Vatan’ın terör utanmazlığı!
Üsame KARAKIŞ'ın ifadesi...
Vatan gazetesi, Bostancı’da Karargah Evleri’ne yönelik operasyonda internet sitesinin genel yayın yönetmeninin terörden tutuklanması ardından, hâkim ve savcılara baskı kurmaya devam ediyor. Teröriste yataklık yapmaktan içeri alınan Aylin Duruoğlu’na destek veren yazılar, gazetenin internet sitesinden kesintisiz yayınlanıyor.
Bilindiği gibi Vatan gazetesi internet yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu, Bostancı’daki hücre evinde polisle çatışmaya giren ve biri polis amiri olmak üzere iki vatandaşımızı şehit Orhan Yılmazkaya ile yakın arkadaşlığının polislerce tespit edilmesi ve inceleme sonucunda tutuklu olarak cezaevine gönderilmişti.
VATAN YAZARINDAN DURUOĞLU’NA CEZAEVİ ZİYARETİ
Vatan gazetesinin dünki sayısında, köşe yazarları yine Aylin Duruoğlu’na destek verirken, hakim ve savcılar hedef alındı. Mutlu Tönbekici, Duruoğlu’nu savcılıktan aldığı özel izinle ziyaret ettiğini ballandıra ballandıra anlattı. Tömbekçi köşesinde şu ifadelere yer verdi: “Bugün böyle çok zor bir durumdaydım. Kimi ziyaret ettiğimi tahmin etmişsinizdir. Savcının özel izniyle Aylin’i ziyaret ettim. Bunu yazmaya hakkım var mı bilmiyorum. Ama açıkçası tam dört saattir bilgisayarın karşısındayım ve ellerim tuşlara gittiğinde ‘Aylin’ dışında bir söz yazamadım. Yüzü gözümün önünden gitmiyor. Şimdi yazıyı teslim etmenin son yarım saatindeyim. Ya yazamayacağım ya da Aylin’i, en azından cezaevi denilen şeyi yazacağım. Hayatımda ilk defa cezaevine gittim. Süremiz yettiğince konuştuk. Dışarıdan içeriye, çift cam arasından teselli ne kadar gidebiliyorsa işte o kadar vermeye çalıştım. Haksızlığa uğramanın tesellisi ne kadar olabilirse tabii... Tüm sevenlerine selamı var.”
HAKİM VE SAVCILAR HEDEFTE
Gazetenin diğer bir köşe yazarı Dilek Önder ise, yazısında adalete inancının azaldığını belirterek, soruşturmayı yürüten hâkim ve savcılara bir nevi baskı kurmaya çalıştı.. Önder, yazısında, Aylin Duruoğlu sanki hiç yere içeri alınmış gibi davranıyor ve şunları söylüyor: “Aylin’i tanımam. Hiç görmedim. Aylin Duruoğlu’ndan bahsediyorum. Hani nedenini bilmeden 19 gündür tutuklu olan gazetevatan.com’un Yayın Müdürü Aylin. Onun bu nedensiz tutukluluğu her gün beni en az bir defa yokluyor. Kendi kendime hep aynı soruları tekrarlıyorum: Neden tutuklandı? Neden bir şey yapılamıyor? Adalete inancım azalıyor. Hep aynı endişeyi taşıyorum.
“Ya benim veya çok yakınımın da başına böyle bir durum gelirse” ve kimse bir şey yapamazsa. Yapmazsa. İnsanlar keyifle hayatlarına devam ederken, ben veya yakınım suçsuz yere tutuklanır ve ellerimiz kollarımız bağlı kendi kendimize kalırsak. Anlatamazsak. Sesimizi duyuramazsak. Çaresiz kalırsak. Çünkü biliyorum ki insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri çaresiz bir hastalıksa öteki de haksız yere suçlanmaktır. Ve suçsuzluğunu anlatamamak. Ama ne yazık ki, elimden bir şey gelmiyor. Sadece en keyifli anlarım içime sinmiyor.”
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.