Başbakan ziyaret etmişti! Kim bu Gökoğuzlar?
Başbakan Binali Yıldırım'ın Gagavuzlar'a ziyaret sonrası gözler bu Türk soyuna çevrildi. Herkesin merak ettiği Gökoğuzların kimliklerine dair merak edilenleri Doç. Dr. Levent Topsakal'a sordum.
Malum başbakanın ziyareti sonrası kamuoyunda şöyle bir algı oluştu, kim bu Gagavuzlar? Romanya ile Ukrayna arasındaki Moldovanın özerk bölgesinde yaşayan Gökoğuzlar kimlerdir ve nereden gelmişlerdir?
Gökoğuzlar, bugünkü Moldova Cumhuriyetine bağlı bir Özerk devlet. Günümüzde ki Gökoğuz devleti veya Gagavuz devleti yaklaşık 1800 metrekare ve 220 bin, dünyayı da kattığımız zaman zannediyorum 300 bini bulmayan nüfusa sahip.
Gagavuzların göç yolu nerede?
Tarihsel olarak birkaç tane varyans var ama en tutulanı, tarihin en çok tuttuğu ve üzerine en çok düşünüleni Gökoğuzların Oğuz boyuna bağlı bizim gibi Anadolu‘dan göçler gibi Oğuzların bir kolu olduğunu söylüyor tarihçiler. Bu şöyle delillendirilebilir hikayesi de şöyledir, en çok tutan ve en çok yazılanı söylüyorum, Rus tarihçiler ve Bulgar tarihçiler özellikle Romen tarihçiler farklı farklı bilgiler verebilirler ama hem Türkçe konuşmalarından hem de bizi ilgilendiren tarihi itirabi ile ve en çokta delil bulunan Rus tarihçiler de bunu söylüyorlar Baskakov gibi, bizim tarihçilerimizde son dönemlerde bunu söylüyorlar.
İZZETTİN KEYKAVUS DÖNEMİ
Biliyorsunuz ki İzzetin Keykavus var Anadolu Selçuklu Devletinden. Onun döneminde Keykavus’un bir problemi oluyor idare ile Hulagu Han döneminde ikiye ayrıldıktan sonra Selçuklunun Keykovurusun çocukları Bizans İmparatoru ile akrabalar, ana yurtlarında veya bizim Anadolu’da problem yaşayınca oradaki iktidar savaşını kaybedince öldürülüyorlar. Bizim devletimizde kaybeden Şehzadeler veya komutanlar öldürülüyor ve onlar kaçıyorlar dayıları oluyor o zamanki Bizans İmparatoru. Dayılarının yanına kaçıyorlar ve dayıları da onlara Bulgaristan tarafında yer veriyor. İlk yerleşme Gök oğuzların bugün ki Bulgaristan doluca oluyor. Buraya yerleşiyorlar yaşamaya başlıyorlar. Yaklaşık 15 gün olduğu düşünülüyor.
GÖÇ YOLU NASIL BAŞLADI?
15 bin kişiyle buraya yerleştikten sonra kendi hayatlarını, çiftçilikleri geleneksel hayvancılıkla uğraşırlar. Küçükbaş veya büyükbaş hayvancılık yaparlar. Bizans’la beraber sınır koruyuculuğu da yapmaya başlıyorlar bildiğiniz gibi asker millettir. Bu arada zaman zaman da Bizans’la da problem yaşayıp bölgede egemenlik, Avrupa orada feodal olduğu için o bölgede egemenlik yaptı. Kısa bir dönem devletleştikleri de söylenir. Bizansla’da problem yaşayınca tuna nehrinde doğuya doğru göç ederler. Romanya ve Moldova’nın bugünkü yerine göç ediyorlar. Daha sonra Komrat'a doğru gelirler. O alanda dolaşırlar yani. Dolaşırken de Hristiyan Ortodoks nüfusun içinde kalırlar. O zamanlar bildiğiniz gibi Müslüman grubun Hristiyan devleti arasında yaşaması çok olanaklı değil çünkü kimlikler Hristiyanlık üzerinden gidiyor. Veya bir Müslüman devletin arasında Hristiyan kalma olasılığı çok fazla bizim Türk - İslam geleneğinde.
Hristiyan olma sebeplerinden biri de orada kalabilmek değil mi?
Bana göre öyle evet. Biz gördüğümüz kültürde Hristiyanların kültürlere çok fazla müsamaha gösterdiklerini görmüyoruz. Yavaş yavaş eriyorlar.
SARI SALTUK SONRASI DAĞILIYORLAR
1200'lü yıllarda bölgede Bizanslılar var. Bu dönemde Bizans yukarıda Slav Kiev Rus Knezliği var. Yukarıda Polonya var. Polonya’nın da sağ tarafı o dönemde Prusya, yukarıda Ukrayna bozkırlarının yarısı Ortodoks yarısı Katolik. Bulgar bölgesi ise Ortodoks. Bizimkiler Anadolu’dan şeye gidince dayıları da Bizans İmparatoru olduğu için Bulgaristan’a yerleşiyorlar. Gittiklerinde Müslüman bunlar. Sarı Saltuk Gökoğuzlarla ilgili onların destanı. Sarı Saltuk’ta onların hem imparatoru hem beyi hem de aynı zamanda dini otoritesi. Sarı Saltuk öldükten sonra zaten onları yavaş yavaş orada Hristiyanlaşmaya başlıyorlar ve orada yerleşiyorlar. Böyle bir hikâyeleri var. Aynı amanda Bulgar tarihçileri Romen tarihçileri veya Rus tarihçileri böyle demiyor. Bunlar Ortodoks oldukları için Türk demiyorlar yani bunlar oğuz Türkleri Türkçe konuşuyor bunu inkar demiyor ama aynı zamanda bizimle akrabalar diyorlar biz onlarla evlendik onlar Ortodoks oldu bunlar Hristiyan oldu diyorlar. Bu yüzden Ortodoks Hristiyan’dır diyorlar. Ama öyle bir şey yok. Şu zamanda bile gidiyor görüyoruz Komrat’a tamamen Türkçe hiçbir karışıklık yok. Sadece bu olaylar yüzünden orada savaşlar veya orada asimile olmuş, dini açıdan yaşamak için mecburen Hristiyan oluyorlar.
Öz Türkçelerini yitirmemelerinin sebebi normalde geçmiş Türk boylarına baktığımız zaman İslam kimliği dışındaki dinlere sirayet edenler Bulgarlar gibi hazar Türkleri gibi kendi öz kimliklerini yitiriyorlar ama Gagavuzlarda bu istisna hocam bunu neye bağlıyorsunuz?
Gagavuzlar Türk dilli gruplar içinde kalıyor. Yani mesela Bulgaristan Dobruca’dalar. Osmanlı oraya geliyor 1200 de onlar gidiyor hemen yüzyıl sonra Osmanlı geliyor yerleşiyor Dobruca’ya. Osmanlıların içinde yaşıyorlar hepsi Türk zaten orada.
NASIL ÖZERK OLDULAR?
Günümüzdeki durumundan bahsetmek lazım bence önemli olan o.
1991 den sonra Rusya Sovyetler birliği dağılınca bütün bölgede problemler yaşandı. Çünkü aslında bu Gagavuz bölgesinde Ruslar Romanya ile arasında problem olduğunu biliyorsunuz onlar Ukrayna'yı tercih etmeyip Romanya’yı tercih ettiler. Sonrada Moldova'yı tercih ettiler. Moldova'da rahat oldukları için Moldova onlara daha özgürlük verdiği için orayı tercih ettiler. İlk cumhurbaşkanlığı Stephan Topal onlar bu bağımsızlık mücadelesini, bağımsız olamadılar ama yarı bağımsız ve kendi kültürel mücadelesini Stephan Topal'la başlattılar. Kendisini tanırım çokta misafir ettim. Stephan Topal bir gazeteci. Bir başka liderleri daha vardı. Gagavuzlar, Moldovalar'a karşı şunu başardılar Gagavuz dili, tarihi, kültürü ve kendi
gelecekleri hakkında söz söyleme hakkını ve bayrak hakkını verdi. Bayrakları da mavi beyaz kırmızı ve üzerinde de şekli olan yıldızları olan bir bayrak. Stephan Topal sayesinde ve o zaman ki milliyetçileri sayesinde bu kazanımı elde ettiler. Hala günümüze kadarda devam ediyor. 1991 den sonra Türkiye buraya yardım etmeye başladı. Hatta ilk açıdan ofislerinden birisi Gagavuz bölgesine TİKA kurdu. Bu Belçika organizasyonu yapmıştır. Şimdi sadece bunla kalmaz Hamdullah Suphi o dönemde elçi olan Türkiye'yi o dönemde 130'a yakın Atatürk döneminden hemen sonra 130'a yakın öğrenci getirip öğretmen yapıp köylere göndermiştir. 3 tane şehir ve yaklaşık 60'a yakın köy. O dönemde Türkiye olmaya başladılar. 1991'den sonra TİKA, TİKA'dan önce Türk dünya araştırmaları vakfı Turan Yazgan, Allah rahmet eylesin hoca o bölgeye özen gösterdi ve öğretmenler gönderdi. Basılmış alfabe gönderdi. Türkçelerini geliştirsinler diye. O dönemde Türkçe çok yaygınlaştı ve günümüzde aslında ne kadar güzel konuşuyorsunuz diyor ya o Sovyet dönemindeki unutulan o Türkçe 1991’den 1997’ye kadar yüzlerce öğretmen gitti ve yüzlerce alfabe gitti ve orada yeniden yaygınlaştı. Ve Gagavuz Türkçe konuştukları için, Türkiye’ye de yakın olduğu için mesela Tataristan gibi şanssız olmadı yani. Herkes oraya gitti yakın zaten. Günümüzde de o kazanımlarını devam ettirir. Çoğu Gagavuz yazın veya dönemin belli kısımlarında Türkiye'ye gelir çalışır parasını kazanır kışın gider orada yer. Aynı Kırım gibi. Hiç korkmamıştır sadece dinleri farklıdır. Dinleri üzerinde de konuşmak lazım. Dinleri farklıdır ama kurban keserler. Bayramları falan aynı Anadolu Müslüman Türkleri gibidir. Yani evlilik, doğum, ölüm törenleri bize benzer. Ne kadar Hristiyan olsalar dahi. Hıdrellez yani bahar bayramı aynı bizdeki gibi orada da kutlanır. Bizim halk inanışı ne ise, İslam'ın içindeki halk inanışı ne ise aynı şekilde inanış Gagavuz bölgesinde de devam eder.
Haber 7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.