Başoğlu: FETÖ'cü olduklarını biliyorduk ama darbe yapabileceklerini düşünmemiştik

Başoğlu: FETÖ'cü olduklarını biliyorduk ama darbe yapabileceklerini düşünmemiştik
15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından alıkonularak Akıncı Üssü'nde tutulan emekli Orgeneral Başoğlu, kaçırılmasına ilişkin davada müşteki sıfatıyla dinlenildi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından kaçırılan eski Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı (EDOK) emekli Orgeneral Kâmil Başoğlu'nun kaçırılmasına ilişkin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından Başoğlu müşteki sıfatıyla dinlenildi.
 
Darbe gecesi evinde televizyonda askeri hareketlilik yaşandığına dâir haberleri izlediğini, muhtemel bir terör saldırısına karşı önlem amacıyla böyle bir gelişmenin yaşandığını düşündüğünü dile getiren Başoğlu, ilerleyen saatlerde kapısının sert şekilde çalındığını, kapıyı açtığında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Uğur Karaca ile Kurmay Binbaşı Yavuz Sezer'i gördüğünü söyledi.
 
İki subayı da önceden tanıdığını, Kars'ta kolordu komutanlığı yaptığı sırada binbaşı Sezer'e görevindeki başarılarından dolayı takdirname bile verdiğini söyleyen Başoğlu, alıkonulma anını şöyle anlattı:
 
"Uğur Albay, 'Genelkurmay Başkanı konutunda sizi bekliyor' dedi. Üstümün müsait olmadığını, bu şekilde karşısına çıkmanın doğru olmayacağını, üzerimi değiştirmek için beklemelerini istedim. Bunun üzerine ses tonu sertleşti. 'Komutanım emir böyle, işimizi zorlaştırmayın' dedi. İkisi koluma girdi ve beni aşağı indirdiler. Bu yaşadıklarımızın darbenin bir parçası olduğunu o esnada anlayamadım. Aşağı geldiğimizde büyük bir ambulans vardı, arka kısmına beni oturttuklarında elimi uzatmamı istediler. Arkadan elimi bağladılar, gözlüğümü aldılar. Başıma da hâki renkli bir bez parçası bağladılar."
 

"Mendi'yi sesinden tanıdım"

 
Yaklaşık 45 dakika süren yolculuk sonunda Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü, burada karanlık bir mahzene indirildiğini, sandalyeye elleri ve ayaklarının kelepçelendiğini anlatan Başoğlu, bir zaman sonra tutulduğu yerde yalnız olmadığını anladığını söyledi.
 
Başoğlu, "Biri sürekli ofluyordu. Kim olduğunu anlamak için 'Gözlüğümü getirdiniz mi?' diye seslendim. Sesimi duyan kişi 'Kâmil sen misin?' dedi. Sesinden bu kişinin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi olduğunu anladım. Gâzi Orduevi'nden, buraya nasıl getirildiğini anlattı. Ben de yaşadıklarımı anlattım" dedi.
 
Galip Mendi ile sabah saatlerine kadar mahzenden tutulduklarını söyleyen Başoğlu, günün ilk ışıklarında Cumali isimli bir astsubayın kendilerine, "Başarılı olmadık, hakkınızı bize helâl edin. Sizi buradan çıkaracağım" dediğini aktardı.
 
Başoğlu, dışarı çıktıklarında Mendi'nin makam aracıyla koruma astsubayının kendilerini karşıladığını, 143. Filo nizamiyesine geldiklerinde çelik başlık ve hücum yeleklerinin etrafa saçıldığını gördüğünü bildiren Başoğlu, çıkışta kendilerini durduran polislere yaşadıklarını anlattıklarını ve Kazan Emniyet Müdürlüğü'ne geçtiklerini kaydetti.
 
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, darbe girişiminden ne zaman haberdar olduğunu sorması üzerine Başoğlu, Akıncılar Üssü'ndeki mahzende tutulduğu sırada Mendi ile bu konuyu görüştüklerini, yaptıkları değerlendirme sonucundan darbe girişiminde bulunanların Gülen örgütünden olduklarına karar verdiklerini ifade etti.
 

"Liste Temmuz'dan önce gelmişti"

 
Ordu içinde Gülen örgütü mensuplarının olduğuna dâir kendilerine bilgiler geldiğini ancak bu grubun bir darbe girişiminde bulunabileceğini düşünemediklerini belirten Başoğlu, şöyle devam etti:
 
"YAŞ hazırlıkları kapsamında albaylıktan generalliğe yükseltilecekler ile generallikten bir üst rütbe verilecek askerlerle ilgili Temmuz'dan önce bizlere listeler verilmişti. Bu listelerde çok sayıda kişi vardı. Orgenerallere verilen anketlerde, terfi sıralamasına o isimleri koymamıştık. Bunların FETÖ'cü olduğunu biliyorduk ama darbe yapabileceklerini düşünmemiştik. Generallerin ve albaylar hakkında bana bilgi gelmişti. Biz de bunlara anketlerde yer vermeyerek eleyecektik. Darbe girişimi olmasaydı ağustostaki YAŞ'ta bunlar ihraç edilecekti."
 
Kendisini alıkoyan sanıklardan şikâyetçi olduğunu belirten Başoğlu, mahkemeden davaya katılma talebinde bulundu.
 
Başoğlu'nun talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı Çarşamba gününe erteledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.