ABD'liler iki yıldır peşinde

ABD'liler iki yıldır peşinde
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun’un Vezirköprü ilçesinin Türkiye’nin kenevir merkezi olacağı açıklamasıyla gözler buraya çevrildi.

Türkiye'de ruhsatlı tek yer olan Samsun'un Vezirköprü ilçesine bağlı Narlısaray Mahallesi'nde vatandaşlar geleneksel yöntemlerle kenevir üretimi yapıyor. Burada üretilen kenevir Amerikalıların bile dikkatini çekti.

 

Amerikalı kenevir eksperi Robert Cornell Clarke, Narlısaray Mahallesi'ndeki kenevir üzerine iki yıldır çalışma yürütüyor. Narlısaray'daki kenevir üretimini videoya çeken Clarke'ın burada üretilen kenevir ipinden halı ördürerek Amerika'ya götürdüğü belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Samsun’da partisinin aday tanıtım toplantısında, “Vezirköprü’de kenevir ekimini yoğun bir şekilde sürdüreceğiz. Burası kenevir ekim merkezi olacak. Endüstrisini burada kuracağız. Tekstilini de burada yapacağız” sözleri dikkatleri bu ilçeye çevirdi.

 

Hükümetin desteğiyle Vezirköprü’de kenevir üretiminin artırılması ve sanayisinin kurulması gündemde. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasıyla gündeme gelen ilçe, daha önce Amerikalıların dikkatini çekmişti. Dünyada kenevir üzerinde araştırma yapan bir şirketin müdürü ve kenevir eksperi Amerikalı Robert Cornell Clarke, 2016 yılında Narlısaray Mahallesi'ne gelerek burada kenevir üretim süreci üzerinde çalışma yapmaya başladı. Kenevir üretimiyle ilgili kamerayla video çekimleri yapan Amerikalı Clarke, çiftçilere köy popülasyonu yerine standart kenevir çeşitlerle üretim yapmalarını tavsiye ettiği belirtildi.

Ayrıca 2016 yılında ünlü bir Japon tekstil firması da Narlısaray'a gelerek dokunmuş ürün talebinde bulunmuştu.

"Kendir üretiminin her aşamasını belgesel gibi çekti"

Kendirle ilgili çalışmalar yapan aynı zamanda Narlısaray Ortaokulu'nda müdürlük yapmış Bünyamin Kıvrak, Vezirköprü'nün kenevir üretimi için eskiden bu yana önemli bir merkez olduğunu söyledi.

Eskiden Narlısaray'da kendirden yapılan iplerin Osmanlı donanmasının gemilerin halat ihtiyacını karşılandığını dile getiren Kıvrak, "1960'lı yıllardan sonra organik olmayan ürünlerin almasıyla kenevir üretimi yavaş yavaş düştü. Son zamanlarda doğal malzemelere yönelimle birlikte dünyadaki tekstil markaları kendir lifinin peşine düştü. Bu köyle üretim eskiden bu güne kadar devam etti. Burada devam etmesinin sebebi ise kenevir saplarının ateşte yakılmasıdır. Türkiye'de kendir üretimi kontrollü olarak yapılıyor. Fakat burası eski ruhsatlandırmaya sahip olduğu için hala üretim sadece burada yapılabiliyor. Üretim bitme noktasındayken 2010 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesinden akademisyenlerimiz; Prof. Dr Ali Kemal Ayan ve Doç. Dr Selim Aytaç, Narlısaray'da kenevirle ilgili araştırma yapmaya başladı. Kendir konusunda halkı bilgilendirdiler. 2016 yılında ise kendir uzmanı Amerikalı Robert Cornell Clarke, keneviri üretimini incelemek için Narlısaray'a geldi. Kendir üretiminin her aşamasını belgesel gibi çekti. Buranın kendiri kendine özgü. Buradan ürün aldılar. Kastamonu'da bir atölyede kendir iplerini dokutarak halı yaptılar. Büyük ihtimalle bunları Amerika'da sattılar. 2016 yılında Japonya'nın ünlü bir tekstil firması buraya geldi. Buradan işlenmiş ürün talep ettiler" dedi.

"Üretimi meşakkatli bir ürün"

Kenevir üretiminin zor bir süreç olduğunu vurgulayan Kıvrak, "Kenevir meşakkatli bir ürün. Medyaya yansıdığı gibi kolay bir ürün değil. Çok faydalı bir ürün ama üretimi zor. Belli aşamalardan geçmesi gerekiyor. İnsan gücüyle üretimi yapılıyor. Fakat üretiminde makineleşme ve modern tarım aletleri geliştirilirse zorlukların üstesinden gelinebilir" diye konuştu.

30 yıldır kendir işiyle uğraştığını söyleyen Narlısaray sakini Halil Işıldak, "Baba mesleğimiz bu. Eskiden ip yapanlara ve kağıt fabrikasına satıyorduk. Fakat şimdi satılmıyor. Biz de sadece saplarını ateşi tutuşturmak için yakıyoruz. Destek verilirse yeniden üretim yapabilir. Amerikalılar geçtiğimiz yıllarda buraya geldi. Geçen yıl ve bu yıl tohum aldılar buradan. Bu yıl köyden 5 kişi ile anlaşma yaptılar. Kelek dediğimiz sap kısımlarını aldılar" şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.