Baskılar sonuç verdi; TRT yeniden kablolu yayında
Başta Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu (DSDF) olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan baskılara dayanamayan UPC şirketi, Program Tavsiye Kurulu'nun da isteğiyle 1 Temmuz'dan itibaren TRT'yi yeniden yayın paketine almaya karar verdi. Daha önce yirmi yedinci kanalda yayınlanan TRT-İnt bu sefer on ikinci kanala alındı. TRT-İnt'in yayın paketinden çıkarılmasından sonra büyük kampanya başlatan Türk sivil toplum kuruluşları, bu çerçevede geçen toplanan 4 binden fazla imzayı da UPC kanalına teslim etmişlerdi.
Rotterdam ve çevresinde bir nevi 'Radyo Televizyon Üst Kurulu' görevi yapan 'Programraad' adlı kurum tarafından yapılan açıklamada, TRT'nin geçen sene izlenme oranının düşüklüğü gerekçe gösterilerek yayın paketinden çıkarılmasından sonra Türk toplumundan büyük bir tepki aldıklarını ve bu yüzden alınan bu kararın bir kez daha gözden geçirilip, söz konusu kanalın yeniden pakete dahil edilmesine karar verildiğine değinildi. Rotterdam ve çevresi için alınan bu karar, TRT'yi benzer sebeplerle yayın paketlerinden çıkaran diğer bölgelerde yaşayan Türkleri de heyecanlandırdı. Amsterdam gibi Türklerin yoğun olduğu şehirlerde de benzer kampanyaların yürütülmesi halinde sonuç alınabileceği belirtiliyor.
TRT'nin yeniden yayınlanacak olmasının son derece önemli olduğunu belirten Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu ve Rotterdam Belediye Meclis Üyesi Zeki Baran, bu kararın, yerinde bir tepki verildiği zaman hakların kazanılabileceğine iyi bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Geçen sene kendilerinin girişimiyle başlatılan kampanya çerçevesinde birçok kurum ve kuruluşla iletişime geçip toplumun dilek ve önerilerini sunduklarını hatırlatan Baran, "Belki geçen sene sonuç alınamadı ama bu yaptığımız kampanya bu sene sonuç verdi. Bu yüzden son derece mutluyuz." dedi.
Program Tavsiye Kurulu'nun isteği doğrultusunda TRT'yi yayın paketinden çıkran UPC şirketinin, daha çok ek paket satmak suretiyle para kazanmak amacı güttüğünü anımsatan Baran, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. TRT'nin sürekli yayın paketinde kalmasının izlenirlik oranına bağlı olacağını da kaydeden Baran, şu uyarıda bulundu: "Birlik ve beraberlik içinde hareket edildiği zaman birçok hakkımızı alacağımızın göstergesi bu. Ama unutmamak lazım bu karar aynı zamanda bir başlangıç. Eğer biz TRT'ye sahip çıkarsak bu karar kalıcı olur. Yani izlenme oranları yüksek olursa sonuç alınır. Bu da günde en az bir saat TRT'nin izlenmesi anlamına geliyor. O zaman yayın paketinde kalabilir. Aksi halde izlenme oranı düşük olursa yine bunu sebep gösterip seneye çıkarabilirler. Tabii ki DSDF'nin öncülüğünde gerçeklesen bu kampanyaya diğer dernek ve vakıflarımız ve aynı zamanda Rotterdam'da aktif siyaset yapan arkadaşlarımız da büyük destek verdi. Bu yüzden bu başarı hepimizindir. Rotterdam Türk halkına ve bu işe emeği gecen herkese teşekkür ederiz."
Rotterdam'da alınan bu başarının TRT'yi izleyemeyen diğer bölgelerde yaşayan Türkler için de büyük bir umut olduğunun altını çizen Zeki Baran, benzeri tepkilerin verilmesi halinde oralarda da yayın paketlerinin düzenlenebileceğini aktardı. Baran, özellikle Amsterdam gibi çok sayıda Türk'ün yaşadığı bölgedeki sivil toplum kuruluşlarından kapmayalar düzenlemesini istedi. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.