FETÖ'nün kamuflaj taktiği 'renklendirme' deşifre oldu

FETÖ'nün kamuflaj taktiği 'renklendirme' deşifre oldu
FETÖ'nün, üyelerini deşifre olmamaları için "renklendirme" yöntemiyle tarikatlara ve bazı partilere sızdırıp kamufle etmeye çalıştığı belirlendi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), üyelerini deşifre olmamaları için "renklendirme" yöntemiyle tarikatlara ve bazı partilere sızdırıp kamufle etmeye çalıştığı ortaya çıktı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgütün mahrem yapılanmasında yer alan "Garson" isimli gizli tanığın savcılığa verdiği SD karttan elde ettiği bilgileri "FETÖ Silahlı Terör Örgütü Emniyet Mahrem Yapılanması" başlığıyla raporlaştırdı.

Rapora göre, yürütülen soruşturma ve operasyonlarla kirli yüzü deşifre edilen FETÖ üyeleri, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatlarıyla kamufle olup tarikat ve bazı partilere sızdı.

Örgütün bu yöntemi, "kamufle olarak kuvvet kazanmak, yeniden devlet kurumlarına sızmak ve sosyal medyada provokasyonlar üreterek hükümete karşı halk ayaklanması gibi huzursuzluklar yaratmak" için geliştirdiği tespit edildi.

FETÖ'cülerin renklendiği grup ve oluşumlar
FETÖ üyelerinin, bu yöntemle mevcut hükümet karşıtı, mevcut hükümet yanlısı, tüm muhalif parti, farklı dini mezhep, ulusalcı, bazı dini cemaatlere, diğer terör örgütlerine (PKK, DHKP-C) ve hiçbir oluşuma dahil olmayan gruplara (renksizlik) sızdıkları değerlendirildi.

Kartta ele geçirilen bir word belgesinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in renklendirmeyle ilgili "İyi olur. Zimamı (yemin) başkasına kaptırtmayacak, sizin tezgahınızdan geçen, inhiraf (sapma) etmeyecek ve güven duyulacaklar varsa olur." ifadesini kullandığı belirlendi.

Ayrıca terörist başı, renklenecek kişilerin üzerinde sigara paketi taşımalarını istedi.

Renklendirmenin amacı
Örgüt içerisinde "renklendirme" olarak adlandırılan "diğer oluşumlar içine sızma" faaliyetinin amacının, SD kartta ele geçirilen dosyada, "Ülkemizde değişen koşullara göre her zeminde ve her ortamda hizmet sahalarının oluşturulması önem arz etmektedir. Bundan dolayı lise öğrencilerinin farklı oluşumların içinde, dava şuurundan taviz vermeden hizmet etmesi amaçlanmaktadır. Renklendirme dediğimiz bu çalışmada, çalışmanın ruhuna uygun öğrenci (örgüt üyesi emniyet personeli) ve öğretmen (öğrencilerden sorumlu abi) arkadaşlarla bazı olguların içinde renklenerek hizmet edilmesi amaçlanmaktadır." şeklinde ifade edildiği belirlendi.

Dosyada, renklendirme çalışmasının genel çerçevesi, seçilecek "öğretmen" ile "öğrenci"lerde aranacak kriterler ve bunların uygulanmasına yönelik adımlar da madde madde yer aldı.

Genel çerçeve kısmında, bu çalışmanın ayrı bir birim olarak planlanması, takip, manevi beslenme, görüşme periyodu, görüşülecek öğrenci sayısı gibi programların kurgulanması ve renklendirmenin her birimde yüzde 5 ila yüzde 10 arasında olması gerektiği belirtildi.

"Renklendirme" örgütün "namusu" olarak gösterildi
Renklendirmenin örgüt stratejisinin "namusu" olarak gösterildiği dosyada, siyaset ve cemaat boyutları için ayrı planlamalar yapılacağı ve görevli örgüt mensuplarının renklenerek katıldığı grubun basın-yayın organlarını ve sosyal medya hesaplarını bilmesi gerektiği anlatıldı.

Renklendirme çalışması için seçilecek "öğretmen" ve "öğrenci"lerde aranacak kriterlerden bazıları şöyle sıralandı:

"Karı-koca müsait, birlikte çalışan, tedbir yönü kuvvetli arkadaşlar olmalı. Mesai fedakarlığı olmalı. İsmi çok bilinen yıpranmış arkadaş olmamalı. Çalıştığı renklerin yapısını araştıran, öğrenen biri olmalı ki arkadaşlara yön versin. Çalışmaya başladıktan sonra tayin sıkıntısı olmamalı, belli bir süre hizmet edecek olmalı.

Seçilecek öğrenci arkadaş, sayısal (üst) seviyesinde olmalı. Telefon ve diğer irtibatları vasıtasıyla bizle bağlantısı çözülemeyecek arkadaş olmalı. Fıtratı çalışacağı renk dokusuna uygun olmalı. Hanımı müntesip olan arkadaşlar olabilir. Bazı renklere şakirt ama eşinin başı açık arkadaşlar olabilir. Seçilen arkadaşların devrinde süreçten yararlanarak başka cemaat deyip devredilmeli. Her renkte en az iki öğrenci arkadaş olmalı, bunlar birbiriyle çek edilmeli. Öğrenci arkadaşların birinci dereceden akrabaları farklı renklerde olabilir, bu fırsat değerlendirilmeli."

"Neler renktir"
Karttaki "Renklenme" isimli word dosyasında, "renklendiği söylenen öğrencilerden bazılarının seçiminin yanlış yapıldığı ve bunların da yanlış renklendiğinin gözlemlediği"ne ilişkin örgüt içi tespite ulaşıldı. Buna ilişkin örgüt yöneticilerince nelerin "renk" olduğuna ilişkin hazırlanan dosya "sorumlu abi"lere gönderildi.

Dosyaya göre örgüt, bazı tarikatlar, cemaatler ve siyasi partileri renk olarak değerlendirdi.

Terörist elebaşı Gülen, renklendirme çalışmalarında değerlendirilecek mensuplarının bir kabiliyetini geliştirmesini, sertifika sahibi olmasını, dil bilmesini, bilgisayarın teknik donanımından anlamasını, iş bitiriciliğinin olmasını (ev tamir işleri, ne nereden temin ediliri bilmek) ve kıyafetine dikkat etmesini (şakirt gibi gezmeme) istedi.

Renklendirmede dikkat edilecekler
Örgüt, çalışmaya dahil olduğu belirtilen üyelerinin gerçekten renklenip renklenmediğini araştırmaya da önem verdi.

Bunu anlamak için "Hangi renge gidiyor? Bu vazifeyi biz mi verdik? Biz şimdi 'bırak başka renge geç' desek geçer mi? Aksine ihtimal vermeyecek şekilde hizmete bağlı mı? Himmetini veriyor mu? Kamp-kampanya katılım durumu nasıl? Bildiğimiz bir zaafı (para-makam-önde görünme-manevi tatminsizlik vs.) var mı? Renklendiği grubun programlarına gitmeye başladı mı? Renklendiği grup bu kişiye 'bizden' der mi? Gittiği yerden bize bilgi getiriyor mu? Eşi sağlam mı? Programlarını (kamp-kampanya) yapıyor mu? Çocukları bizim kurumlarda mı?" şeklinde sorulardan oluşan bir rehber hazırlandı.

Renklendirme çalışmaları kapsamında sosyal medyayı da etkin olarak kullanan örgütün bu yöntemi, sosyal medyada ters algı oluşturmak ve karşıt görüşlü grupları maşa yaparak mevcut yönetime karşı kışkırtmak için kullandığı tespit edildi.

Örgütün kendilerine mensup ya da mensup olmayan herkesi örgüt lehine kullanmaya çalıştığına işaret edilen raporda, bu kışkırtma faaliyetlerinin din odaklı bir cemaate değil terör örgütüne ait olacağının değerlendirildiği belirtildi.

Raporda, FETÖ üyelerinin renklendirme yöntemiyle sızmaya çalıştığı grup ve oluşumların devletin bekası, vatandaşların huzuru için dikkatli olması ve buna yönelik gerekli tedbirleri alması gerektiği vurgulandı.

Terörist Altıntaş "renklenerek" bir vakfa sızmış
Öte yandan, FETÖ'nün renklendirme yöntemi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin hazırladığı iddianamede de yer aldı.

KOM Daire Başkanlığının "FETÖ Silahlı Terör Örgütü Emniyet Mahrem Yapılanması" raporundaki bazı tespitlere de yer verilen iddianameye göre, örgüt içerisinde "öğrenci" olarak tanımlanan FETÖ'cü emniyet personeli, kamufle olup renklenerek karakterlerine uygun oluşumlara sızmaya çalıştı.

Bu kapsamda, terörist Mevlüt Mert Altıntaş'ın ev arkadaşı Sercan Başar ile birlikte FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından renklendirilerek "Nurettin Yıldız Grubu"na bağlı "Sosyal Doku Vakfı"nın uzantısı olan "Sosyal Doku Ankara Gönüllüleri Grubu"na sızdırılıp gizlendikleri belirlendi.

Terörist Altıntaş, bu vakıf içerisinde bulunduğu sürede dikkat çekmeden radikalleşti ve vakıf içerisinden FETÖ'ye bilgi aktarımında bulundu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.