Yazar Nezihe Araz'a peruk zulmü

Yazar Nezihe Araz'a peruk zulmü
Birkaç gün önce kaybettiğimiz yazar Nezihe Araz da sol-Kemalist-laikçi çevrelerin mahalle baskısına uğramıştı. Saçları döküldüğü için 50’li yaşlarda peruk takmak zorunda kalan Araz, yapılan baskılar karşısında peruğunu çıkartıp saçları dökülmüş kafa

Nezihe Araz peruğu neden çıkartmıştı?

Türk edebiyatının usta kalemi Nezihe Araz'ı (1922-2009) kaybettik. "Büyük bir yazarın gidişi böyle olmamalıydı." diye düşündüm. Son yıllarda köşesine çekilmişti, belki de unutulmak istiyordu.

Araz'ın ölüm haberinin basında yer alış şekli böyle düşünmeme neden oldu. Nezihe Araz'ın cenaze töreni üzüntümü daha da artırdı. Birkaç dostu, birkaç yazar ve tiyatrocudan başka kimsecikleri göremedim. Ne devlet vardı, ne de anlı şanlı isimler... Belki de Nezihe Araz'a sağlığında sorulsaydı, böyle sade bir tören isterdi. Ama gönlüm yine de devlet erkânından bir ismin katılmasını arzu etti.

Nezihe Araz iyi bir kalem ustası olduğu kadar bir gönül ehliydi de. Hoşgörü insanıydı. Birçok kitabı var. Ama ben ve benim gibi birçok insan Anadolu'nun manevî dinamiklerini, onun Anadolu Evliyaları, Yunus Emre ve Mevlânâ gibi kitapları sayesinde tanıdık. Tiyatroya büyük emekleri geçti. Türkiye'de birçok gazetede yazıları yayınlandı.

Farklı bir insandı. Behice Boran'ın asistanlığını yapmıştı, solcular arasında anılıyordu. Sonra daha muhafazakâr bir çevresi oldu. Merhum Araz'ı bir dönem baş tacı yapanlar sonra onu 'dönek' ilan etti. Özal'lı yıllarda dışlandı. Hatta peruk taktığı için Nezihe Araz örtündü, tesettüre girdi şeklinde üzerine gidildi. Oysa Araz'ın peruk takmasının Turgut Özal iktidarıyla ilgisi yoktu. O, 1970'lerden beri peruk takıyordu, inançlıydı. Ama peruk takmasının nedeni örtünmek de değildi. Saçları dökülüyordu, kel kalmıştı. Bu yüzden peruk takmıştı. Hatta bu nedenle bir keresinde üzerine çok gelinmiş, o da peruğu çıkarıp atmıştı. Peruğunu çıkarıp atarken söylediği şu sözler, kendisine 'gerici' muamelesi yapan herkese ders gibiydi: "Ben sizin göz zevkinizi bozmamak için takmıştım oysa..." Ama kimse Araz'ın bu sözlerinden ders almışa benzemiyor; çünkü onun yıllar önce maruz kaldığı baskıya bugün başka yazarlar, sanatçılar maruz kalmaya devam ediyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.