Köşe yazısı kritikleri

Köşe yazısı kritikleri
Bugünkü gazetelerde yer alan bazı köşe yazılarının kritikleri...

YASALAR, HUKUK ve HALK İRADESİ

Vatan Gazetesi’nden Can Ataklı, 12 Ocak 2008 tarihli yazısında çok güzel bir cümle kurmuş:

“Yasa ille de hukuk ve demokrasi değildir.”

Ve “Sayın Başbakan” diye başladığı yazısına devam ediyor:

“Ancak Sayın Başbakan; yasa çıkarmakla “yasal” olarak haklı olursunuz sadece. Ama bunun hukukla, demokrasiyle, halkın iradesiyle ilgisi yoktur.”

Buraya kadar beylik cümleler. Doğrusunu isterseniz, teorik olarak aynen katılıyorum da, ardından gelen şu cümle bu felsefi derinliğin niteliğini silip süpürüyor:

“Arkanızda halkın olması, aldığınız her kararın aynı zamanda halk iradesi olduğu anlamına gelmez.”

Şimdi bu cümleyi biraz evirip çevirmemiz lazım. Can Ataklı, cümlesini diğer taraftan okuduğumuzda şunu söylemiş oluyor:

“Her ne kadar siz halkın iradesine alenen aykırı bir tutum içindeyseniz de, bu halk sizin arkanızda.”

Acaba bu kanaat doğru mu? Yani şimdi bu halk –sözüm meclisten dışarı- aptal mı da, kendi iradesini temsil etmeyen birinin arkasında duracak, onu destekleyecek? Şu klasik “halka rağmen halk için” sloganı var ya sistemi kurgulayanların, bu cümle bunun aynen tekrarı niteliğinde. Halk bilmez, ama bu beyzadeler halk için halkın çıkarının nerede ve neler olduğunu daha iyi bilirler. Halka yaklaşımda mantık bu.

Ancak, burada bazı hatırlatmalarda bulunmadan da geçemeyeceğim.

Madem ki, Başbakan’ın icraatları, arkasında halkın desteği olduğu halde halkın iradesini yansıtmıyor ve bundan ötürü yasal olduğu halde hukuki ve demokratik değil, o halde geçmiş hükümetlerin icraatlarını bir bir masaya yatırmamız gerekmeyecek mi?

Zira biz bu ülkede, arkasında halk desteği olmadığı halde, halkın tümünün rızasına da muhalif olarak çıkarılmış nice yasalar biliyoruz, nice yönetmelikler ve icraatlarla muhatap olduk ve bunlara daha hâlâ katlanmak durumundayız. üstelik bunlar, yasa olarak da değil, temel hukuk mantığı ve mikyası olarak hâlâ duruyor ve hilafına yasa çıkarılmasına bile tahammül edilmiyor.

Demek ki, icraatların halkın iradesini temsil etmesi için, halkın desteğinden yoksun olması gerekiyormuş(!)…

*****

TACİZ OLAYININ SEBEBİ

Hürriyet Gazetesi’nden Bekir çoşkun, 12 Ocak 2008 tarihli yazısında yılbaşı akşamı Taksim’de bir turist kadına yapılan taciz olayını ele alıyor.

Diyor ki:

“Bildiğim; o tacizcilerin yanlarında kadınları yoktu. Her kadınsız toplulukta olduğu gibi sapıklaştılar. Böyle topluluklarda erkekler birbirlerine dahi niyetlenirler. Demek ki işte tam o sırada turist kadını gördüler.”

Yazısının devamında, erkeklerin, dışarı çıktıklarında yanlarında kadınlarının olmayışlarını, sapıklaşmalarına bağlamış ve çözüm olarak da “bence kadınsız topluluklarda bunlar olur” diyerek, nereye gitsek kadınlarımızla beraber gitmemizi öğütlüyor.

Evvela, yılbaşı kutlaması gibi bir geleneği bu topluma yamayan, üstelik de bunun sarhoşluk ve sınır tanımaz rezalet gösterileri şeklinde dizayn edilmiş bir ritüel şeklinde yer etmesini sağlayan değişimi ve bunu getirenleri bir sorgulamak gerekmez mi?

Ardından, sokakta yürürken kendi hanımıyla bile kol kola girmeyi bir utanma, hayâ, edeb zafiyeti olarak gören bir ahlâklı erkek tipolojisinin, nasıl olup da sokak ortasında alenen fuhuş yapan, kadınlara sarkıntılık eden, yazarın tabiriyle “erkeklere bile niyet eden” bir erkek tipolojisi haline geldiğini bir araştırmak gerekmez mi?

Eğer kadınlarımız, yine yazarın tabiriyle, “bebekliğimizde bize insan olmayı öğreten” anne olmak yerine, sokak gösterilerinde, ya da başka platformlarda erkeklerin zevk ve eğlenceleri için obje haline getirilmeseydi, bizi dünyaya rezil eden Taksim’deki o taciz olayı olur muydu?

Eğer bu toplumun yakası bırakılsaydı da, toplum kadınıyla-erkeğiyle kendi ahlaki örfünde kalsaydı, her an her yerde el’an yaşanan böyle bir rezalet, bütün dünyanın gözleri önünde yaşanır mıydı?

(Faruk Köse)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.