Aziz Yıldırım, Özgener'i topa tuttu
Galatasaray ile Fenerbahçe arasında geçtiğimiz pazar günü oynanan derbi sonrası TFF Başkanı Mahmut Özgener'in yaptığı açıklamaların, PFDK üzerinde baskı oluşturduğu öne sürülerek; hukuk organlarının bağımsızlığının zedelediğini belirtildi. Türkiye-İsviçre maçının hemen sonrasında FIFA Başkanı Blatter'in Türkiye'yi eleştiren açıklamalar yapması ve TFF'nin buna sert tepki göstermesi de hatırlatılarak; aynı şeyi bu kez Mahmut Özgener'in yaptığı ve hukuki süreç devam ederken konuşmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
Derbide yaşanan olayların üzücü olduğunun da vurgulandığı açıklamada Fenerbahçe Yönetimi "Bu olaylara karışan mensuplarımız da dahil olmak üzere, Kulübümüzün söz konusu üzücü olay sonrasındaki duruşu bellidir ve değişmemiştir" denilirken, bu olayların ilk kez yaşanmadığının da üzeri çizildi.
Sarı - lacivertliler ayrıca, "Hakemlerin ve temsilcilerin görüş alanı içinde olduğu kuşku göstermeyen eylemlere, resmi yayıncıya ait olup, naklen yayına dahi verilmemiş görüntüler üzerinden karar verilmesi, FIFA ve UEFA talimatlarına ve uygulamalarına açıkça aykırıdır." diyerek tepkisini tekrarladı.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu imzasıyla Sarı - lacivertli ekibin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
- "OLAYLAR ÜZÜCÜ AMA İLK KEZ YAŞANMADI" -
PFDK, 12.04.2009 tarihinde Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasında yaşanan disiplin ihlalleri ile alakalı olarak, almış olduğu kararları, 16.04.2009 tarihinde kamuoyuna açıklamıştır.
Öncelikle bir kez daha ve önemle belirtmek isteriz ki, söz konusu müsabakada yaşanan olaylar bizleri fazlasıyla üzmüştür. Bu olaylara karışan mensuplarımız da dahil olmak üzere, Kulübümüzün söz konusu üzücü olay sonrasındaki duruşu bellidir ve değişmemiştir. Asla unutulmamalıdır ki, bu tip olaylar ilk kez yaşanmamıştır. Hepimizin ortak beklentisi ise bu tip olayların bir daha yaşanmamasıdır.
Bu itibarla yaşanan olaylar sonrasında, bu ve benzeri olayların sadece bu maç ekseninde tartışılması, müsabık iki takıma ve onun mensuplarına mal edilebilmesi asla mümkün değildir. Bununla birlikte maç sonrasında gelişen sürece katkımız, bundan sonrası için oluşacak hukuki zemin üzerinde bu ve benzeri olayların önüne geçme konusunda TFF'ye uygun bir çalışma ortamı sağlamaya yönelik olmuştur.
- "ÖZGENER'İN SÖZLERİ HUKUKUN BAĞIMSIZLIĞINI ZEDELEDİ" -
Önceki açıklamamızda bu hususu açık bir şekilde belirtmiş olmakla birlikte, bu ve benzeri olayların çözümünün hukuk içinde bulunmasının konu ile alakalı karar ve uygulamaların sağlığı ve saygınlığı açısından son derece önemli gördüğümüzü belirtmiştik. Aynı açıklamada TFF Başkanı'nın, savunmalar dahi alınmadan TFF hukuk organları ile konunun ayrıntıları ile araştırarak bir kanaat oluşturulduğu ve kamuoyu vicdanını rahatlatacak son derece ağır kararlar verileceği şeklindeki açıklamasının, TFF hukuk organlarının bağımsızlığını zedelediğini ve ihsas rey mahiyetinde olduğuna dikkat çekmiştik.
Yine devamla, daha savunmaların dahi alınmadığı bir anda, gazetelerde TFF kaynak gösterilerek açıklanan cezaların, TFF tarafından yalanlanmamış olmasının, TFF'nin savunma hakkını hiçe saydığı ve gereksiz bir teferruat olarak görüldüğünün kanıtı olduğunu ifade etmiştik.
- "KAMUOYU VİCDANI UĞRUNA YAPILSA DA HUKUKA MÜDAHALE VAHİMDİR" -
Maalesef açıklamalarımızda dikkat çektiğimiz hususların tamamen gerçekleştiği bir disiplin yargılaması geçirilmiştir. TFF Başkanı'nın veya yönetim kurulu üyelerinin yargı organlarına müdahalesi sonucunda verilen PFDK kararları, sonuçta kamuoyu vicdanını rahatlatmış olsa bile, böyle bir müdahale futbol ailesi fertlerinin TFF hukuk organlarının bağımsızlığına olan güvenini sarsmıştır. Bugün kamuoyu vicdanını rahatlatma gibi son derece saygın gerekçe gösterilerek yapılan bir müdahalenin, bundan sonra hiç olmayacağının güvencesi yoktur. Bugün böyle bir saygın amaç gösterilerek yapılan müdahale, ileride keyfiliğe sebebiyet verecek, güven ve istikrarı ortadan kaldıracak son derece vahim bir durumdur.
- BLATTER HATIRLATMASI... -
Disiplin yargılaması yapılmadan açıklanmış ve hatta basına ulaştırılmış ceza kararları, bugün tartışılmıyor olsa bile bundan sonra TFF hukuk organları tarafından verilecek kararlar üzerinde bir gölge olarak duracaktır. PFDK'ya sevk sürecine TFF yönetimi tarafından yapılan müdahale, yönetimle bağımsız yargı organlarının iç içe hukuki süreci takip etmiş olması, her biri farklı görev ve yetkiye sahip hukuk organlarının konuyu birbirleriyle iç içe ve yargılama öncesinde ele almış olması, futbol ailesinde hukuka olan güveni sarsıcı bir durumdur. Sonuç olarak; bu aşamada PFDK tarafından verilen ceza kararlarına karşı baştan beri hukuki sürece dahil olmuş Tahkim Kurulu'na yapılacak başvuruların da anlamsız bir teferruat haline gelmiş olduğu aşikardır. Türkiye-İsviçre milli maçını takip eden dönemde, TFF yetkililerinin benzer durum karşısındaki tepkileri henüz sıcaklığını korumaktadır. O tepkiyi verenlerin bugün takındıkları tavır son derece düşündürücüdür. Buna rağmen o gün tarafsız olmamakla suçlanan FIFA, hukuki süreçte son derece tarafsız davranmış ve sonuçta hukuk içinde doğru bir çözüme ulaşılmıştır. FIFA'yı bugün saygın ve güvenilir kılan, o gün hukuk içinde çözüme ulaşma konusunda gösterdiği kararlılıktır. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.