ABD geri adım atmayacak! Türkiye vazgeçmeyecek

ABD geri adım atmayacak! Türkiye vazgeçmeyecek
Bu hafta dikkatlerimiz ABD’den Türkiye’ye yapılan ve yapılacak iki ziyarete çevrilmiş durumda.

ABD’de Ulusal Güvenlik Danışmanları her zaman Başkan’ın sağ kolu olarak görülür.

Şimdiki Başkan Donald Trump’ın bu koltukta oturan kurmayı McMaster, hafta sonu İstanbul’a geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sözcüsü İbrahim Kalın ile bir görüşme yaptı.

Görüşme sonrası yapılan karşılıklı açıklamalardaki ‘soğuk dil’ orada gerçekten neler konuşulduğunu anlamamızı zorlaştıran bir nitelik taşıyordu.

Belki de, bir süre önce Erdoğan ile Trump arasında yapılan telefon görüşmesini Beyaz Saray tarafı çarpıtarak yansıttığı için, yeni bir kazaya mahal vermemek adına ‘zevahiri kurtarmaya dönük’ bir açıklama yapılmasına karar verilmiştir.

Kulislerden aldığımız bilgilere göre, bu görüşmede Türk/Amerikan ilişkilerindeki derin krizi gidermeye dönük bir yol haritası falan belirlenmiş değil.

McMaster, görüşmede iki konuda şikâyetçi oluyor.

1. Türk basınında çıkan ABD’ye yönelik olumsuz yayınlar.

2. ABD’nin Ankara’daki büyükelçiliğinin olduğu yerdeki Nevzat Tandoğan Caddesi’nin isminin Büyükşehir Belediyesince Zeytin Dalı olarak değiştirilmesi fikri.

Kalın, muhatabından gelen bu şikâyetlere karşılık, ABD yönetiminin PKK/YPG başta olmak üzere FETÖ ve diğer konularda aldığı tutuma Türk basını tarafından tepki gösterilmesini normal karşılamaları gerektiği cevabını veriyor.

TİLLERSON’A HANGİ MESAJLAR VERİLECEK?

McMaster’ın bu görüşmesine, yarın yapılacak ikinci ziyaretin ön hazırlığı olarak da bakılabilir.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, Ürdün’den sonra Ankara’ya gelerek görüşmeler yapacak.

Yine elde ettiğim bilgilerden yola çıkarak şunların altını çizebilirim:

* Tillerson’ın bu ziyareti sırasında önüne, hem PKK/YPG işbirliğine dair, hem de ABD’nin YPG’ye silah yardımının sürdüğünü gösteren yeni kanıtlar koyulacak.

* Trump’ın “Talimat verdim artık YPG’ye bugünden itibaren silah verilmeyecek” vaadinde bulunduğu günden bu yana, terör yapılanmasına yine yüklü miktarlarda silah yardımı yapıldığı Türk istihbaratı tarafından belirlenmiş durumda.

* Erdoğan, bu konudaki verileri, Tillerson’ın önüne koyacak, “Hani söz vermiştiniz, ne oldu” diye soracak.

* Bu görüşmelerde, 25’inci gününe giren Afrin/Zeytin Dalı Harekatı sırasında burnumuzun dibinde nasıl bir terör yapılanması oluşturulduğunu gösteren yeni kanıtlar da ABD’li muhatabın önüne koyulacak.

* Yüksek teknolojili betondan tünellerin, sığınakların, cephaneliklerin fotoğrafları paylaşılacak.

Bu kanıtlarla şu an operasyon yapılan Afrin kırsalında ABD’nin Suriye’deki müttefikinin Türkiye’ye dönük nasıl bir oluşumun içerisinde olduğu konunun muhatabına gösterilecek.

Ankara’da kokladığım hava, bu iki ziyarete de fazla bir anlam yüklenmemesi gerektiği yönünde.

Fazla anlam yüklenmemesi derken, ABD’nin “Tamam haklısınız, bu politikamızı kökten değiştireceğiz” demeyeceği, Ankara’nın da “Fırat’ın doğusu-batısı dahil bütün sınırlar hedefimizde” duruşundan vazgeçmeyeceği anlamında söylüyorum.

Şu aşamada saha, masadan daha önemli.

Türkiye, Afrin Harekâtını başarılı bir şekilde tamamlarsa, masa o zaman daha önemli hale gelecek.

Bilgileri Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet köşesinden paylaştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.