Kelebek'te uçurdu, Hürriyet'te vurdu

Kartelin inanılmaz bir iki yüzlülüğü daha deşifre oldu. Kaybolan iki kız çocuğunun Emo-gotik akımına mensup olduğu ortaya çıkınca, Hürriyet gazetesi aileleri uyarır tarzda yayınlara başladı. Oysa aynı gazetenin, daha önce ailelere akıl vererek “Eyvah çocuğum gotik oldu diye üzülmeyin” dediği ortaya çıktı. Bu akıma mensup çocukların durumu bütün Türkiye’nin gündemini günlerce işgal edince, önce gotikçiliği özendiren Hürriyet’in, birden bire etikçi kesilmesi, “iki yüzlülük ve ilkesizlik” olarak değerlendirildi.  

KARTEL YAYINLARIYLA BU AKIMI ÖZENDİRDİ 

Emo-Gotik akımına mensup iki kız çocuğunun ailelerine haber vermeden evden kaçtıktan sonra polisin büyük uğraşı sonucu İzmir’de bulunmaları üzerine kartel medyasında Emo-Gotik akımıyla ilgili olumsuz haberler çıkmaya başladı. Oysa aynı kartel, bu akımın Türkiye’de yayılmasına yıllardır öncülük etti ve halen ediyor.

Gençlerin “ailelelerinden ve her türlü otoriteden özgürleşmeleri” olarak özetlenen Emo-Gotik akımının Avrupadaki festival haberleri, konserleri kartel tarafından geniş biçimde verilirken, bu akımın sadece “saçları öne taramak, gözün birinisi saçma kapamak, vücudun değişik yerlerine piercing takmakla gotik olunmayacağı” iddia edilerek, söz konusu akımın bir felsefesinin olduğu yalanı ortaya atılıyor ve açıkça gençler buna özendiriliyor. Kartel bununla da kalmayıp, ailelerin de endişelenmemesini salık veriliyor.

İŞTE HÜRRİYET’TEN İNANILMAZ ÇELİŞKİ

Hürriyet’in dünkü sayısında sürmanşetten, Bağcılar’da evden kaçıp bir hafta sonra İzmir’de bulunan 13 ve 14 yaşındaki iki kızla ilgili “Emocuların bilinmeyen yüzleri” başlıklı bir haber yayımlandı. Haberde, bir çocuğun bu akımın etkisinde olduğunun hangi işaretlerle anlaşılabileceğine yer verilerek, bu tür akımlara karşı aileler uyarıldı.

Ancak aynı gazetenin Kelebek adlı ekinde ise “Gotik dalga dalga geliyor” başlıklı bir haber yayımlandı ve bu haberde, alilelerin kormasına gerek olmadığı, çünkü bu akımın bir felsefesinin bulunduğu öne sürüldü. Hatta haberde, piercing takmak, saçları öne taramak, siyah, kırmızı ve mor giysiler giymekle Emocu ve Gotik olunamayacağı, felsefesinin de kavranması gerektiği üzerinde duruluyor. Haberde ayrıca akımın Amerika ve Japonya’dan sonra Avrupa’da da yayıldığı ve Türkiye’de de hatırı sayılır bir taraftar kitlesinin bulunduğuna dikkat çekilirken, bu konudaki festivallere yer veriliyor.

“AİLELER ‘EYVAH ÇOCUĞUM GOTİK OLDU’ DİYE ENDİŞELENMEYİN”

Hürriyet’in çıkardığı Kelebek ekinin geçen haftaki sayısında Emo ve Gotikler üzerine oldukça özendirici bir haber yayımlandı. Bu akıma mensup çocuklara sahip olan ailelerin endişelenmelerine gerek olmadığının açıkça ifade edildiği haberde, akımın özendirici tanıtımı yapılarak, şu ifadelere yer verildi: “Almanya’nın Leipzig şehrinde yapılan ve yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı, ‘Gotik Dalga Festivali’ anlamına gelen ‘Wave-Gothic Festival’ tüm dünyayı etkisi altına alan gotik akımının öncüsü oldu. Biz de bu festivalden yola çıkarak gotik dosyası yapmaya karar verdik. Yazımıza başlamadan önce belirtmek istiyoruz ki sadece siyahları giyip, saçları aykırı kestirmek, piercing ve dövme yaptırmakla, hatta ‘Anne ben gotik oldum’ demekle gotik olunmuyor. Ayrıca ‘Eyvah çocuğum gotik oldu’ gibi bir yakarışa da gerek yok. Çünkü gotizm, kendi içinde bir geçmişi olan ve insanların kendilerini ifade edebildikleri başlı başına bir kültür. Gotikler; Fetish, Cybertech, Glitter, Antique gibi farklı tarzlara ayrılıyor. Goth, 1970’lerin sonu, 80’lerin başında, punk’tan etkilenerek doğan bir alt kültürdür.”

“EMOCU MÜZİK GRUPLARI” TANITIMI 

Yine Hürriyet’in 8 Mart 2008’deki Kelebek ekinde, “Emoyuz ama…” başlıklı bir başka dosya haber yayımlandı. Türkiye’de Emocu ve Gotik müziğin gelişimi üzerine çok uzun bir yazı kaleme alınan Ek’te Emocu müzik gruplarının tanıtımı yapılırken, bu grupların solistleriyle röportajlara yer verildi. Söz konusu akımın Batı’daki gelişimi üzerinde durulurken, akımın Türkiye’deki temsilcileriyle ilgili özendirici bilgilere yer verildiği görüldü.

“MODAYA AYAK UYDURUN” 

Yine aynı gazetede, “Modaya ayak uydurun” başlıklı bir başka haberde, Emo-gotik akımının sembollerine yer verilerek, bu akımın moda olduğu ve yükselen trendler arasında bulunduğu iddia ediliyor. Haberde, bu akımdan olduğunuzun bilinmesi için yapılması gerekenler, giysi biçimleri, saç ve makyaj şekilleri detaylı biçimde anlatılıyor.

------

EMO-GOTİK AKIM NEDİR?

Ergen anlamına geldiği belirtilen “emo” ile karmaşayı ve üzgün ruh halini ifade ettiği kabul edilen Gotik kelimesinin kimi zaman birlikte, kimi zaman ayrı ayrı kullanılmasıyla 1980’larde ilk önce Japonya’da doğmuş, ardından Amerika ve Avrupa’ya yayılmış marjinal bir gençlik hareketi olarak biliniyor. Satanist gruplarla benzerlikleri olmasına rağmen, kendilerinde kedi figürünün olmadığını savunan Emo-gotikçiler, müzikte Sister of Mercy, Siouxsie and Banshees, Damned, The Cure, Mission, Fields of the Nephilim ve Bauhaus dinliyorlar. Saçlarını eski Japon minyatürlerindeki figürlerden esinlenerek öne doğru tarayan ve genellikle bir gözü saçla kapatan bu akımın mensupları, temel renk olarak ise Satanistler gibi siyahı tercih ederken, aynı zamanda kırmızı ve moru da siyahla birlikte kullanıyorlar. Felsefi görüş olarak ise, dünyanın sonunda ölüm olduğu için, bu dünyada soyut veya somut hiçbir otoriteye bağlı kalmaya değmeyeceği ve hiçbir şey için, bu arada “emo ve gotik için bile” mücadele etmenin anlamsız olduğunu savunuyor. Bu akımın mensupları Avrupa ve Amerika’daki festivallerinde kendi armalarını bile ateşe vererek, tıpkı Anarşistler gibi otorite ve hiyerarşi karşıtlığını daha ön plana çıkartıyorlar. Emo-gotiklerin anarşistler ve diğer marjinal gruplardan ayrılan en önemli yanının, hiçbir iddialarının olmaması, bu nedenle intihar ve buna benzer eğilimlere daha yatkın oldukları belirtiliyor.