İstanbul ümmetin teminatıdır

İstanbul ümmetin teminatıdır
AGD ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan, İstanbul’un Fethi’nin 564. Yıldönümü ve Ayasofya Camii’nde sabah namazı programları ile ilgili düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

İstanbul’un dünyanın gidişatına yön vermiş bir şehir olduğunu belirten Turhan, “İstanbul, İslam âlemine payitahtlık yapmış bir şehirdir. Mekke’nin, Medine’nin ve Kudüs’ün teminatı olmuş bir beldedir. İstanbul, ümmetin teminatı olmuş bir beldedir. Ümmetin ayağa kalkması için evveliyatında İstanbul’un ayağa kalkması şarttır” dedi. 
 
Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan, İstanbul’un Fethi’nin 564. Yıldönümü ve Ayasofya Camii’nde sabah namazı programları hakkında bir basın açıklaması düzenledi. ASKON İstanbul il binasında gerçekleşen programda fethin önemine değinen Turhan, “Bugünlerde mübarek bir zaman dilimindeyiz ve geçtiğimiz gece de Berat Kandilini icra ettik. Öncelikle bu mübarek gecenin hepimiz hakkında hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bilindiği üzere 29 Mayıs 2017, İstanbul’un Fethi’nin 564. Yıldönümüdür. Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği olarak 40 yılı aşkın bir süredir kutladığımız Fethin Yıldönümü’nü bu yıl da 13 Mayıs Cumartesi günü saat 17.00’de Kocaeli İsmetpaşa Stadyumu’nda kutlayacağız. Fetih gününe inşallah Ayasofya’da sabah namazı ile başlayacağız” diye konuştu.
 

FETHİN 5 MÜJDESİ...

İstanbul’un fethinin 5 müjdesi olduğunu ifade eden Turhan, “Fetih şuurundan yoksun bir gençlik, kardeşleri için yaşamanın ve ölmenin ne demek olduğunu anlamayacaktır. Bu yıl İstanbul’un Fethi’nin 564. Yıldönümüdür. 564 yıl önce gerçekleşen İstanbul’un Fethi, öncelikle İslam’ın yani hakkın batıla galibiyetine en güzel bir timsaldir. İstanbul’un Fethi ikinci olarak yeryüzünde adaletin zulüm karşısında hâkimiyetini perçinlemiştir. Bu muhteşem fetih üçüncü olarak İslam’ın Avrupa’daki varlığına teminat olmuştur. İstanbul’un Fetih ile birlikte dördüncü olarak asırlarca insanlara kan kusturan Bizans ortadan kaldırılmıştır. İstanbul’un Fethi beşinci olarak inanmış bir kumandanın ve onun inanmış askerlerinin karşısında hiçbir engelin dayanamayacağını göstermiştir. Aynı şekilde bu fetih inancın emrindeki teknolojinin kana, gözyaşına ve katliama sebep değil, bilakis insanlığın hayrına vesile olacağının da bir göstergesi olmuştur” dedi.
 

YERYÜZÜNDE AKAN KANIN DURMASI İSTANBUL’A BAĞLIDIR

İstanbul’un modern zamanların ortaya çıkardığı herhangi bir metropol kent olmadığını söyleyen Salih Turhan, “İstanbul, dünyanın gidişatına yön vermiş, İslam âlemine payitahtlık yapmış, İslam birliğinin ve İslam kardeşliğinin timsali olmuş bir şehirdir. İstanbul, Mekke’nin, Medine’nin ve Kudüs’ün teminatı olmuş bir beldedir. İstanbul, Endonezya’dan Fas’a İslam coğrafyasının bağımsızlığının garantörü olmuş bir merkezdir. Nitekim İstanbul’un zayıfladığı bir dönemde de tüm İslam dünyası emperyalist işgallere açılmıştır. Bugün başta Filistinli Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın birçok mazlum halkı ve ülkesi hep İstanbul’a dair bir umut beslemişlerdir. Çünkü yeryüzünde akan kanın durması, huzur ve barışın tesis edilmesi İstanbul’umuzun yeniden dünyaya yön vermesine, İstanbul’un ayağa kalkmasına bağlıdır. İşte böyle bir öneme haiz İstanbul’umuzun fethinin 564. yıldönümünde düzenlediğimiz bu kutlamalar tüm İslam âlemi için yeni bir kutlu yürüyüşün ayak sesleridir” şeklinde konuştu.
 

AYASOFYA FETHİN SEMBOLÜDÜR

Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan: “İstanbul’umuz nasıl hakkın batıla üstünlüğünün timsali olmuş bir şehirse aynı şekilde Ayasofya Camii de İstanbul’umuzun fethinin sembolüdür. Ayasofya Camii hakkın batılı kuşatmasıdır. İlay-ı kelimetullah aşkının remzidir. İslam’ın Avrupa’daki varlığının tacıdır. İstanbul’un İslam şehri oluşunun en kadim nişanesidir. Fatih Sultan Mehmet’in vakfıdır. Ayasofya Camii, 482 yıl boyunca kıyamlara, rükûlara ve secdelere ev sahipliği yapmıştır. Ayasofya Camii, 24 Kasım 1934 yılında hukuksuz bir şekilde Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirilmiştir ve yıllardır mahzun bir haldedir. Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmüş olması kendini bu coğrafyaya, bu coğrafyayı da kadim bir medeniyetin fütuhat anlayışına bağlayan herkes bu mahzunluğu yüreğinde hissetmektedir.”
 

FATİH’E VEFASIZLIK YAPAMAYIZ

Ayasofya Camii’nin müzeye dönüştürülmesinin, serbest seçimlerin yapılmadığı bir dönemde milletin iradesi hiçe sayılarak gerçekleştirildiğini dile getiren Turhan, “Ayasofya’yı esarete sürükleyen vesikanın doğruluğu bile şüphe götürmektedir. Cumhurbaşkanının imzasının taklit edildiği ve kararname numarasının da geriye dönük olduğu konuşulmaktadır. Velev ki imzalar ve belgeler gerçek dahi olsa alınan bu kararın yanlıştır ve vicdanlarda yer bulmamıştır.  Ayrıca Kasım 1934’te yapılan bir işleme gerekçe olarak 5 Haziran 1935 tarihli, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesinin gösterilmesi hukuksuzluğun resmidir. Ayasofya Camii’nin açılması talebinin ne Sultan Ahmet Camii’nin ne de Firuz Ağa Camii’nin cemaate yetip yetmemesiyle bir ilgisinin olmadığını bu coğrafyada tarihine duyarlı olan herkes bilmektedir” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.