Başsavcı, Cumhuriyet'e tekzip gönderdi

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Sümenaltının öyküsü belgeli' haberi için Cumhuriyet gazetesine tekzip metni gönderdi. 

İki sayfalık tekzip metninde "Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın işbu dosyayı vermemekte direnmesini sorgulamak gerekirken, hukuken yetkili ve görevli Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığımızın sorgulanması oldukça düşündürücü olmuştur." denildi. 

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nca jandarma tarafından 23 Şubat'ta il merkezinde Medine Vakfı yöneticileri, dernek yöneticileri ve işadamlarına yönelik operasyon yapılmış, gözaltına alınan 26 kişiden bir kısmı tutuklanmıştı. 

Cumhuriyet gazetesi, söz konusu soruşturma ile ilgili 14 Ağustos'ta 'Sümenaltının öyküsü belgeli' şeklinde haber yapmıştı. Haberde Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmayı alıp sümenaltı yaptığı iddia edilmişti. 

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, haber için 2 sayfalık tekzip metni gönderildiği belirtildi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma dosyasını vermemekte direndiği bilgisinin de yer aldığı tekzip metni şöyle: "1-14 Ağustos tarihli manşetinizde kullanmış olduğunuz ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca Erzincan Valiliği'ne gönderilmiş bulunan yazımızın, haberinize konu olan ve kamuoyunda 'İsmailağa cemaati' diye bilinen dosya ile hiçbir şekilde ilgisi bulunmamakta, genel olarak CMK'nun 250. maddesine giren suçlarla ilgili olarak Erzincan ilinde ve ilçelerinde meydana gelebilecek olaylar hakkında Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturmaların bizzat yürütüleceği konusuyla ilgili bulunmaktadır. 

Ayrıca 14 Ağustos 2009 tarihli gazeteniz manşetinde kullanmış olduğunuz Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal imzalı ve Erzincan Valiliği'ne yönelik yazılan yazımız yaklaşık 2 sayfadan fazla olmasına, manşetinizde kullandığınız paragraf da yazımızın son paragrafı olmasına rağmen, gazetenizce tamamen kötü niyetli bir şekilde yazımızın kopyala-kes-yapıştır mantığı ile kırpılarak verilmek suretiyle, tarafsız gazeteciliğinizi (!) ne ölçüde icra ettiğinizi tüm Türkiye'ye göstermiş bulunmaktasınız. 

Yine manşetinizin hemen üstünde 'Erzurum Başsavcılığı İsmailağa dosyasını almak için uğraşmış' spot cümlesi ile haksız ve hukuka aykırı olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızı töhmet altında bırakma amacı güttüğünüz üzüntüyle müşahede edilmiştir. 

Zira, bu spot cümle ile gerçekte 'Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görev ve yetki alanına giren bir soruşturma dosyasının hukuka aykırı olarak istenmesi anlamına gelecek ifadeler ile verilmiştir. Halbuki Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığımızca Erzincan Valiliği'ne 5 Mayıs'ta gönderilen yazıdan çok daha önce, aynı içerikli yazının 18 Mart'ta Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na da gönderildiği ve bu yazınız ile CMK'nun 250. maddesi kapsamında bulunan suçların soruşturulmasının bizatihi Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütüleceği belirtilmiştir. Bu kapsamda bulunan İsmailağa dosyasının istenmesi konusu ile ilgili olarak; Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın işbu dosyayı vermemekte direnmesini sorgulamak gerekirken, hukuken yetkili ve görevli Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığımızın sorgulanması oldukça düşündürücü olmuştur. 

Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığımızca dosya üzerinde gerekli araştırma ve soruşturma (çevre il ve ilçelerde gerekli yer ve kişilere yönelik operasyonlar) yapılmış ve neticeten suç işlediği yönünde haklarında kuvvetli şüphe bulunan şüpheliler hakkında kamu davası açılmıştır. Bir başka ifade ile manşetinizde 'Erzincan Savcısı Operasyon Yapamadı' şeklindeki haberiniz de bir çarpıtmadan ibarettir.

Gazeteniz manşet haberinin 8. sayfadaki devamında da önemli kişiler üzerinde Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı tarafından gözaltı işlemi yapılacağı ve fakat dosyanın elinden alındığı şeklindeki görüş ve yazınız da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira, bir Cumhuriyet Savcısı'nın görevi nedenli-nedensiz şekilde kişilere yönelik gözaltı işlemi yapması değildir. Özellikle gözaltına alma gibi insan hak ve özgürlüklerinin en önemlilerinden olan ve Anayasal teminat altında bulunan 'kişilerin hürriyeti', 'mesken masuniyeti' ilkelerine belki herkesten fazla Cumhuriyet Savcıları dikkat etmelidir."

(CİHAN)