Sınır hattında ‘sarin’ paniği!
Suriye rejim güçlerinin, İdlib’te sivil halka yönelik düzenlediği sarin saldırısı, beraberinde sınır ötesindeki olası kimyasal saldırıların Türkiye’ye etkilerini gündeme getirdi. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Hüseyin Toros, 150’den fazla insanın ölümüne neden olan İdlib’e yönelik kimyasal saldırının ardından hava modellemesi yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Hava modelleme çalışmamıza göre Suriye’de gerçekleştirilen kimyasal saldırının ardından sarin gaz kümesi havaya yükselerek Hatay’ın güneyinden Kıbrıs’a, buradan da Antalya semalarına kadar ulaştı. Antalya’ya kıyılarına kadar ulaşan gaz kalıntılarının 2 bin metre yüksekte bulunduğunu tespit ettik. Zehirli gaz kalıntılarının hem etkisini yitirmesi hem de 2 bin metre yüksekte olmasından dolayı olumsuz etkisine maruz kalmadık. İlk düştüğü yere göre havada belli mesafe kateden sarin gaz kümesi öldürücü etkisini kaybeder. Ancak Antalya üzerinde yağmur yağmış olsa sarin gaz kalıntıları kente düşecekti. Suriye veya Irak’ta kullanılan zehirli gazların olası bir yağmur veya şiddetli rüzgârlar ile Türkiye’nin sınır bölgelerini etkilemesi gözardı edilmemeli. Bu tür saldırıların tespit edilmesi durumunda Hatay, Kilis, Adana, Gaziantep gibi Suriye’ye yakın ikamet eden vatandaşlarımızın evlerinden çıkmamaları yönünde uyarılar yapılmalı. Kimyasal gaz ve hava ölçümleri yapacak tedbir ve cihazların güney sınırında faaliyette olması gerekir.”
'25 KİLOMETRE ALANDA ETKİLİ'
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise “ABD’de yapılan çalışmalara göre sarin gazı atıldığı bölgenin yaklaşık 25 kilometrelik çevresinde öldürücü etki yaratabilir. Suriye ve Irak’ta bizim sınırımıza 15-20 kilometre mesafede kullanılacak zehirli kimyasal silahlar Türkiye’yi de etkiler. Rüzgar, yağmur gibi doğal olaylarla gazın Türkiye’yi etkilemesi söz konusu olabilir. Zehirli gaz ilk 30 dakikada maksimum etkileşime geçiyor. Gazın atıldığı yer ve miktarı da çok önemli ancak bu tür olası saldırılar sınırımıza yakın bölgelerde gerçekleşirse önlemler almamız gerekir. Olası sarin atağında anında müdahale edilerek ilaç verilen insanların yüzde 5’inin yaşamını kaybedeceği saptanmış durumda. Bu kişilerden yani saldırının gerçekleşmesinden hemen sonra ilaç alanların yüzde 25’inde kalıcı hasarlar oluşuyor” dedi.
'SİNİR SİSTEMİNİ VE KASLARI FELÇ EDİYOR'
Türk Toraks Derneği 2. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bayram da sarin gazının bir anda tüm sinir sistemini bloke ederek, kasları felç ettiğini belirterek şunları söyledi: “Sarin, renksiz ve kokusuz bir gaz olup, sıvı formunda depolanır. Ancak son derece uçucu olduğu için kolayca gaz haline gelir. Suyla kolayca karışabilir, gıdalar bulaşabilir. Çok küçük dozlarda bile öldürücü olabilir. Maruz kalan kişiler 1-10 dakika içinde yaşamını kaybeder. Burun akıntısı, göğüste sıkışma hissi ve nefessiz kalma belirtilerdir. Kusma, ağızdan salya gelmesi, idrar kaçırma sonrası koma ve boğulma ile ölüm ortaya çıkar. Tedavide 2 ilaç türü mevcuttur ve bu ilaçların vakit kaybetmeksizin gaza maruz kalanlara verilmesi gerekir.”
MİLLİYET
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.