Metin Feyzioğlu: Erdoğan istesin koşar giderim!

Metin Feyzioğlu: Erdoğan istesin koşar giderim!
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, anayasa değişikliğiyle ilgili hayati endişelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlatmak istediğini, ancak kendisine duvar çekildiğini söyledi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, anayasa değişikliğiyle ilgili hayati endişelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlatmak istediğini, ancak kendisine duvar çekildiğini söyledi.

Denizli Barosu'nun düzenlediği 'Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz' paneline katılan TBB Başkanı Prof. Dr.  Metin Feyzioğlu, anayasa değişikliği teklifiyle ilgili hayati endişeleri olduğunu söyledi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştürülmediğini söyleyen Feyzioğlu, "Bizim şu anda tüm çırpınışımız, Cumhurbaşkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir.  Cumhurbaşkanı talimat verseydi, nerede olursam olayım, koşar gelir ve bu hayati bilgileri kendisine sunardım." dedi.

Prof. Dr. Feyzioğlu ile Prof. Dr.  Batum  Denizli Barosu'nun Adalet Mahallesi'ndeki binasında panel öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi. Prof. Dr.  Süheyl Batum,  Türkiye'nin belirli noktalarını gezerek yeni anayasa metninde ne var, ya da ne yok onu anlatmak istediklerini belirterek, "2010 yılını yakından yaşamış biri olarak 'yetmez ama evet' 'içeriğini bilmiyoruz ama evet ' demenin  Türkiye'ye nelere mal olduğunu gören insanlardan birisiyim. İçeriğini bilmiyoruz, ama evet diyenlerin bugün bir bölümü Pensilvanya'da, bir bölümü içerde, bir bölümü olan liberal aydınlar da içerde. Bilinçsiz bir evet demek,  Türkiye'yi ne kadar büyük olaylara sürükledi. Amacımız  Türkiye'yi hukuk açısından aydınlatabilmektir" dedi.

'CUMHURBAŞKANI TALİMAT VERSİN, KOŞAR GİDERİM'

Prof. Dr. Feyzioğlu, anayasa değişikliğiyle ilgili hayati bilgileri  Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan'a anlatmak istediğini, ancak araya duvar çekildiğini ifade ederek, "Bizim şu anda tüm çırpınışımız, cumhurbaşkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir. Devlette küslük asla olmaz. 100 bin avukatın temsilcisiyim. Barolar Birliği Başkanıyım. Devletin içinde yargının kurucu unsurlarından birinin temsilcisiyim.  Cumhurbaşkanı da,  Türkiye Cumhurbaşkanıdır. Ne onun bu kurumun başına küsme hakkı vardır, ne de bu kurumun başının Cumhurbaşkanına küsme hakkı vardır. Bizim kültürümüzde Cumhurbaşkanlığı makamı çok yukarıdadır, saygısızlık, küslük yoktur, sırtını dönmek asla yoktur. Bizim şu anda tüm çırpınışımız, Cumhurbaşkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir.  Cumhurbaşkanı talimat verseydi, nerede olursam olayım, koşar gelir ve bu hayati bilgileri kendisine sunardım. Bunu günlerdir gittiğimiz yerlerde basın aracılığıyla duyuruyoruz. Canlı yayınlarda sesleniyoruz. Yapmayın, bir kez olsun dinleyin. Etrafınızdakiler belki size artık sadece aklınızdan ne geçiyorsa onu söylemeye çalışıyor. Etrafınızdakiler belki sadece 'çok haklısın' demekle yetiniyor, benim hiçbir beklentim yok. Tek beklentim doğmamış olan torunlarımın torunlarına tek parça refah içinde ülkede yaşamasıdır. Talimat verseydi, bütün bildiklerimizi koşar gider kendisiyle paylaşırdık, görev bilirdik. Ancak kendilerinden farklı düşünen kimselere anladığım kadarıyla duvar çekilmiş durumda, oysa biz birlikte Türk milletiyiz. Mesele milli menfaat olduğunda her zaman koştuk" dedi.

'KAZAEN AÇIKLAMASI MANİDAR'

Prof. Dr. Feyzioğlu, Rus jetinin Türk birliğini bombaladığı haberiyle sarsıldıklarını belirterek, "Ancak bir hukukçu olarak bizi sarsan bir başka şey daha var. Yaklaşık 15 dakika sonra hükümetin yaptığı 'Kazaen' oldu şeklindeki açıklamadır. Belki kazaen olmuştur, kazaen olduğunu ben de düşünmek istiyorum. İnşallah kazaen olmuştur. Ancak devlet ciddiyetine yakışmayan bu alelacele açıklamanın şehit düşen askerlerimizin anısına saygılı bir açıklama olmadığını, milletimizin de bilmesi gerekenleri öğrenmesi gerektiğini engelleyecek bir şey taşıdığını maalesef kuşkuyla düşünüyorum. CIA Başkanı'nın  Türkiye'de olduğu gün kazaen Rus jeti, Türk birliğini vurdu. Kazaen olmuştur umarım. Ama 15 dakika içerisinde kazaen olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Ortada uluslararası hukuk açısından bir sorumluluk var mıdır, yok mudur,  Türkiye Cumhuriyeti soruşturmak ve soruşturtmak zorundadır" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum