“Hayatımdan endişe ettim”
Gazetemde CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adresi ile ilgili yaptığım haberdeki bilgileri, muhataplarına direkt sorabilmek için Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki konferansa gittim. Soru cevap bölümünde söz istedim ve sorumu sordum. Daha sorumu sorarken CHP’liler beni itelemeye başladı. Bütün bunlara rağmen sorumu sordum. Gürsel Tekin beni hedef gösterince salonda bulunan CHP’liler adeta galeyana geldiler. Her taraftan sözlü ve fiili saldırı vardı. Kim olduğunu bilmediğim biri elimden mikrofonu çekip aldı.
O anda can güvenliğimin tehlike altında olduğunu hissettim ve salonu terk etmezsem başıma çok kötü şeyler gelebileceğini düşündüm. Kılıçdaroğlu’nun korumaları olduğunu düşündüğüm iki kişi beni itekleyerek salon dışına çıkardılar. Salonda bulunan birkaç gazeteci arkadaşım engellemeseydi orada linç edilebilirdim. Benim linç edilmemi önleyen gazeteci arkadaşlarıma gösterdikleri duyarlılıktan dolayı teşekkür ederken, beni salondaki CHP’lilere hedef gösteren CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’i kınıyorum. Kendisi ile adalet önünde hesaplaşacağız.Bir soru sormanın bedeli bu olmamalı. Ben gazeteciyim ve görevim soru sormak. Kemal Bey’e hep hoşuna giden sorular mı sormak gerekiyor?
Bana gazetem ve bir kaç basın mensubu dışında sahip çıkan olmadı. Özellikle Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi’nin sesiz kalması beni çok yaraladı. Doğan Gurubu’na yönelik en ufak bir olayda gece yarıları açıklama yapan Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi soru sorduğum için başıma gelenlere neden seyirci kalıyorlar anlayabilmiş değilim. Ayrıca moderatör Gazeteci Güneri Civaoğlu’ndan konferans sırasında gazeteci meslektaşı olarak beni korumasını beklerdim. Ama bunu yapmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.