Cumhurbaşkanı Erdoğan o teklife rest çekti!

Cumhurbaşkanı Erdoğan o teklife rest çekti!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya AK Parti İl Başkanlığı toplantısında yaptığı konuşmada, erken seçim isteyen Kılıçdaroğlu'na, 'İlk önce seçim karnene bak' dedi.

Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

Türkiye, güvenlikten ekonomiye her alanda tarihinin en önemli imtihanlarından birini veriyor. Bu süreçte en büyük üzüntülerimizden biri, Türkiye'nin ana muhalefet gibi demokrasilerde çok önemli görevler üstlenen bir makamının adeta boş durumda olmasıdır. Türkiye'de ana muhalefet yok biliyor musunuz? Halbuki bir ana muhalefet olsa demokrasi mücadelemiz çok daha güçlü olacaktır. Ana muhalefet partisi ülkenin ve milletin hiçbir meselesiyle ilgilenmiyor, proje üretmiyor. 

'SEN DAHA NEYİN ERKEN SEÇİMİNİ İSTİYORSUN!'

Tutturdu şimdi 'erken seçim' diyor. Seçimin zamanı belli zaten. AK Parti iktidarlarında çıkmaz sokak olursa ki bu biliyorsunuz 7 Haziran'da olmuştur, koalisyon görüşmeleri falan, hiçbir netice alınmayınca, dedik ki eyvallah erken seçim. Ne oldu? Erken seçim yaptık rezil rüsva oldun. Bizim bunlardan korkmak diye bir derdimiz yok. İnşallah yılsonu itibari ile Türkiye yüzde 7 büyümeyi yakalayacak. Sen daha neyin erken seçimini istiyorsun. Daktilolar başbakanlığın önüne fırlatılmıyor. O bunların geçmişinde vardı. Her şey iflastaydı. Daktilolar fırlatıyordu, herkes aç susuzdu. O zaman seçim üzerine seçimdi. Ama bizde böyle bir durum yok. Azim ve kararlılıkla geleceğe yürüyoruz. 

'NAMUS KAVRAMINI ÖĞREN MEYDANA ÖYLE ÇIK'

Bugüne kadar tek bir sözleri, yapıcı eleştirileri yok. Varsa yoksa kendi iç çekişme ve meseleleri. Onun dışında dünya yansa bunların umurunda değil. Haklarını da yememek lazım. Zaman zaman kendi fildişi kulelerinden kafalarını çıkarıp iki kelime etmiyor değiller. Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet lideri kafasını çıkarıp 2 hususta görüş ifade etti. Çok kabadayıdır biliyorsunuz. Ardından da bu çağrıyı demokrasinin namusunu korumak için yapıyoruz dedi. Önce sen namus kavramını öğren de meydana öyle çık. Yani ağızları açıldığı zaman bizim ahlak değerlerimize tamamen ters özelliklerle ortaya çıkarlar. Sonra da demokrasinin namusu derler. 

'BU ZATIN KARNESİNE BAKIYORUZ...'

Erken seçim diyen bu zatın seçim karnesine şöyle bir bakıyoruz Karşımıza çıkan manzara 2009 yılında İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığına aday olmuş, kaybetmiş. Güldürme beni. Adresi soruyorlar, Kağıthane diyemiyor, Kağıttepe diyor. Ondan sonra da tabii, adresi bilmeyen, seçim kartını alabilir mi? Onu da kaybetmiş.

2010 yılında halk oylamasında hayır kampanyası yapmış, kendisi oy bile kullanamamış orda da kaybetmiş. 2011 yılında milletvekilliği seçimine girdi ve yine kaybetti. 2013 yılında emniyet darbe girişiminde yine kaybetti. 2014 yılında mahalli iradeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi yine kaybetti. 2015 yılında 2 ayrı genel seçime girdi yine kaybetti. 15 Temmuz 2016 yılında darbeciler tarafından açılan yollardan bir yerlere saklandı. Neticeyi bekledi ve orada da kaybetti. 

'SENDEN OLSA OLSA DARBECİLERE ŞAKŞAKÇI OLUR'

Cumhurbaşkanı bana haber verse beklerdim diyor. 10 binlerce insan havalimanına gelmiş ama tanklar orada, adamı gidiyor tanklardaki subaylarla konuşuyor, tanklar beyefendiye yol açıyor, Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor ve kahvesini içerken darbe sürecini izliyor. Şimdi demokratlıktan bahsediyor. Senden demokrat olmaz, senden olsa olsa darbecilere şakşakçı olur. 

'FIKRA DİYE ANLATSANIZ İNSANLAR GÜLMEKTEN KIRILIR'

Bu yıl yine bir anayasa değişikliği halk oylamasında hayır dedi, yine kaybetti. Şimdi bu zat, tam 10 defa aynı akıbeti yaşamış, kaybetmiş, Konyalıların deyimiyle kösülmüş. Bu zatın durumu komedinin de ötesinde, kösülmüş. Fıkra diye anlatsanız insanlar gülmekten kırılır. Başarısızlık abidesi diye dikseniz ziyaretçi rekoru kırar. Ama maalesef bu zatın taşıdığı unvan sebebiyle arada bir de olsa söylediklerine cevap vermek icap ediyor. 

'SAKLANACAK DELİK ARARLAR'

Türkiye’de artık seçimler bir istikrar zeminine oturacak dedik ve bütün seçimleri zamanında yapacağız dedik. Hepsini zamanında yaptık. Benim vatandaşım bilecek ki, seçim şu senenin şu ayında yapacaktır. Asıl demokrasi budur. Ama geçtiğimiz 15 yılda, ülkemizin en kritik döneminde halk oylamasına giden yine biz olduk. Ülkesine ve milletine karşı hiçbir sorumluluk hissetmeyen bu zatın erken seçim demesinin amacının sadece laf olduğunu biliyoruz. Hatta bu zat, yüzde 40’ın altına düşersem çekileceğim dedi, çekilmedi. Neden? Akşam başka gündüz başka. Seçime gidelim desem inanın saklanacak delik arar. 

'HİÇ BİR ANLAMI YOK'

Bu çağrının hiçbir anlamı yok. Aklına gelmiş, öylesine söylemiş. Atalarımız yenilen pehlivan güreşe doymaz der. Bunların da sırtı minderden kalkmadığı halde hala seçim diyor. 

'BIDIRDAYIP DURUYOR'

5 koyun verin, kaybedip gelir. Anadolu’da bu tip insanları mazur görürler, ne söylerse, ne yaparsa. Biz de kendisine böyle davranmak istiyoruz. Fakat rahat durmuyor. Konyalıların deyimiyle bıdırdayıp duruyor. Ana muhalefetin başındaki bu zat, erken seçimi demokrasinin namusu için diyor. Buna birkaç hatırlatma yapalım. Siz demokrasi namusunu 2007 seçiminde 27 Nisan bildirisine itiraz ederek, gazetecilere ayar verilmesine karşı çıkarak kurtaracaktınız. Siz, TBMM’ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için meclis kapısında barikat kurduran kendi partililerine engel olup kurtaracaktınız. Siz, 367 olayında demokrasiye sahip çıkacaktınız. Bıyık altından bunlara gülmeyeceğiz de ne yapacağız. Siz bunların önünü keseceksiniz. 

'HANİ ÖNCE TANKIN ÖNÜNE SEN ÇIKARDIN'

Siz demokrasinin namusunu, 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro demek yerine tankların üzerine çıkıp kurtaracaktınız. Hani önce tankın önüne sen çıkardın. Ne oldu, üstelik bu tank senin değil, başka yerin üzerine gidiyordu. Demokrasinin namusunu kurtarmak istiyorsanız bunun için yapacağınız tek şey, demokrasiye çelme takmaktan vazgeçerek yapacaksınız.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.