olmadığı gibi, yeni bir dehşet dengesi kurmak ve özellikle Ortadoğu petrollerini paylaşmak konusunda anlaşmaya varıldığını ortaya koydu. IŞİD'i bu kanlı emellerinin bahanesi olarak kullanmaya devam ederken, bölgedeki diğer terör örgütü PKK uzantısı PYD'yi de, bu dehşet dengesinin tam merkezine yerleştiriyorlar.                   

FIRAT KALKANI'NIN ÖNEMİ

Bizi daha zor ve sıkıntılı bir sürecin beklediğini anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Bu gelişmeler Türkiye'nin elini çabuk tutması ve kendi menfaatleri doğrultusunda ivedi kararlar alıp hayata geçirmesini zorunlu kılıyor. Suriye'de IŞİD'e karşı başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu 160 gündür devam ediyor. Bu süre içerisinde verdiğimiz şehit sayısı 50'ye yaklaştı. El Bab'ın henüz kontrole alınamamış olması, ne kadar zor ve ağır şartlarda bir mücadele verildiğini açık şekilde ortaya koymaktadır. Bu operasyonu biran önce Türkiye'nin hedeflerine uygun olarak sonuçlandırmak ve Menbiç'i de temizleyerek, Rusya ve ABD'nin PKK uzantısı PYD'ye alan açma girişimlerinin önünü kesmek, bir mecburiyet halini almıştır. Geleceğimizi ve güvenliğimizi ne ABD'nin, ne de Rusya'nın insafına bırakamayız.                 

HİÇBİR ŞEY DÜNDEN İYİ DEĞİL

MHP bütün bu gelişmeleri uzaktan seyretmemiş ve AKP'nin gitmesi uğruna ülkenin felakete sürüklenmesine razı olmamıştır. Normalleşmenin sağlanması, hukukun işlemesi ve demokrasinin ilerlemesi ve ülkenin biran önce gerçek gündemine dönmesi için, tarihi bir görev üstlenmiş ve gereğini yapmıştır. Kendi içimizde kavga ederek, enerjimizi birbirimize karşı harcayarak bu vatana ve millete bir fayda sağlayamayız. Hiçbir şey dünden daha iyi değil ve bizim birlik olmak dışında bir seçeneğimiz yok. Kendi işimizi kendimiz görecek, vatanımıza gözümüz gibi sahip çıkacağız, başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Birbirimize sarılmak zorundayız.Özellikle referandum sürecinde kasıtlı biçimde gerginlik çıkarmak, yalan, iftira ve karalama kampanyalarıyla milleti germek ve siyaseti çözümsüzlüğe itmek için bazı kesimlerin özel bir çaba içinde olduğunu ibretle izliyoruz. Böyle bir ortamda özel hesaplar yapmak, milleti birbirine düşürecek yayınlarda bulunmak kesin olarak ihanettir. Çok şükür ki, bu güruh azınlıktadır ve çırpınışları ifşa olmalarının yanında Türk milletinin daha çok kenetlenmesi dışında bir sonuç doğurmuyor. Milletimiz bu oyuna gemlemeyecek ve günü ve zamanı gelince kararını aklıselimle verecektir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.