Neden Balbay'a destek verdim?

AH COŞKUN İLE İLGİLİ HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ

NTV'de katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları cevaplayan kartel yazarı Ahmet Hakan Coşkun, kendi kendine sorduğu "Mustafa Balbay'a ben neden destek verdim? O imza eylemine neden katıldım?" sorusuna şu cevabı verdi:  

"Türkiye'de son zamanlarda erleştiri hakkımızın üzerinde en çok titizlenmemiz gereken bir dönemde, eleştiri hakkının bu tür grişimlerle kısıtlandığı şüphesi taşıyordum. Henüz hakkında sadece iddialar olan bir gazetecinin tutuklanması eleştiri hakkımıza vurulan bir darbe gibi geldi. Fakat sonra ortaya çıkan günlükler Balbay'ın günlükleri ve Cumhuriyet gazetesinde uzun süredir yapılan yayınları da takip ettim açıkçası şunu gördüm. Balbay gazetecilik kurallarını aşan bir tarzda silahlı bürokrasi ile içli dışlı olmuş gazetecilik standartlarının dışında çalışmış. Günlükler üzerinde ne kadar oynanırsa oynansın genel havası bunu yansıtıyor."

A.H.COŞKUN'DAKİ TİTİZLİĞE BAK!
"İsterdim ki 'biz silahlı bürokrasiyle iş birliği yapmayız' gibi bir tutum beklerdim. Bu gerçekleşmeyince eleştiri hakkı olayını da aşan bir askeri bürokrasi ile gazeteciler arasında mesafe koymak ve demokrasiyi savunmak silahlı kuvvetleri darbeye teşvik etmemek gibi konular var. Hem eleştiri hakkı konusunda titizlenmemiz gerekiyor ama ondan fazla darbe konusunda titizlenmemiz gerekiyor."

GÜNLÜKLER BİLE KUŞKULARINI GİDERMEMİŞ!
Coşkun, darbe günlüklerinin güncdemi değiştirdiğini kabul etse de Ergenekon ile ilgili şüphelerinden kurtulamamış. İşte kartel yazarının bu konuya ilişkin sözleri: 
"Ergenekon konusunda yapılan soruşturma ile ilgili kuşkuları olanlardanım. Soruşturmanın boyutuyla ilgili kuşkular taşıyorum. Balbay'ın günlükleri bu kuşkularımı gidermedi. Balbay suç mu işlemiştir, tutuklanıp hapse mi atılmalıdır bunu bilmiyorum, fikrim yok. Ama ben silahlı bürokrasi ile bu tarz bir ilişki kuran bir insanla dayanışmam. Günlükler havayı bir parça değiştirmiştir. Ortada her şey. Sürekli askerlele ilişki kuran, sivil iktidara karşı muhalefeti unutan ve askeri bürokrasi ile bir olan bir durum var. Gazetecilik için tutulmuş günlükleri aşan durumlar var. Yine de Ergenekon konusunda halkımız bölünmüş durumda. Bir taraf da fasafiso olduğunu düşünüyor."

Engin Kaşdaş/habervaktim.com